Dünya kaç günde yaratıldı?

Dünya kaç günde yaratıldı? Benim kafam son günlerde oldukça karışık. Çünkü aynı kitabı okuyan insanlar bile çok farklı yorumlara gidiyorlar. Niye?

 

Altı günde mi, yedi günde mi, sekiz günde mi?  Arada bazı tartışmalar olmasına karşın, çoğu mümin dünyanın 6 günde yaratıldığına inanır . İşte ispatı…

 

İslam Dini bunu söylüyor  ve dolayısıyla  müminler buna inanırlar.. İşte o kadar. Amenna.

 

“Bir çok ayette göklerin ve yerin 6 günde yaratıldığından söz edilir. Fussilet suresinde ise göğün ve yerin yaratılış ve düzenlenme safhalarından söz edilirken toplam 8 günün ortaya çıktığı öne sürülmekte ve bunun çelişki olduğu düşünülmektedir. Oysa belirtilen yaratma aşamalarının yanlış hesaplanması sonucundan ötürü çelişki var gibi görünmektedir. Eğer ayetteki ifadeler dikkatli okunursa yaratılış kısmının sadece 6 günde olduğu anlaşılacaktır. Şimdi Fussilet Suresindeki ayetleri görelim: (http://www.mumsema.org)

 

De ki: “Gerçekten siz mi yeri iki günde yaratanı inkâr ediyor ve O’na birtakım eşler kılıyorsunuz? O, alemlerin Rabbidir.” Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” İkisi de: “İsteyerek (İtaat ederek) geldik” dediler. Böylece onları iki gün içinde yedi gök olarak tamamladı ve her bir göğe emrini vahyetti. Biz dünya göğünü de kandillerle süsleyip-donattık ve bir koruma (altına aldık). İşte bu, üstün ve güçlü olan, bilen (Allah)’ın takdiridir. (41 Fussilet Suresi, 9-12) 

 

Peki, bilim ne diyor?

 

Bütün bilim adamları dünyanın aşağı yukarı 4.5 milyar yılda yaratıldığını söylüyorlar…

 

Ona da itiraz ediyorlar: “…Gerçekte, evrenin yaşı ile ilgili elimizde bulunan bu iki rakamın her ikisi de doğrudur. Yani evren, Kuran'da bildirildiği gibi 6 günde yaratılmıştır ve bu süre bizim zamanı algıladığımız şekliyle 16-17 milyar yıla karşılık gelmektedir…”

 

Kafanız iyice karıştı, değil mi? Karışsın. Din adamları ne diyorsa o doğrudur. Öyle mi? Ama hangi din adamı? Hiç birisinin rakamı ötekini tutmuyor ki!

 

( Hoş bilim adamlarının rakamları da birbirini tumuyor ki… Bazıları 4-5 milyardan sözederken; diğerleri 16-17 milyar yılı işin içine sokuyorlar..) 

 

Benim Matematik’le aram ise oldum olası .Nanay..!!

 

Vatandaş ise iki arada bir derede, ağzını açmaya korkuyor. 

 

Biliyorsunuz,  Din konusunda, Ceza Kanunu’nun ilgili maddesini punduna getirip bir güzel değiştirdiler. Sonu ne oldu?

 

Avukat Erdost Balcı ilgili maddeyi , bir güzel tartışıyor: 

 

“…Din hürriyetini ihlal eden davranışları, kendi kabul ettiği sisteme uyarak ör.,“ Topluma Karşı Suçlar “ arasında düzenlemesi gerekirken, “Kişilere Karşı Suçlar” arasında düzenleyerek, hukuk düzeninde ferdî- toplumsal bir kurum olan ve “Kişi” ile hiçbir ilişkisi bulunmayan kutsal  Dini ,  kişinin bir niteliği saymış; böylece, bildiğimiz kadar, demokratik laik bir toplum/ hukuk düzeninde emsali olmayan, ancak teokratik bir toplum/hukuk düzeninde görülebilen ilginç bir düzenlemeye yer vermiştir..

 

Fazıl Say’ı dini değerlerleri aşağılamaktan mahkum eden 216. maddenin, 3.fıkrası bu vesileyle yeniden masaya yatırılmalıdır. .”(Erdost Balcı. hukukihaber.net)

 

Yoksa bu durumda, ağzını açanı içeri tıkmak gayetle mümkündür. Yeter ki istesinler. Niye? Bakın bu madde ne diyor?

 

“Fazıl Say’ın cezalandırıldığı, TCK’nın 216. maddesinin 3. fıkrasına göre : “Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

 

Bu fıkranın karşılığı 765 sayılı mülga Ceza Kanunumuzda mevcut değildir. Yeni Türk Ceza Kanunumuzun getirdiği bir maddedir.”(Erdost Balcı. hukukihaber.net)

 

Bir yandan din adamları , birbirleriyle çelişen sözleriyle , yolun başında olan gençleri dinden soğutmaktadırlar. Öyle şeyler söylüyorlar ve öylesine dünya işlerine karışıyorlar ki, insanın: “Size Ne?” diyeceği geliyor. Hiç aklı başında sözler değil. Şuna bakın:

 

“Suudi Arabistanlı imam Mohammed Sale al Munajjid kardan adam yapmanın dinen yasak olduğunu öne sürdü.”

 

Haydaa… Diye şaşırın. Sonra gerekçesini düşünün…!

 

İşte Suudi Arabistan bu dinin merkezi gibi… Bavulunu alan mümin oraya yeni bir hava koklamaya gider , sonra umresini , haccını yapar . Hacı , olur, döner gelir…  İşte ünlü bir Suudili İmam ne diyor?

 

“Dinen kardan adam yapmak yasak…” mış…

 

İnsanın soracağı geliyor bu imam hayatında Kardan Adam gördü mü , diye… Arabistan bu??

 

İnsanların neredeyse bütün davranışlarını denetleyecekler. İnsanlar ağızlarını açmaya korkuyor.

 

Buna karşı ağzını açıp bir şey söylesen: Vay sen ne karışıyorsun…!” filan derler. Zaten Madde hazır, tetikte… Hadi içeri…

 

Diğer yandan, “Daha önce ‘Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapıyor’ ve ‘Kadın spiker izlemek caiz değil’ sözleriyle tartışma yaratan ilahiyatçı-yazar Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız, 7 yaşındaki bir kız çocuğunun 25 yaşındaki erkekle evlenebileceğini, Kuran’a iman eden Müslümanlara göre evlilik için yaşın söz konusu olmadığını söyledi.”

 

Bu söze göre dini geçmişimizde de buna benzer örnekler olduğuna için; hadi  bakalım ağzını aç…

 

Şimdi ağzını aç da bir şey söyle. Bakalım kolay mı? 

 

Biz de susuyoruz… Çünkü zaten her ağzı olan konuşuyor. Öyle bir devre kaldık..!