Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '09

 
Kategori
Şiir
 

Dünya sen bile...

Dünya sen bile...
 

Yeryüzüne tohum saçmış ölüler,
Dünyaya iz bıraktıkları soğuk mermer taşları,
Yakılası bedenler bile karışmış, küller misali…
Henüz yaşamamış bir bebek var orada.
Mermer beşiğin içinde uyuyor,
Örtüsü kara toprak olmuş.

Ölüler mi sadece yitip giden?
Depremler mi hep can alan?
Seller mi? Savaşlar mı?
Peki ya dünyaya sessiz çığlıklar biriktirenler?
Nerdeler? Dünya sen duyuyor musun?
Henüz işitilmemiş bir çığlık yükselecek.
Oyuncak sandığın bebek konuşacak…
Kim bilir çığlığını haykıramadan
İpsiz kuyunun dibine inip karanlıktan yok olacak!

Anlaşılmaz cümleler kurdum.
Biraz pesimist biraz şizofren.
Ama günah ben de mi?
Ben doğmadan var olmuş yalanlar.
Klişeleşmiş üstelik.
Sakız gibi bılcımış.
Hala söyleniyor.
Böyle gelmiş böyle gidermiş.
Kader kitabı sormadan yazıyor.

Daha kaç ölü gerek toprağına?
Kaç ölü gömülecek yeraltına?
Kaç gece dua edilecek yalan umutlara?
Kaç yarın beklenecek?
Kaç damla gözyaşı dökülecek daha uğruna?
Söylesene dünya duymuyor musun?

Endişe taşıdı dünyanın tüm insanları.
Kısa molalarda tanıştı mutlulukla.
Günahın adı zaten konulmuştu.
Bu yüzden küfredildi kendini yaratana bile.
Nankör yaratılmıştık.
Dünya adil olamamıştın hiçbir zaman.
Tekrarlayarak yaşadık her şeyimizi.
Bazen sormadan edemiyorum işte.
Acaba nereye kadar sürer bu tekrarlar?

Cevapsız sorular çok.
Yanıt veren yok.
Bir tek gerçeğin var kahpe dünya.
Sen döndükçe doğmayı bırakmaz güneş.
Dünya sen bile...
Karanlığın sonu hep ışık diye inandırılmışsın.
“Batsam da tekrar doğarım sana dünya!”

F.T.

 
Toplam blog
: 128
: 1145
Kayıt tarihi
: 23.11.07
 
 

Herkes gibi yazar, çizerim. Dünyamı boyarım hepsi bu!..