Dünyadan aya. Dünyadan Ayda’ ya… Elma dersem çık…

Haberiniz var mı arkadaşlar? Fark edeniniz. Cumartesi veya pazardan bu yana Ayda’ yı göremiyorum ortalıkta. Yoksa o da mı mahalle baskısına kurban gitti. Yoksa benim bir bloğumda yaptığım şakaya kanıp bana ikinci bir koca mı aramaya gitti nana. Dört başı mamur, şöyle yakışıklısından! Gücü kuvveti yerinde cebi şişkin olanından! Gerçi cebin şişkin görüntüsüne de kanmamak lazım ya bu devirde içine kağıt kırpıntıları da dolduruyor hainler. İşi öğrenmişler. Bayanların en zayıf noktasını keşfetmişler. “Kesin Türk filmlerinden araklamışlardır bu fikri”. (Pardon esinlenmişlerdir.) Yok Ayda yok. Eğer bunun için gittiysen; gitmeseydin. Özür dilerim ama sana söylemeye fırsat olmadı. Ben seni aldattım aslında. Bu aldatma değil de bir iki dost daha edinmiştim ayda onlar bana gönderdi sağ olsun istediğim boy ve ebatlarda bir uzaylı müsveddesi. Fakat sorma. Ne sen sor yani, ne ben söyliyim. Bunlar buradakilerden de betermiş. Şimdi nasıl edip, nasıl yapcam da bunları postalayacağım başımdan diye düşünüyordum kara kara bende. Eğer hala demir almadıysan uzaya, pardon ateşlenmediyse uzay mekiğin bi dön gel be.

Hani sen benim arkamdaydın hem. Sen boş ver onlar gizli gizli takip ederler bizi ardımızdan demiştin. Buna rağmen bi haber bile vermeden çekip gittin. Gemiyi ilk terk eden fareler gibi. Sana fare demek istemiyorum ha? Bu bir deyim biliyorsun. Hadi mause diyelim de olsun bitsin. Bu daha kibarcası. Ya da bir mekik de bize gönder de biz de uzaya ayak basmanın keyfini yaşayalım ölmeden. Hem kim işleyecek şimdi bu cinsellik meselesini, yaftasız, yapıştırmasız, olması gereken gibi. Kim ortaya dökecek milletin yorgan altında aslında neler düşlediğini ve içinden geçeni bir müneccim bilgeliğinde. Ha kim? Yerine yenisini yetiştirdin mi? Mirasını ele güne bırakıp evlatlarını sokakta aç açıkta bırakan insafsız atalar gibisin ha! Olmaz böyle. Ya nereye gittiğin, kaybolduğun hakkında geri dön açıklama yap bize ya da ipucu ver. Belki gittiğin yer iyiyse, güzelse biz de geliriz arkandan. Var mı cennetin nimetlerinden faydalanmak öyle tek başına. Sosyal adalet istiyoruz kardeşim. Ya bi de tam tersiyse. Ya biri veya birileri başına silah dayayıp kaçırdıysa seni. Ya başına kötü bir şey geldiyse. Blog kardeşiyiz burada. Yemişliğimiz içmişliğimiz olmamışsa da bir sofraya oturup, konuşmuşluğumuz, görüşmüşlüğümüz, paylaşmışlığımız oldu sanalda olsa. Haksızlık bu senin yaptığın. Adaletsizlik. Hiç olmazsa ben gidiyorum arkadaşlar hakkınızı helal edin der insan. Helalleşiriz öyle gidersin nereye gideceksen. Yok, ama nerde o fikrimin ince gülü sende. Gelişim gibi olacak gidişimde demiş olsan bile gelirken böyle geldiğini hiç sanmıyorum. Davullarla, düğünlerle gelmişsindir sen. Türkiye’mizde en işlenmiycek konuyu gümbür gümbür işleyen biri olarak. Ne yani son kalemiz gibi duldasına, gölgesine sığındığımız kalemizi de mi kaybetmiş olduk böylelikle biz arkadaşlar. Siz söyleyin bari. Ortalık flu ben göremiyorum da. Gözlerimde bozulmuş zaten sabaha kadar okuyup yazmaktan. Gözleri iyi seçen genç arkadaşlar bir bakın bakayım sağa sola kıyıya Ayda nerelerde. Hangi köşeye saklandı. Hangi köy veya bucakta ikamet ediyor. Muhtardan ikametgah ilmuhabiri almış mı, kayıt yaptırmış mı bi bakıp araştırın da haber verin bana. Bulana en kallavisinden bol bol yorum yapacağım söz. Haydin bakayım. Hep beraber bulalım şu Ayda’ yı yaaa… Resmi de yok ki koysaydım. İşimiz bir hayli zor anlayacağınız. Kendi bir selam vermediği sürece ama Allah' tan da umut kesilmez. Değil mi?