Dünyanın bazı yerlerinde insanlar Türkiye'nin adını bile duymamışlarsa ayıp etmişler!

Osmanlı devrinde doğanlar yaşasaydı bizim de dünyada bir sürü hayranımız olurdu. Zira haşmetlü atalarımızın kelle kesen namı yedi cihana yayılmış idi. Belgesellerde Türkiye’nin adını duymadığını söyleyen insanlara rastlıyoruz! Koskoca bir ülkenin adını duymamışlar. Biz Türkiş TV’lerinde onların mahalle muhtarlarını bile ezberledik: Şerif Taytıs. Adamlar bizim ülkemizin adını duymamışlar.

Ya bu bizim ülkemizde utanmayı bilen insan var mı? Türkiye nerede diyor Allah’ın Afrikalısı, biz de diyoruz ki bir Türk dünyaya bedeldir. Lan oğlum bir Türk ne yapmış onu bana bir söylesene. Osmanlının mirasını da bitirdik biliyor musunuz? Bir kurtuluş savaşımız var, herkesin kurtuluş savaşı var. Dünya bu kardeşim karıncalar bile kurtuluş savaşı veriyor, bununla övünülür mü? Almanlar Çanakkale’yi bizim sayemizde kazandınız diye bas bas bağırıyorlar.

Hep hükümetleri suçluyoruz; birisi de ben isem bu ülkenin insanlarında da iş yok. İnsanların yarısı türkücü. Dünyanın bir yerlerinde Türkiye’nin adını duymamış kimselerde birazcık öküzlük vardır ama biz de pek öyle insanız diye gezemeyiz yani. Somali’yi de bütün dünya biliyor; açlıktan. İsrail’i de bütün dünya biliyor; katillikten. Felaket ya da kötü şöhret mi bizi dünyaya tanıtacak? O zaman İstanbul depremini bekleyelim!

Türkiye’de sokakta, TV’de bir kişinin bilim adamı diye lanse edildiğini duydunuz mu? Türkiye’de Prof doktor sadece unvan. Prof doktor dahi bilim adamı değil. Öyle söylenmiyor çünkü. Söylenecek de yaptığı ettiği bir şey yok ki. Alıyor 4000 maaşını oturuyor. Basit memur yani. Üstelik yüzlerce var. Neye yarar! Cep telefonunu bile yapamıyoruz.

Lokum, Bünyan halısı, baklava, Türk tütünü, Türk kahvesi, kebap, kadın cinayetleri… İşte bizi dünyaya tanıtan markalarımız… Dünyanın markaları ise Nasa, Soyüz, Samsung, BMW,Toyota vs. Böyle basit şeyler bir ülkeyi dünyaya tanıtır mı? Bir ülkenin gücünü, varlığını, dünyadaki yerini böyle şeyler belirler mi?

Allah rızası için dünyada bugüne kadar yapılmış edilmiş bir şeyin altında bir Türk’ün imzası var mı? Dağdaki koyunlar, Türkiye’deki insanlar; Afrikalı seni nereden tanısın! Adam 70 yaşında, Türkiye’nin adını bile duymamış! Böyle bir şey olur mu ya! Dünya lideri başbakanımız var, nasıl duymazsın kardeşim! Sen Ay’da mı yaşıyorsun!

Malum bizim sadece tek bir yeteneğimiz varmış, öyle diyorlar: Savaşmak. BM’den dünyanın jandarmalığını isteyelim; ücreti muhabili ülkeleri koruyalım, hiç değilse adımızı böyle duyuralım. “Türk bilim adamı/adamları…” diye başlayan TV haberlerinden iki ilginç saptama: Ya Amerika’da yaşıyorlar ya da bilmem nerde. Diğeri buluşları ile ilgili haber veriliyor bir daha tıs yok.

Türkiye’de bilim deyince akla gelen tek şey bilim teknik dergisi ve TÜBİTAK. 50 yılda 50 tane bisküvi markası çıktı, ikinci bir TÜBİTAK çıkmadı. Devasa bir bilim kuruluşu demek ki. Ama ne hikmetse yaptığı tahlilin/tespitin sonucuna Türkiye’nin yarısı inanmadı.

Bu Türkiye’nin değişmesi gerektiğini düşünerek yollara çıkıyoruz… Ağaç Hareketi mega kent projelerinde yapılması düşünülen 10 mega kentin her birinde belli bilim dallarında binlerce bilim adamı ve bilime meraklı yetişmiş insanımızla çalışacak devasa bilim merkezleri kurulacak. Bu iş için 10 milyar dolar bütçe ayrılacak. Yemeyeceğiz, içmeyeceğiz bunu yapacağız. Hiçbir bilim adamı Türkiye’de çalışma imkânı bulamadığı için Amerikalara gitmeyecek. Buna rağmen yine de giderse defolsun gitsin. Bilime meraklı ve kendi kendine uğraşan/araştıran/çalışan hiçbir insanımız/gencimiz TÜBİTAK’ın kapısında “sen de kimsin” diye kovulmayacak!

Türkiye’nin adını bile duymamış… Ben bunu nasıl hazmederim. Böyle bir utanç olur mu ya! Nerelere giderim ben! Çocuğum/torunum bir Etiyopyalıyla karşılaşacak. Nerelisin? Türkiyeli. Allah’ın Etiyopyalısı “neresi orası, uzayda mı yoksa” diyecek!