Dünyanın soy(unu)-kırdılar. -II-

Dünya' da Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı oynanan soykırımcılık oyunu karşısında neler yapmalıyız:

Şu anda gündemde olan soykırımcılık oyunu oyuncularından gündemde olan Fransa. Fransız parlementosunda kabul edilen soykırımın reddini suç sayan yasa Fransız Senatosunda onaylanmadan hem Fransız kamuoyunu hem de dünya kamuoyunu Fransız Senatosuna baskıya zorlamalıyız.

Yasa muhtemelen yasalaşmayacak. Bu yasa Türk ve dünya kamuoyunu abartılı bir şekilde yoklanmasından başka birşey değil aslında. Tahammül sınırlarımızın daha da derinleşmesi amacına hizmet eden uygulamalardan biri. Ancak giderek istikrar kazanmaya başlayan soykırım politikalarına karşı Türkiye Cumhuriyeti Devleti de istikrarlı, ayakları yere basan ve caydırıcı politikalar izlemeli.

Bu politikaların en önemlisi kanımca ekonomik olanları. Askeri alım ihalelerine Fransız bağlantılı şirketler alınmamalı, Fransız mallarını (barkot numrarası 30 ile 37 arasındaki sayılardan biri ile başlayan bütün ürünler), büyük şirketlerimiz Fransız şirketleri ile olan ortaklıklarını (mesela Axa ile Oyak ortaklığı), tasfiye sürecine başlamalı.

Nereye kadar!!!

Tabii yabancı ülkeler ile ekonomik bağlantılarımız devam edecek. Bunun boyutları ekonomi politikaları ile ilgili. Ama bu bağlamdaki boykotumuz sonuç verene kadar devam etmeli. Ununtmayalım (keşke olmasak) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Fransa ve benzeri art niyetli ülkeler için de 70 milyonluk bir pazar. Bu pazarı kaybetmeyi göze alamazlar.

Bu devlet poliktikaları ve halk bilinci "İSTİKRARLI OLMALI". Yarın gündemi Fransız yasası değil de Tarkanın yeni klibindeki zenci manken sayısı aldığında bile aklımızın bir köşesinde bu bilinç yer etmeli. Bazı devletlerin bazı davranışları ile bazı ürünlerinin adları adeta beynimiz ve kalbimizdeki sabıka kaydına işlemeli.

Bu kez olsun "UNUTMAYALIM".

Sevgiler.