Dünyaya ilk bakışın fotoğrafını çekiyorum

Yurtdışında uzun zamandır bir meslek olarak uygulanan doğum fotoğrafçılığı son yıllarda Türkiye’de de yoğun talep gören bir meslek haline geldi. Bebeklerinin dünyaya gelişini ölümsüzleştirmek isteyen anne ve babalar doğum sırasında doktor ve hemşirelerin yanı sıra bir de profesyonel doğum fotoğrafçısının olmasını istiyorlar. Doğum fotoğrafçısıyla genelde ünlüler çalışmayı tercih ederken, artık bebek sahibi olan birçok anne baba da bu anı sonsuza kadar ölümsüzleştirmek için bir doğum fotoğrafçısını tercih ediyor. Türkiye’de doğum fotoğrafçılığı yapan isimlerden biri de doğum fotoğrafçısı Ayşe Yılmaz…

1983 İstanbul doğumlu olan ve Kocaeli Üniversitesi Peyzaj bölümünü bitiren Ayşe Yılmaz, çalışma hayatına sağlık sektöründe başlarken, çeşitli hastanelerde hasta hizmetlerine bağlı olarak çalışmış. Halen özel bir sağlık kuruluşunda görev yapan Ayşe Yılmaz, hobi olarak başladığı fotoğrafçılığın bir adım ötesine geçerek kendini doğum ve bebek fotoğrafçılığı konusunda geliştirmiş. Ayşe Yılmaz doğum fotoğrafçılığı alanında sağlık sektöründe çalışıyor olmanın da avantajıyla o anı fotoğraf makinesinin deklanşörüne basarak ölümsüzleştiriyor.

İlk fotoğrafı çekmeye ne zaman başladınız? Fotoğrafa uzun zamandır ilgim vardı. Ama bir hobi olarak üniversite yıllarında başladım. Profesyonel olmayan bir makinem vardı, gördüğüm ilginç şeylerin ve unutulmaması gereken anların fotoğrafını çekiyordum.

Doğum fotoğrafçılığı yapmaya nasıl karar verdiniz? Doğum anı hep merakımı uyandırmıştı. Sonra ablamın doğumuna girdim ve fotoğraflarını çektim. O doğumda anne ile bebeğin ilk buluşması beni çok etkiledi ve bu anı her annede ölümsüzleştirmek gerektiğini düşündüm. Daha sonra bazı araştırmalar yaptım ve bu işin bir meslek olduğunun farkına vardım. Fotoğrafçılık eğitimleriyle kendimi geliştirerek bu işi profesyonel olarak yapmaya başladım.

İlk kimin doğum fotoğraflarını çektiniz? Dediğim gibi ilk fotoğrafımı ablamın doğumunda çektim. İlk çektiğim profesyonel doğum fotoğrafı ikinci çocuğunu doğuran Alev Atak’tı. Çok pozitif bir aileydi. Doğum sırasında bende en az aile kadar heyecanlanmıştım. Ve beni bu derece heyecanlandıran bir şeyin mesleğim olmasına bir kez daha inandım.

Bir bebeğin ilk doğumuna şahit olmak ve o anı ölümsüzleştirmek nasıl bir duygu? Bir bebeğin hayata göz kırpması dünyanın en güzel şeylerinden biri ve siz o ana tanıklık ediyorsunuz. O çocuğun da yıllar sonra kendi doğum fotoğraflarına bakmasını sağlıyorsunuz. Bu benim için bir işin ötesinde bana çok büyük bir haz veriyor. Bu işi yaptığımda kendimi çok mutlu hissediyorum.

Peki, aileler doğum fotoğraflarının çekilmesine nasıl tepki gösteriyor? Zaten teklifler ailelerden geliyor ve sonrasında ailelerin doğum yapacak yakınları da fotoğraf çektirmek istiyor. Fakat bazen çocuğun anne karnından çıkar çıkmaz ki halini görmek aileleri tedirgin etse de doğum anı fotoğraflarını siyah beyaz görüntülediğim için hiçbir olumsuz tepki almıyorum.

Genelde kimler doğum fotoğrafı çektiriyor? Genelde ilk çocuğunu doğuracak ve gelir durumu iyi olan aileler fotoğraf çektiriyor. Bu çok pahalı bir hizmet olmamasına rağmen çok fazla bilinmiyor. Ama bu işin farkına varan aileler de büyük talep gösteriyor. Bu an çok özel çünkü bir bebeğin dünyaya ilk gözlerini açtığı anı kareliyorsunuz. Bu nedenle her ailenin bu albüme sahip olması gerektiğini düşünüyorum.

Fotoğraf çekerken bir bayan olmanın avantajlarını yaşıyor musunuz? Tabiki yaşıyorum. Çünkü sadece kadınlar doğum yaptığı için bende hemcinsleri olduğum için kendilerini daha iyi ve rahat hissettiklerini düşünüyorum.

Çok keyifli bir meslek olsa gerek ama bu mesleği yaparken ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz? Keyifli olmakla birlikte çok da ciddi bir iş aslında. Sonuçta bir ameliyathane ortamındasınız, ciddi kurallar ve çok steril bir ortam var. Sizde herkes gibi ameliyathane kıyafetleri giyiyorsunuz, bu kurallara uyuyorsunuz. Sağlık sektöründe olduğum için yabancı olmadığım bir durum ve olumsuz hiçbir şey yaşamadım.

Doğum fotoğraflarını çektiğiniz ailelerle nasıl bir bağınız oluyor. Kendinizi ailenin bir ferdi olarak görüyor musunuz? Tabi bir ailenin en özel anını paylaşıyorsunuz. Bebeğin diğer aile fertleriyle de fotoğrafını çekiyorsunuz. Böylece tüm aile ile kaynaşıyorsunuz. Bu çekimler bazen ertesi günlerde de devam ettiği için samimiyeti yakalıyoruz zaten. Bu da bir bağ oluşturuyor.

Doğum fotoğraflarını çekerken mahremiyetin gizliliğini sağlamak için nasıl bir uygulama yapıyorsunuz? Doğumhanede tüm doğum anında bulunuyorum ama sadece bebeğe odaklı fotoğraflar çektiğim için aileyi rahatsız edecek hiçbir kare yer almıyor benim ve ailenin arşivimde. Belli çekim açılarım var ve genelde bu açılardan fotoğraf çekiyorum.

Peki, doğum fotoğraflarını çektirmek isteyen aileler size nasıl ulaşıyor? Fotoğraflarını çektiğim aileler diğer ailelere referans oluyor ve bana ulaşıyorlar. Aynı zamanda çalıştığım sağlık kuruluşunda da aileler kolayca bana ulaşıyor. Bir de tabiki internet sitemden talepler alıyorum.

Fotoğraf çekme süreci ne zaman başlıyor ne zaman sona eriyor? Genelde bayanlar sezeryenla doğum yaptığı için doğum tarihleri belli oluyor. Randevulu olan doğumlarda fotoğraf çekmeye ailenin ilk hastane kapısından girişiyle başlıyorum. Daha sonra anne ve ailenin doğum öncesi fotoğraflarını çekiyorum. Peşinden doğum anı görüntüleri, bebeğin anne karnından çıkmasını, anneyle ilk temasını, ilk muayenesi, bebek odasında bebeğin yıkanması, kilo ve boy ölçümünü, ilk emzirme, son olarak da baba ve ziyarete gelen diğer aile üyeleriyle birlikte bebeğin ilk fotoğraflarını çekiyorum. Ve tüm ilkleri içinde barındıran bir albümü aileye sunuyorum.

e-posta adresi: ayse@dogum-fotografcisi.net
GSM: 0 536 610 40 96