Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '08

 
Kategori
Futbol
 

Duran top, yakan top.

Duran top, yakan top.
 

Fenerbahce.org


Hafta içi kupada maç yapmayan ve dinlenen Fenerbahçe Galatasaray moraliyle sahaya çıkmıştı. Kayseri’den 4, Arsenal’den 5 yedikten sonra oynadığı maçlarda yavaş yavaş savunma yapmayı da öğrendiğini bizlere göstermeye başladı. Şüphesiz bunda sakatların düzelmesiyle birlikte daha sağlam bir orta alan hüviyetine kavuşmasının rolü oynuyor. İleride Guiza ile başlayan savunma anlayışı orta alanda Josico ve Selçuk’un ısırgan temposu ve sağ tarafta Deivid’in daha fazla takım oyuncusu olması ile birleşince Lugano ve Edu’nun da daha az hata yapmasına sebebiyet veriyor ve böylece rakiplerinin de daha az pozisyon bulmasını sağlıyor. Fenerbahçelilerin “hele bir Deivid gelsin görürsünüz” ısrarının ne kadar doğru olduğunu her maçta görmeye başladık.

Deivid’in Kâzım gibi sadece birkaç metre karede ve topla hünerlerini sergilemeden oynadığı oyunun Fenerbahçe’ye ne kadar faydalı olduğu görülüyor. Yazılarımızı takip edenler bilir, ısrarla Gökhan’ın performansının geri gelmesi için önünden Kâzım’ın çekilmesi gerektiğini söylüyorum. Deivid’in gelişiyle birlikte Gökhan’ın performansının nasıl arttığını görmeye başladık. Bu duruma dikkat etmeyenler için tesadüf olabilir ama benim için sürpriz değil. Her maçta Gökhan’la Kâzım’ı gözlerimin önünde anlaşamadıklarını seyrettim durdum. Üstelik Deivid, Kâzım gibi Gökhan’ı savunmada da asla yalnız bırakmıyor. Deivid’in içeri kaçmasıyla birlikte ofansif anlamda Gökhan’ın önü daima açılıyor. Ayrıca Deivid’le orta alanın da daha güçlü olduğu görülüyor. Gökhan’dan söz açılmışken bize göre bu gecenin en etkili adamıydı. Aziz Başkan düşük ücret alan ve bundan şikayetinin olduğunu duyduğumuz Gökhan’ın sözleşmesini biran önce yenilemeli ve zam yapmalıdır. Aksi takdirde yeni bir Aurelio ve Tuncay vakası seneye gündemimizde olur.

Maçın başında Semih’in sakatlanıp yerini Emre’ye bıraktıktan sonra Emre ilk defa Guiza’nın arkasında daha çok hücuma dönük oynadı. Ancak Fenerbahçe’ye imza attığından bu yana en etkili ve taraftarla arasında ilk defa bir bağ kurabileceği oyun sergiledi. Sıklıkla orta alana gelip toplara bastığı gibi hücuma yönelik paslarda çıkarttı. Emre’de maçın öne çıkan isimlerinden biriydi. Üstelik ağzından daha çok sol ayağını konuşturduğuna da şahit olduk.

Ankaraspor ise sahaya Fenerbahçe’nin Galatasaray’a top göstermeyen Josico Selçuklu orta sahasından çekinmiş olacak ki De Nigris’den yoksun ve kalabalık bir orta saha ile çıkmayı tercih etti. Halbuki De Nigris gibi etkili ve Fenerbahçe’ye ters gelen bir hücum silahı elinde mevcuttu. Maç orta sahaların kalabalık ve mücadeleci temposuyla başladı. Ama top öyle sıkıştı ki orta alana, bu maçın başında bahis oynama imkanımız olsaydı, iddacilar bilir “alt” seçeneğini işaretlerdik hemen. Çünkü çok pozisyonlu maç olmayacağı bu orta sahalardan belli oldu.

Sıkışık futbol’u önceden çalışılmış bir duran top organizasyonuyla Deivid’in serbest vuruşunda Carlos’un güzel şutu açmış oldu. Bu gol Fenerbahçe’nin direncini tamamen arttırdı ve tribünlerin de coşkusuyla Fenerbahçe maçı kaybetmeyeceğini açıklamış oldu. Golden sonra çok daha efektif ve güzel oyunun sahibi Fenerbahçe’ydi. Carlos demişken bu sene tamamen durmuş olan Carlos, Wederson’un gelişinden midir nedir son 2-3 maçtır toparlanma sinyalleri vermeye ve forma girmeye başladığını göstermekte. İkinci yarı, yine Carlos’un çok güzel bir serbest vuruşunda Guiza’dan daha çok gol atan Lugano, Carlos’un bilardo topunu ağlara gönderince tribünlerin coşkusu görülmeye değerdi. Daum zamanında Fenerbahçe’nin çok etkili olduğu duran toplar yine yakan top olmaya başladı birkaç haftadır.

Arsenal maçında Fenerbahçe’nin Emirates’den aldığı 1 puanı beğenmeyenler Beşiktaş’ın Liverpool hezimetini unutup Türk Futbolunun son yıllardaki en kötü futbolu diye burun kıvıranlar o 1 puanın şimdi ne kadar değerli olduğunu anlamalılar. Oradan alınan 1 puan bugün son 5 lig maçını kazanan Ankaraspor’u ve de ezeli rakibi Galatasaray’ı deviren özgüven’in miladı olduğunu bilmeliler. Sakatların iyileşmesiyle birlikte bu artan özgüven Fener’in kolay kolay kaybetmeyeceğini söylüyor. Üstelik son maçlarda Alex’in de olmadığını görüyoruz. Elbet yaratıcı oyun anlamında Alex’i mutlaka arıyoruz. Fakat son 2 maçta Aurelio’nun yokluğu kimseyi etkilemedi bile. Kimse Aurelio’dan bahsetmez oldu artık. Bu çok önemli bir detaydır. Josico ve Selçuk o bölgeyi çok iyi parsellediler. Uzun zaman sonra ısıran bir orta saha görmeye başladık Fener’de. İyi bir futbol takımı 1 kişiden oluşmaz.

Görüldü ki, Dede’nin bu kurguları dişli rakiplerle oynayacağı maçlarda fayda sağlayabilir. Fakat arkadaki dörtlünün ve orta alanın Volkan’ dan uzaklaşıp, Guiza’ya daha fazla yaklaşması durumunda çok daha fazla golle buluşacaktır Fenerbahçe.

Biraz daha sabır, Fener iyi yola girdi.

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

15.Kasım 2008

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..