Düşe kalka büyüyecek

- Sayın Üstadım…

- Estağfurullah efendim, ne haddimize…

- Yok efendim… Neyse, gördünüz mü, dolar düşüyor, neye bağlıyorsunuz?

- Bırakın düşsün efendim. İlla ki bir yere bağlamaya gerek yok. Serbest olursa, o da anlayacaktır.

- Anlamadım efendim, kim anlayacak?

- Dolar efendim, dolar… Düşe kalka, gün gelecek düşmeden, ayaklarının üzerinde durmayı öğrenecek. Bir gün mutlaka “Tikine” duracak.

- Efendim dolar şey mi ki düşsün kalksın. Yani ekonomi, üretim ve de ihracat can çekişiyor.

- Canı kalmış mı ki efendim çekişsin. Sonra bırakın çekişsinler, ülkede demokrasi denilen bir şey var, herkes çekişe dövüşe bir gün doğruyu bulacaktır mutlaka.

- Tamam, üstadım… Orayı geçelim, anlatamadım galiba…

- Niye kendinize haksızlık ediyorsunuz? Pek güzel de anlattınız, ben de size anlattım. Bakın ne güzel muhabbet ediyoruz vallaha…

- Sayın üstadım… Anayasa değişikliği oylamasında diyorlar ki…

- Ne diyorlar bakayım…

- Şey diyorlar… Gümrük kapılarında kullanılacak oylar, geçici maddeleri değiştirirsek n’olacak diyorlar…

- Aaaa… Oynanıyor mu, ne zaman oynanıyor, kim oynatıyor, neden oynatıyor? Her neyse, oynasınlar. Millet sıkılmıştır, biraz da bununla oynarlar.

- Sayın üstadım… Oynamıyorlar efendim…

- Niye? İla ki çelik-çomak oynamak gerekmez ki. Biraz da sandığa oy atma oyunu oynasınlar canım.

- Yok efendim, öyle değil…

- Neyle? Yani neyle oynayacakmışlar? Millet ne oynamak istiyormuş?

- Efendim, Anayasa değişikliğine “Evet” veya “Hayır” oylaması bu. Yani referandum.

- “Hayır”lı olsun efendim…

- Olsun da şimdi geçici maddeleri kaldırınca, bu güne kadar yurt dışına gidenlerin kullandığı oy n’olacak diye soruyorlar…

- Kim soruyor?

- Millet…

- Yani… Millet de “Hayır”lısı neyse öyle yapsın efendim.

- Onu yapacak da, önce kullanılan oylar n’olacak üstat?...

- Vaktinden evvel kullanılan oylar, vakitsiz öten horozun sesine benzer. Hemen onları keseceksin…

- Yani?!...

- Yani yok sayacaksın. Niye giderken vermişler? Niye oy verileceği gün memleketlerinde olmuyorlar? Niye?

- Vallahi işleri varmış.

- Bizim de işimiz var kardeşim. Hadi sen biraz git, bak arkadaşlar bana bakıyorlar taş atsın diye…

- Siz ne oynuyorsunuz üstadım…

- Şeytan taşlama oyunu…

- Şeytanınız nerede?

- O görünmez ki…

- Eh… Şeytanınız bol olsun üstat, çok aydınlattınız, ağzınıza sağlık…

- Ağızda sağlık mı kaldı. Doktorlar sigara içmeyeceksin dediklerinden beri sigarayı bıraktık yahu…

- Yine de siz bize gereksiniz, bırakınız sigarayı.

- Bıraktık… Ağızda da tat kalmadı. Hadi sana güle güle…

- Sağ olasın üstadım… Yardımlarınız için!...

05 EKİM 2007

Karikatür:http://images.google.com.tr/imgres?imgurl=http://www.hoppala.com/resim/kara/images/seytan_narkoz.jpg&imgrefurl=http://www.hoppala.com/resim/kara/seytan_narkoz.shtml&h=344&w=400&sz=40&tbnid=x6uGUFWxEwYETM:&tbnh=107&tbnw=124&prev=/images%3Fq%3D%25C5%259Feytan%26um%3D1&start=1&sa=X&oi=images&ct=image&cd=1