Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '09

 
Kategori
Bilim
 

Düşünce organı

“Beyniniz, dış fırçalarken fırçayı, ya da maşayla bir şeyi tutarken, maşayı sizin bir parçanız gibi görüyor. Fransa’daki Claude Bernard Üniversitesi’nde yapılan son araştırmayla, beynin kullanılan aletleri geçici uzuvlar olarak gördüğüne dair, yaklaşık 100 yıldır var olan hipotezin doğru olduğu kanıtlandı.”

http://www.ntvmsnbc.com/id/24978025/

Bu somut organlar için geçerli.

Bilimciler soyut organ olan düşünce organının da böyle olduğunu gözden kaçırmış.

Örnek mi?

Bugün gökada ve bakteri fotoğraflarını, kendi gözlerimizle görmüş gibi algılıyor ve düşünce olarak öyle işliyoruz.

Her iki durumun da anlamı şu:

Soyut ve somut organların kullanımı, sürekli kullanım sonucunda, korteksaltı (subkorteks) beyinsel işlemlere dönüşür, yani onları yaparken bilincimiz devreye girmez ve bu da birim başına ortalama 1-5 saniye arasında hızlanma demek olur. Bisiklet sürerken düşündüğünüzde düştüğünüzü anımsıyor olmanız gerek.

Okuryazar birinin beyniyle okumazyazmaz (ümmi) birinin beyni aynı biçimde işlemez. Aynı biçimde soyut düşünme yeteneğine sahip biriyle, sahip olmayan birinin beyni de aynı biçimde işlemez. Oliver Sacks’in Türkçe’ye de çevrilmiş 2 kitabı konuya ilişkin yeterince sinirbilimsel ve zihinbilimsel örnekler verir. İnsanlar görmeyi, renk körlüğünü, müzik halisünasyonlarını öğrenir ve onları düşünce organı, aleti, aracı olarak kullanabilir. Örneğin Şoştakoviç, beynindeki bir metal yongası müziksel halisünasyon yaratıp ona besteler yaptırabildiği ve onu kullanmayı öğrenebildiği için, aslında beynini kesip yaşamsal tehlike yaratabilecek olan o metal parçasının çıkarılmasına yanaşmaz.

Benim de özgün, yeni ve farklı düşünme biçimleri geliştirebilmeme sebep olan olay, çocukluğumda hemen her kış hemen hemen bir ay 40 derecenin üzerinde ateşlenmemdi. (Bu olay başka çocuklarda da aynen gözlenmiş, yani çocukluğunda ateşli hastalık geçiren bilimci çok.) Artık ateşlenmiyorum ama beynimi o zamanki gibi kullanmayı öğrendim. Yani bu durumda ateş, bir düşünce organı oldu.

Bunları niçin yazdım?

Bugün Dünya nüf usunun yalnızca % 10’u aktif okuryazar. Yazı icat edileli 6.000 yıl oldu. Dünya tarihinde farklı düşünceler üretebilmiş kişi sayısı, milyonda biri (ya da yüz milyar kişide yüz bin kişiyi) ya bulur, ya bulmaz. Ümmileri veya gerisini ‘homo sapiens sapiens’ saymamamız gerekir aslında ya da onları başka bir tür saymamız gerekir.

Peki, siz düşünce organınızı ne kadar ve nasıl kullanıyorsunuz?

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..