Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ocak '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Duvara karşı konuşmalar

Duvara karşı konuşmalar
 

2004 yazında, hafta içi bir gündü. Arkadaşlarımın hepsi çaliştığı için sinemaya kendi başıma gitmeye karar vermiştim. O günü hic unutamıyorum. Hani bazı günler vardır hayatınızda, unutamazsınız. Kendi başıma yaşadığım önemli bir gündü sanırım. Sinemaya doğru yürürken birden gözlerimi kapamıştım, yan tarafımda işlek ve dönemeçli bir cadde, öbür tarafımda inşaat alanının yer aldığı bir uçurum vardı. Güneş sağımda batmak üzereydi.. gözlerimi kapattığımda sağduyularımın beni götürmesini istemiştim.

Gözlerimizi kapasak ve sadece yasasak, müdahale etmeden nereye giderdim? Şu an nerede olurdum? Hayattin gidisatina bir müdahalelerimiz olmasaydi... Belki biraz ipin ucunu kacirirdik... belki en dibe vururduk... belki tehlikelere gogus gerer yeni bir hayata karar verirdik. Ben gözlerimi kapattim ve uzun sure kaldirimda yürüdüm, diger insanlarin yanimdan gecerken düsüneceklerine aldirmadan.

Uzun sure yürüdükten sonra kendimi birden caddede buldum. Hem de o anda araba gelseydi altinda kalacagim vaziyette. Daha sonralari cok sordum neden böyle bir sey yapma ihtiyaci icine girdigimi. Sanirim cevabini kendi icimde acikladim. Bir donemecteydim. Hayatim bir yana dogru gidecekti, benimse karar vermem gerekiyordu. Kendimi akisa birakip hayatin karar vermesini istiyordum. Belki de verecegim kararin sorumlulugundan kacmak istiyordum. Gözlerimi kapasam ve sadece hayat aksa her zaman dogru karari mi verirdi? Ben de gozlerimi kapasam hayat beni duzgun yolumda yurutup tehlikelerden alikoyar miydi? Evet o gun ölebilirdim ama ölmedim.

Fatih Akin'in yönetmenligini yaptigi, Birol Üney ve Sibel Kekili'nin oynadigi Duvara Karsi filmine biletimi almistim. Orta siralarda yerime kuruldum. Yalniz sinemaya gitmenin de ayri bir keyfi vardir. Film ilerledikce beni icine cekmeye baslamisti.

Almanya'daki Turklerin arada kalmisligina tanik olurken, tek arada kalmislarin oradaki kusak olmadigini, aslinda bizim Türkiye olarak arada sikistigimizi, Dogu ile Bati'nin sentezini yaparken aslinda kafasi karismis, kendine küsmüs, icine kapanmis bir toplum oldugumuzu düsündüm.

Aile icindeki bunalimlar, ailelerin yasadiklari yere ayak uyduramamasi, genclerin ailelerinden korkmasi ve baski görmeleri sonucu iki kisilik gelistirmeleri, amacsiz anlamsiz bir hayatin bireyleri olmalari. Dayandigin bir temel yoksa, vizyonun yoksa, ne ailene ne yasadigin topluma, ne cevrene tam olarak ayak uyduramıyorsan, o zaman bosvermislik felsefesi icinde en dibe vurmayi seciyorsun. Artik kaybedecegin hic bir seyin yok.

Ve sonrasinda hayatin kendi düzeninde akmasi düzenin, düzensizlik ugruna cignenmemesi. Avrupa'nin Turkiye'yi kabul edememesi..

Düzen, düzensizlik icin riske atilamaz.
Biz arada kalmis bir toplumuz. Kafamiz karisik.

 
Toplam blog
: 6
: 566
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Sanatsız bir hayat düşünemiyorum. Özellikle sinema ve k..