Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '19

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Duyguların Şifresi

Paul Ekman Amerikan Psikologlar Derneği tarafından 21. yüzyılın en etkili ve prestijli psikologlarından biri olarak görülmektedir. Yalan tespiti ve duygular ile yüz ifadelerinin arasındaki ilişki alanlarında bir liderdir. Tüm bunlara ek olarak, mikro-ifadeleri keşfetti. Bu makalede mikro-ifadelerin ne olduğunu, nasıl göründüklerini ve neden önemli olduklarını açıklayacağım.

 

Ekman, sohbet esnasında mikro-mimikler yaptığımızı söyler. Bunlar genellikle karşıdaki potansiyel alıcı tarafından fark edilmez. Çok kısa süren ve kişi tarafından kontrol dışı yapılan yüz ifadeleridir. Aşağıda bahsedeceğimiz farklı duyguları temsil eder.

 

Olgulardan teoriye

Paul Ekman, samimi duyguların yüzümüze vurduğunu en iyi bilen az kişiden biridir.

 

Duygusal belirtiler hakkında yıllar boyunca yayınladığı işlerden sonra kariyerinin dönüm noktası olacak bir proje için fon buldu. Bu destek 20 kültürden fazlası üzerinde duyguların kökeni hakkında, yerinde ve derinlemesine, araştırma yapmasına yardımcı oldu.

 

Aldığı sonuçlar, en iyi bilinen genelleştirmesini oluşturmasına olanak tanıdı: duygular kültürel değildir, biyolojiktir. Bu nedenle, evrensellerdir ve genetik ifadenin bir sonucudur.

 

Bu genler sayesinde yüzdeki bazı kas grupları eşzamanlı bir şekilde kasılır. Kişinin bulunduğu duygusal duruma bağlı olarak belirli bir kalıp izler. Mutluysanız yapacağınız hareketler korku içindeyseniz yapacaklarınızdan radikal bir biçimde farklıdır. Dolayısıyla, bu fikir iki farklı fikrin doğumuna sebebiyet verdi.

 

Mikro-ifadeler: Evrensel ve duygulara bağlı

Bu fikirlerden ilki mikro-ifadelerin tüm insanlarda benzer şekillerde gerçekleştiğiydi. Yani, kültürlerinden, gelişimlerinden, yetiştirilme ve çocukluklarını geçirme şekillerinden bağımsız olarak tüm insanların, şaşırdıklarında örneğin ağızlarını açmalarıdır.

 

İkincisi ise bu ufak jestlere sımsıkı bir biçimde bağlı olan bir grup evrensel duygu olduğuydu. Ufak bir gülücük, kaşın hızlıca kalkışı, burnun aniden seyirmesi gibi. Bunların hepsi yüz kaslarında gerçekleşen ufak varyasyonlardır. Neredeyse farkedilmezdir ve irade dışı gerçekleşirler, çoğu vakada ise duygularımızın bir yansımasıdır.

 

Bu nedenle, Ekman’ın ana fikrine göre, iyi tanımlanmış duygular ve onları ifade etmek için önceden belirlenmiş yollar olduğu için, diğer insanların da bunları ayırt etmesi, anlaması hatta onları bazı amaçlar doğrultusunda kullanması oldukça akla yakındır.


Duyguları temsil eden mikro-ifadeler

Karar vermek, iletişime girmek, diğerlerini anlamak ve genlerimizin iletişimini sağlama almak için duygularımıza ihtiyacımız var. Ekman, bu düşünceyle 10,000 civarında farklı ifade tespit etti.

 

Burnunu buruşturan bir insanın hangi duyguyu hissettiğini anlayabilir misiniz? Sadece gözlerine bakarak bir insanın korkup korkmadığını anlayabilir miydiniz? Bu 6 evrensel duyguya denk düşen mikro-ifadelere bir göz atalım:

 

Mutluluk: Yanaklar yükselir. Dudak kenarları geriye çekilir ve yukarıya kalkar. Göz altındaki deride kırışıklıklar, burun, üst dudak ve gözlerin dış bölümlerinde kırışıklıklar oluşur.

Tiksinme: Üst dudak kalkar. Genel bir asimetri oluşur. Burun ve üst dudak çevresinde, alında kırışıklıklar oluşur. Yanaklar yükselerek göz altlarını buruşturur.

Öfke: Bir açıyla kasılan ve düşük kaşlar. Gergin göz altı. Gergin veya bağırıyormuş gibi açık üst dudak. Farkedilebilir bir bakış.

Korku: Yükselmiş ve gergin kaşlar. Yükselmiş üst ve alt göz kapakları. Gergin dudaklar. Bazen ağız da açık olabilir.

Şaşkınlık: Altındaki deriyi geren, yükselmiş ve yuvarlak şekle gelmiş kaşlar. Açık göz kapakları (üst tarafı kalkık, alt tarafı inik). Çene düşer.

Üzüntü: Gözün dış tarafları aşağıya doğru bir açı yapar. Göz kapaklarının derisi üçgen şeklini alır. Dudakların kenarları aşağı bakar, dudaklar titreyebilir.

 

32 saatte yalanları tespit etmeyi öğrenin

Paul Ekman, insanların yalan söylemesi için en yaygın sebebin kuralları bozmaktan ötürü alacakları cezadan kaçınmak olduğunu söyler. Tüm ilgimizi dürüstlüğe yönelttiğimizi farzedersek, mikro-ifadelerin, başkalarının bizi inandırmaya çalıştığı yalanları tespit etmemizde yardımcı olabileceğine inanmaktadır.

 

Bu mikro ifadeler saniyenin 1/25’inde gerçekleşmektedir. İnsan gözü eğitimli değilse bu ifade farkedilemez düzeydedir. Bunu kanıtlamak için Ekman 15.000 kadar kişiyi test etmeye karar vermiştir. Katılımcıların %99’unun onları ayırt edemediğini ortaya koymuştur.

 

Oradan hareketle bu mikro-ifadeleri okuyabilmenin getirebileceği sonuçların altını çizmeye başladı. Bu nedenle yalancıları yakalamak ve onları ele veren mikro-ifadeleri keşfetmek üzerine atölye çalışmaları vermeye başladı. Şaşırtıcı tarafı ise bu atölyeyle Ekman’ın sadece 32 saat içinde yalan tespit etmeyi garantilemesidir!

 

Burada kilit olan şey bir insanın normal davranışından sapmaları veya onunla olan uyumsuzlukların tespit edilmesidir. Örneğin, eğer bir insan bir şeyi onaylarken omuzlarını hafifce kaldırıyorsa büyük ihtimalle yalan söylüyordur. Aynı şey, burunlarını kaşıyor ve kafasını bir yana doğru hareket ettiriyorsa da geçerlidir.

 

Fakat hiçbir şey %100 güvenilir değildir. Her zaman ufak bir hata payı vardır. Yazar Roberto Espinosa’nın da parmak bastığı gibi, güvenilirlik, jesti yapan insandan çok analizi yapan kişiye başlıdır: “kötü yalancılar olmadığı, sadece iyi uzmanlar olduğu söylenmektedir.”

 

Mikro-ifadelerin otomatik oluşu

İş mikro-ifadeleri tespit etmeye gelince otomatik oluşları yardımcı olur. Yani, tamamen saklanamaz veya gizlenemezler. Bir süreliğine saklamaya çalışsanız da onları her zaman maskelemek imkansızdır. En düzenbaz ve bunu alışkanlık haline getirmiş yalancılar bile bilinçaltlarını süresiz bir biçimde kontrol edemezler. Er ya da geç, eğitimli bir göz için kendilerini ele verecek şeyler yapacaklardır.

 

Mikro-ifadeleri deşifre etmek için eğitim şart olsa da bazen bu o kadar da kolay değildir. Pratikte, onları tespit etmek karşınızdaki insana son derece dikkat etmenizi içerir. Onlara tam anlamıyla bakmanız gerekmektedir, uzaktan gözlemlemeniz gerekmektedir. Bu da değerlendirilen kişi için rahatsızlık verici olabilir.

 

Buna ek olarak, bazen “bilgi verici parazitler” de bizi etkiler. Bu, jestlerimizi maskeler. Bu yüzden bazen gözlemleri kayıt altına almak için özel bir takım kullanmak gerekmektedir.

 

Bir çok yalan başarılı olur çünkü kimse gerçeği öğrenmekle uğraşmaz.

Bir duyguyu saklamak da… yalan söylemektir.

 

Bu küçük ifadeleri tespit etme konusunda yetenekli ve hızlı olmak bazı davranışları farketmemizi ve başka insanların duygularını takdir etmemizi sağlar. Bize ayrıca, başka insanların bizi anlaması ihtimalini artırarak, kendi duygularımızın daha farkında olmamızı ve onları daha iyi ifade etmemiz konusunda da yardımcı olur.

 

Sizde bu konuda yetenekli bir yüz okuyucu olabilirsiniz.

 

Sevgi ve sağlıkla

 

 
Toplam blog
: 70
: 1658
Kayıt tarihi
: 06.08.12
 
 

Psikoterapist / Hipnoterapist - Yüz ve Vücut Dili Analisti - Yazar - Gezgin ..