Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '10

 
Kategori
Teknolojinin Geleceği
 

E-Devlet 1

E-Devlet 1
 

İRADE: Kim planlıyor? Ne değişiyor? Hangi irade? (Bugün yaşanan değişime hakim olan erk!)


E-den M-ye derken devletin mobilleşmesi söyleniyor. Ama bu sadece siyasilerin bilmesi gereken kısmı. Aslında büyük bir evrim yaşanıyor. Tüm dünya, ekonomik, sosyal ve kültürel olguları ile büyük bir dönüşümün içerisinde. Hayatın Elektronik Ortama Taşınması ve Sürecin Toplumlara Getireceği Yenilikler ile yüz yüzeyiz. Ve bunları doğru tanımlayamıyoruz. İşte size bazı sorular:

1- Siz, hiç imalatta kullandığınız torna makinelerinin akşam işletmeden gittiğini gördünüz mü?

2- Peki, kullandığınız makinenin ürettikçe daha değerli bir makine haline geldiği oldu mu?

3- Ya çikolata makineniz, bir gün artık cips yada ayakkabı da üretebilse ne yaparsınız?

Kısa bir süre önce tanıştığımız elektronik, hayatın her aşamasında yerini aldı. Sağladığı kolaylıklar yanında yeni bir yaşam tarzını da beraberinde getirdi. Bu yaşam tarzının ilk safhası, hiçbir direniş ile karşılaşmadan toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmeye başladı.

Devlet kurumları ve iş dünyasının etkin firmaları en ön saflarda yerlerini almak için yarışıyorlar. Yeni yaşam tarzında; elektroniğin yerinin, iletişimin ötesine geçtiğini ve etki alanındakileri yeni bir sürecin içine çektiğini çoğumuz fark edemiyoruz.

Süreç yüksek yoğunluklu bilginin işlenmesini ve kontrolünü içeren yeni araçların ihtiyacını ortaya çıkartıyor. Bu ihtiyacın giderilmesi ile ilgili talipler hiçbir ihale yada komut beklemeksizin kendiliğinden devreye giriyor ve süreç içinde bilgi işleyicisi oluyor.

Artık bürokrasinin, klasik ticaretin ve iktisadi sistemlerin terk edilmesi (yada bunu dillendirmeye cesaret edemeyenler için şimdilik; “yeniden şekillendirilmesi” diyelim.) kaçınılmaz hale gelecek.

Bilgi teknolojileri üretip geliştiren ve kullanılabilir araçlar haline getiren kuruluşlar portakal sandığı üretip, satan kuruluşlar gibi basit ticaret kuralları ile yönetilemez. Bilgi işleme işinin bir numaralı makinesi olan akıl; ticaretin; mal ve hizmet tanımları ile değerlendirilemez. Aklın, sadece insanın tekelinde olduğu günümüzde dahi farklı bir tanımlama yapmak gerekir. Kaldı ki bu yeteneğin bilgisayarlar tarafından taklit edilmesi an meselesi.

Bu yeni süreç, ticaret ile yada klasik iktisat teorilerinin bildik kurallar ile açıklanamaz. Yepyeni ve farklı bir ortama geçiş yaşanıyor.

* * *

Binlerce yıllık durağanlığın ardından; “tarımdan endüstriye” geçiş bu sürecin ilk işaretiydi. “buhardan petrole”, “katot lambalarından transistöre”, “mikrodan nanoya” doğru geçişin yaşandığı 20. yüzyıl, misyonunu “MADDEDEN AKLA”(*) olan sürecin tohumlarını atarak tamamladı.

Artık endüstri devriminin metal canavarlarının, yerlerini yeni aktörlere bırakma zamanı! Yaradılıştan buyana elimizin altında olup da kullanmasını bilmediğimiz bir canavarın sahne sırası geldi. Canavar deyişimizdeki sebep gücünün ve ihtişamının büyüklüğünden. Yoksa canavarlığı kötülüğünden kaynaklanmıyor. Bu müthiş güç akıldan başka bir şey değil.

Günümüz dünyasında; akıl ve yegane malzemesi olan bilgi, yaşamın odağına yerleşmeye başladı. Bu yeni durum, daha tohum halindeyken bile iktisadın sınırlarını çoktan aştı.

Akıl ve bilgi üzerine kurulu süreç, yaşam tarzı ve kurallarını da tıpkı birkaç gramlık bir tohumun yüzlerce metrelik bir ağaca can vermesi gibi sırasıyla ve yeri geldiğinde kendisi oluşturmakta.

Yapay kuralların işlemeyeceği bu sistemin tüm kurallarını yine sistem kendisi koyacak. Hem de bunun için bir tasarımcıya yada planlamacıya taslak da hazırlatmadan. Sürecin ilk adımları; “PARANIN TERK EDİLİŞİ”(*) ile 20. yüzyılın son çeyreğinde başladı. “KİŞİLERİN TERK EDİLMESİ”(*) ile devam ediyor.

Büyük değişim süreci bazılarının “sanal ortam” yakıştırmalarının aksine kendi somutlarına sahip. Ortam, yepyeni bir “dünya” olarak şekillenmekte. Yakından bakıldığında pek bir şeye benzetilemese de, bu fetüs; muhteşem bir devin ilk dakikaları...

Yeni bin yılın ilk bebeği büyüyüp geliştikçe kendi kurallarını ve kanunlarını yine kendisi tasarlayacağı için klasik iktisadın mal ve para bazlı hantal süreçleri eskide kalacak.

Süregelen sistemleri, yeni sürece adapte etmeye çalışmaktansa saygıyla anıp, tarihin tozlu raflarına dizmek çok daha ekonomik olacak.

Tıpkı, artık iş görmeyen eski çamaşır makinenizin evinizin bodrumdaki yerini alması gibi.

Ama burada da süreç, kendi dinamik yapısına ulaşıncaya kadar boşluklar oluşturmamak için klasik yaşam tarzlarını devam ettirip, süregelen sistemler ile paralel yaşamaya devam edecek.

Bu sürecin hayatımızda yerini alması, birinin “Ben şunu-bunu kaldırıyorum.” şeklinde hüküm vermesi ile olmayacak. Böyle bir tasfiye işini yapacak, tasarımcı-taslakçı sistemin hiçbir aşamasında yok.

Çünkü mevcudun hantal ve işlevsiz organları yerlerine geçen dinamik yapıların gölgesinde ilgi ve işlev yoksunluğunun verdiği kansızlıkla kuruyup yok olacak.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ
msevgi@mental.com.tr

(*) Belirtilen terimlerin tanımları 2nci bölümde açıklanmıştır.

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..