Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlüğük AKP demez "ey key pi" der

Ben demiştim "haber kıtlığı var, olaylar yetersiz, konuşacak konu yok, sorun kalmadı" diye... Nereden anlıyoruz? Çok basit sayın, saygıdeğer, değerli Başbakanımızın demeçlerini takip ediyoruz. (buraya kadar kısaltma yok)

Merhaba e-günlüğüm; Bu haber çok önemli yazmazsam çatlarım. İleride çocuklarım okumalı, neyin önemli neyin önemsiz olduğunu anlayıp karar vermeli.

Erdoğan: "Partime AKP diyenler edepsiz" (ntvmsnbc) Başbakan Erdoğan, partisine "AKP" denmesine sert tepki gösterdi. Erdoğan, partisinin ismini AKP olarak kısaltanları edep dışı davranmakla suçlayarak “Onlara saygımız yok” dedi. (ntvmsnbc) (bence bu konuşmayı editör, moderatör, organizatör gibi kimselerin onaylamaması gerekirdi.) Neyse beni ilgilendirmiyor... HAYIR! ilgilendiriyor. HAYIR! vazgeçtim ilgilendirmiyor. Ben o partinin adını asla kısaltarak söylemem. Çünkü hiç söylemem. Söylediğim zaman şahsiyetim de ve kişiliğim de bozulmalar olabilir. Adını henüz koymadığım bir virüs gibi... Ne imtiyaz ama... Aynı sözü bir vatandaş o önemli şahsiyete sarfetse (hani kazara) yandı. "Mapus yataa yataa biteeer aldırma göönül aldırmaaa" adlı parçayı söyler her halde...

Yine ölümler devem ediyor, (kime söylüyorum ben?) patlamalar, cinayetler, abuk ölümlerle günler geçiyor. Hayır yorum yapmayacağım. (desem de inanma e-günlüğüm) Bizi ölümlere alışkın hale getirmeye çalışıyorlar. Savaş ortamlarında ki gibi. Tıpkı beslenme, iletişim, zaman değerlendirme alışkanlıklarımızı, bakış açılarımızı değiştirdikleri bozdukları gibi Ölümlere bakış açımızı da değiştirmeye çalışıyorlar... İlerki zamanlarda biri öldüğünde veya bir ölüm haberi ile karşılaştığımızda "aaa gitti mi zavallı, geç bile kalmıştı", "eee hak etmişti ama normal" veya "eh vallahi kendisi kaşındı ve sonunda öldü, yapacak bir şey yok" diyerek tebessüm edeceğiz. Doğal olarak biri doğduğunda da ağlayacağız. "vah zavallı yolda yürüken kafasına cam düşüp ölebilir", "Allah töre cinayetine kurban gitmesini engellesin emi", "umarım belediye çukuruna düşerek ölmez", "okulda çete kavgasında bıçaklanarak ölmese bari" gibi temennilerle karşılayacağız yeni doğanları...

Heeey bırak bunları işine bak. İşler berbat, aybaşı geldi. Ev sahibi, dükkan sahibi kucağını, şey pardon elini açmış seni bekliyor. Cüzdana bak!!! (baktım yetersiz) Çalış çalış. Durma çalış. Türk milleti çalışkandır. Her şeyi yap para kazan ve kiraları öde. Ya sus be! Ödeyeceğiz. Daha üç gün var kazanırız. Nasılsa "halk'da para var" mış... (kim demiş acaba?)

Dün gece ılık bir hava var dı bahçede oturup rakımı içerken. Bu gün yağmur yağacağı belli idi. Boss ve Joker oyun oynarken, oğlum arkadaşı ile hamam sefasına gitti. İlk kez hamama gittikleri için bazı tavsiyelerde bulundum. Onlar gidince Ben de Boss'un yemeğini verdim, ayağına pansuman yaptım ve saldım.

Gençler hamam'dan döndüklerinde çok hafiflemişlerdi. Üzerlerinden on kilo kir çıkmıştır kesin... Zaten kilo vermişler. "sakın masaj yaptırmayın" demeyi unutmuşum ve onlarda masaj yaptırmışlar. "ya baba neden söylemedin" diye çıkıştı benim oğlan. "kolumu, bacağımı kırıyordu az kalsın" diye sitem etti. "Olsun yaşayarak öğrenmişsin işte" dedim. Neler yaşadıklarını gözlemlerini anlattılar, çok güldük. Epey eğlenmişler. Sonra doğru yataklara.

Sabah kalktığımda hava bulutlarla kaplı ve loş bir hal almıştı. Sanki ev de ışıkları kapatıp mum yakmış gibi. Çok romantik bir ortamda Linda ile işe geldik. Yarım saat sonra yağmur çiselemeye başladı. On dakika sonra da hızlandı. Ne güzel yağdı ama...

Dükkan karanlık. Tam tasarruf yapıyorken ışıkları yakmak zorunda kaldım. Öğlene doğru trafik biraz rahatladı. Sabah çok kötüydü. Malum yağmur yağmaya başlayınca bir kaç kaza olur. O yüzden yolların bazıları tıkanmıştı.

Oğlum öğlene doğru beni aradı. "baba okulda kimse kalmadı, yoklama yapmıyorlar, ben de çıkıp geleyim mi" diye sordu. Ben de "ne duruyorsun çık gel tabi " dedim ve geldi.

Öğleden sonra yağmur bizim buralarda kesildi ama belki akşam yine yağar. Hava bulutlu bulutlu dolaşıyor ortalarda. Akşam bl karabiberli, naneli, kekikli pilavımızı yedik ve mesai bitsede gitsek diye bekliyoruz. (sakin ve sıkıcı bir iş günü olduğu belli oldu.) Hoşçakal e-günlüğüm. Yarın yazışır, görüşür, koklaşır, sevişiriz...

Biliyor musun: Hayvanlar aleminde sadece domuzlar güneşten yanabilirmiş. (ne kadar benzer yanımız var mış)

Çirkin söz: "Partime AKP diyenler edepsizdir..." R. T. Erdoğan (ey key pi genel başkanı)

Güzel söz: Kararsızlık ve gecikme, başarısızlığın sebebidir..." W. E. Channing

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..