Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Eylül '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlüğün acısı büyük...

Blogtranamus bildiriyor: Kış aylarında dikkatli olmak lazım. Şimdiden yetkililer tedbirini almalı. Çok sert bir kış olacak cak cak cak... (daha önce de yazmıştım ama belki okumamışlardır)

Kedi, Köpek ve Böcekler Birlik ve Dayanışma Derneği (KKBBD) duyurusu: Bir kaç gündür Mega şehir İstanbul ve çevre iller de meydana gelen sel felaketlerinde, doğa'ya uyum sağlayamayan insanoğlu ve hataları yüzünden, milyarlarca karınca, hamam böceği, kırkayak, kertenkele, bok böceği, çekirge, kedi ve köpek şehit vermiş bulunmaktayız. Acımız büyüktür. Şehitlerimizin yerine kısa sürede sel bölgesine gelip yerleşecek olan, akrep, fare, örümcek, danaburnu ve yılan dostlarımıza kolay gelsin diyoruz...

Toprak, Ağaç, Bitki, Çiçek ve Otçugiller Birlik ve Dayanışma Derneği (TABÇOBDD) duyurusu: Üç gün içersinde meydana gelen hava muhalefeti ve gayet normal yağan yağmurlar sebebi ile, olmaması gereken, uyumsuz insanoğlunun dünyayı saran hastalıklı yerleşim merakı yüzünden bir sel felaketi yaşanmıştır. Merkez üssü Türkiye'nin Trakya ve Marmara bölgesi olan felaketler de olağanüstü büyüklükte toprak kaybetmiş, milyonlarca ağaç, milyarlarca bitki, trilyonlarca ot türü canlı şehit olmuştur. Bu yüzden bu gün itibarı ile üç gün doğalsal yas ilan ediyoruz. Acımız büyüktür...

Bu "açılım" haberleri dağda ki teröristlere gitmedi mi acaba. Hani gazete okumuyor, tv seyretmiyorlarsa gitmez. Kaldıkları mağaralarda ne kadar bilgilendiriliyorlar bilinmez. Belki de haberleri var ama projeyi beğenmediler... Acaba hepsi kürt'mü ki biz açılımın adını "kürt açılımı" koyduk. Örgüt içinde ki, İngiliz, Fransız, Alman, hatta Türk teröristler içerlemiş olabilir.

Merhaba e-günlüğüm; Teröristlerle çıkan çatışma sonucu Eruh'ta 7, Çukurca'da ise 1 asker şehit oldu. İki bölgede de çatışmalar devam ediyor. (ntvmsnbc.com) Sel felaketi yüzünden bu haberler geri plana düştü...

Kürt'ler değil teröristler öldürdü. İçlerinde her milletten üyeleri var. Asgari ücretin çok üzerinde, dolar bazında aylık veriyorlar, (miktarını yazmayacağım) paralı ordu gibi çalışıyor, uyuşturucu ve silah ticareti yapıyor ve bazı devletler tarafından besleniyorlar. İşsiz güçsüz olanlar bile katılabiliyor aralarına. Değişik ülkelerden özelikle aralarına katılanlar var... Ölen askerlerimizin de bir kısmı kürt kökenli. Neyine açılacaksın bilmem ki. "Dikkatli ol, yüzme bilmiyorsan açılma" diye yazmıştım... Hadi şimdi bir de "batı" ile uğraşın...

Değerli e-günlüğüm; Hiç bir şeyimin başkenti olamayacak İstanbul'da dün meydana gelen felaketlerin ardından, gecikmeden konuşanlar ekranlarda boy göstermeye başladı. Yetkili, yetkisiz kim varsa konuşuyor, suçluyor, öğretiyor, eleştiriyor, işin özü zaman geçiriyorlar. "zararlar ödenecek" "felaket bölgesindekilere yardım edilecek" nida'ları yükselmeye başladı. Yanlış hatırlamıyorsam bu cümleleri daha öncede duydum sanki...

Tahmin ettiğim gibi dün gündüz pek buralara yağmayan yağmur gece kendini gösterdi. Buraların yağmurları bile benim gibi akşamcı...

Eve gider gitmez arkadaşımın pansumanını yapıp, (uzmanlaştım artık) köpeklerimin yemeğini hazırlayıp ocağa koydum. ABD salatası siparişim vardı, o'nu hazırladım ve Boss'un yemeğini verip tekrar içeri girdim. Geçen hafta topladığım üzümleri ayıklayıp temizledim ve bir tencereye alıp ocağa koydum. Tekrar dışarı çıkıp Boss'u salmadan önce, dün gece doğuran kedi kardeşimizin yerini kontrol ettim. Düşündüğüm gibi yavrularını taşımış. (ne anne ama...) Boss'u saldım ve bahçeye kuruldum. Ara ara içeri girip köpeklerin yemeğini ve üzüm şurubunu kontrol ettim. (kısa kesiyorum, tarifini sonra yazarım) Yağmur yağmaya başladı ve bir işim daha kalmıştı o'nu hatırladım. Giydim çizmeleri, aldım küreği, bahçenin arka tarafından gelen şelale gibi akıntının yönünü değiştirmek için dere yatağı oluşturdum. Hayır, evi yağmurdan su basmasa o arkadan gelen tonlarca su yüzünden su basacak... Bir gece de kesin on tanker dolduracak kadar su geliyor. Eğer bahçe olmasa ve toprak suyu çekmese çoktan eşyalar ve biz suyun üzerinde yüzüyorduk...

Sabah bir "oh" çekerek uyandım. Evimizi su basmamıştı. Bu ne stress ya! Kahvaltı, pansuman, Linda ile beraber iş başı derken güne başladık. Hava sakin ve güneşli. Bir türlü ayar düğmesi yapamadık şu doğa'ya. Klimalar gibi olsun istiyoruz ama olmuyor. Sıcak olunca çevir düğmeyi soğuk olsun, soğuk olunca çevir düğmeyi sıcak olsun istiyoruz ama bir türlü olmuyor. Hadi bakalım bilim insanları iş başına. Doğa'ya ayar düğmesi icat edin...

Parçalı bulutlu, güneşli ve ılık bir hava hakim bu gün. Sabah servislerimi bitirip, öğle yemeğimi yedim ve piyasa yaptım. Esnaf ziyaretlerine gittim. Zaten böyle devam ederse bir daha ki seçimlerde muhtarlığa adaylığımı koyacağım.

Sürekli sokaklarda araba ile dolanıp duruyorum. Beni gören de "adam ne biçim iş yapıyor" diyordur. Nazar değecek vallahi...

Az kaldı az. Akşamları kara büyü yapmaya başladım. Herkesi evlerine çağırıyorum. Yakında bütün abonelerim dönecek... Sel felaketi bölgelerinde bir kaç abonem vardı onlara bir şey olmamış. Özellikle soruşturdum. Hani abone kaybım olduysa "haberim olsun" diye... Hepsi iyiymiş.

Akşam yemeğimi ve tatlımı yedim şimdi gidiyorum e-günlüğüm. Aman yağmurlara dikkat et, sele falan kapılma sakın. Zaten yağmurlar yüzünden yayımlanman gecikiyor. Ben sensiz ne yaparım? Yarın yine yazışmak üzere. Hoşçakal.

Biliyor musun: Türkiye'de sadece 2008 yılında koca şiddetine maruz kalarak hayatını kaybeden kadın sayısı 292 imiş...

Çirkin söz: ''Derenin intikamı ağır olur. Şu anda olan da budur” Sayın Başbakanımızın sel felaketi hakkında konuşmasından... (yorum yok)

Güzel söz:
"Politikacı, hava güneşli iken size şemsiye veren ve yağmur yağmaya başladığında geri isteyen kimsedir..." Ernest Benn

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..