Felaket bir değil

Özellikle Trakya bölgesi ve İstanbul’da oluşan sel felaketinden ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve afetten zarar gören tüm bölge halkımıza geçmiş olsun diyorum.

Bir çok uzman geçinen kişinin bu sel felaketini sadece şehirlerin alt yapı eksikliğine bağlaması ve bunu televizyonlara çıkarak beyan etmesi aslında felaketin çok daha değişik boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü yüz yılda bir görülebilecek bu boyuttaki bir sel felaketini sadece şehirlerdeki eksik alt yapıya bağlamak bana göre saf dillik ve cehalet göstergesidir.

Bunun yanında ülke yöneticilerinin bizzat kendilerinin veya daha sonra da fikirdaşlarının bir zamanlar aynı yörede ve uzun süre yerel yönetici olduğunu unutarak, eski yerel yönetimlerin hatalarından bu felaketin oluştuğunu söylemesi ve olaya siyasi boyut kazandırmaya çalışması da bana göre aynı ölçüde saf dilliktir.

Doğal afetlerin ne zaman ve ne şekilde ortaya çıkacağını kestirmek çok güçtür. Tıpkı on yıl önceki ‘Marmara Depremi’ gibi bu doğal afet de birkaç saat içinde yapacağını yapmış ve sakinleşmiştir. Geride ise büyük bir enkaz bırakmıştır.

Burada sorun; doğal afetlerin ortadan kaldırılması değil, oluşmadan zararı en aza indirecek ön tedbirlerinin alınmış olması ve afet meydana geldiğinde en seri şekilde olayın normalleşmesinin sağlanması olmalıdır.

Ancak görülen odur ki; Bizim uzman geçinen eğitimli kişilerimiz bile bu konuyu sadece kanalizasyon sistemindeki hataya bağlayarak geçiştirmek düşüncesindedir. Siyasiler, olayı siyasi bir malzeme olarak görerek eski yönetimleri suçlamaktadır. Bazı yetkililer ise diğer bir çok olayda olduğu gibi bazı hataları inkar yolunu seçmektedir, örnek; aşikar bir şekilde yağmalama olayları görülürken bu olayları inkar etmektedir. Bu şekilde yıllardır olayı, tedbir almak yerine, geçiştirme yönünü seçen cahil ve eğitimsiz yöneticiler felaketlerin yol açtığı zararın daha da büyük olmasına neden olmuşlardır.

Bana göre yetkililerin, kendi konularında eğitimsiz olması, konuyu bilmemesi ve daha kötüsü bilmediğini bilmemesi ülke için bu doğal afetlerden daha kötü bir yıkıma neden olmaktadır.

Çünkü afetler çeşitli şekillerde uzun yıllar aradan sonra ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıktığında bir kez belli bir bölgeye zarar vermekte ve yaptığı hasar, kısa sürede telafi edilebilmektedir.

Oysa eğitimsiz yöneticiler, ülkeye her gün biraz biraz zarar vererek tüm ülkenin zarar görmesine yol açmakta ve verdikleri hasar ise uzun yıllar telafi edilememektedir.

Dileriz benzer felaketlerle bir daha karşılaşmayız.