E-günlük açıldı yine...

Eveeeeet ilk demokratik açılımı gerçekleştirdik. Uzun zamandır bekliyordum ilk adımı nasıl atacaklar diye. Attılar işte. Hem de ne adım...

Yargıtay, açtığı ateş sonucu taş atan göstericinin ölümüne neden olan uzman çavuşa ceza verilemeyeceğine hükmetti. Kararla birlikte taşlı saldırıda bulunulan olaylar benzer bir korku ve telaş yaşayan güvenlik görevlisinin açtığı öldürücü ateş, ceza nedeni sayılmayacak... (ntvmsnbc.com) İsrail'i kınıyorduk, şimdi onlar gibi olduk... Ateş serbest...

Bir diğeri de "demokratik açılım" ile ilgili sorulan soruya Hülya Avşar'ın düşündükleri doğrultusunda (düşünmez olaydı) cevap verdiği için yapılan sorgulama... İçime şüphe düştü. Hülya Avşar galiba blog'larımı okuyor... Düşünmeseydi, konuşmasaydı sorgulanmaz dı... Kabahat onda.

Merhaba e-günlüğüm; Evet güzel başladık ve güzel gidiyoruz. Bu güne kadar binlerce kere yasaları değiştiren (sadece kendi menfaatleri doğrultusunda) hükümetler bir kez olsun "barış" adına, "özgürlük" adına, "demokrasi" adına yasa değiştirmişler mi? Hayır! Örneğin; Bildim bileli bu hükümetler "alevi açılımı" yaparlar. Halen açılamadık Alevilere... Ne açılım mış... Bu açılım da pek farklı olacağa benzemiyor...

Dün patladım sıkıntıdan. "Akşam olsa da eve gitsek" diye düşünüyordum, akşam oldu eve gittik. Traş günüm dü ve traş oldum. Boss ile bahçeye çıktık. Yabancı (kirpi) bu sefer yarım saat gecikmeli olarak çıktı. Saat 21:00 de bahçenin bir tarafından diğer tarafına geçti. Biraz sohbet ettikten sonra kendi haline bıraktım onu. Bu sefer yanına gidince savunmaya geçip top olmadı. (yanlış anlaşılmasın öyle "top" değil) Gözleri açık bir biçimde beni dinledi. Uzun burnu ile bazı sevimli hareketler yaptı ama anlamadım. Yakında çözerim onun da lisanını. Hava güzel ve ılıktı. Masamı kurdum ve keyfimi yaptım.

Yine yollarda bayram süresince trafik kazalarında yüz kişi hayatını kaybet miş. Sorumlusu kim? Bayram. Hangi Bayram? (bizim aşağı sokakta oturan Bayram) Ramazan (şeker) bayramı... Bence bu bayramlar da sağlığa zararlı. Kesinlikle bayramsız hava sahaları yaratmak lazım.

Sağlığa zararlı dedim aklıma geldi. Bloglarımı okuyanlar arasında "WHO" da (dünya sağlık örgütü ) var mış. http://blog.milliyet.com.tr/E-gunlukte_dumansiz_hayat/Blog/?BlogNo=128052

Dünya Sağlık Örgütü, akciğer kanserinden korunmak için evlerde radon gazının daha sıkı kontrol edilmesi için tüm ülkelere çağrı yap mış. Yapılan açıklamada, yeni araştırmaların evlerdeki radon varlığının sanılandan daha tehlikeli olduğunu ortaya çıkardığını belirterek, dünya çapındaki akciğer kanseri vakalarının yüzde 3-14'ünün (oran çok az tutulmuş, bir daha okusunlar) nedeninin radon olduğunu kaydetti.

Ölçüm yapacaklarına topraktan gelen radon gazını içeride hapis eden pvc kapı pencere, çerçeve sistemlerini kaldırıp, ahşap çerçeve sistemlerine geçsinler. Beton yapılaşmanın önüne geçsinler, doğallığa geçip "doğru yolu" bulsunlar... Doğa'nın karşısında secde etsinler... Hmmm demek ki radon'suz hava sahaları da yaratmak lazım...

Eskiden akciğer kanserinin tek sorumlusu sigara idi. Şimdi sorumlu evrimleşmiş... Daha açıklamadıkları neler var neler e-günlüğüm...

Bu gün özlenen hareketlilik semtimize geldi. Umuyorum önümüzde ki hafta işler rayına oturur. (mu) Kısa bir zaman dilimin de öğle yemeğimi yedim ve servislerime ara vermeden devam ettim. Yazıktır insanlara, çok susamışlar ve suları bitmiş... Kim bilir ben olmasam ne yaparlar?...

Öğlen ne yediğimi yazacaktım ama telaştan unuttum. Yazamıyorum. Zaten birazdan gideceğim. Tamam e-günlüğüm, seni de göndereceğim. Gece yarıları yayıma giriyorsun uykusuz kalmışsındır zaten...

Akşam yemeğimi de telaşlı bir şekilde yedim (mideme oturdu.) Yine telefonlar çalıyor. Herkes bir anda gelince böyle oluyor işte. Ne olur sanki sırası ile gelseler... (ne nankör bu insanoğlu, iş olmaz yakınır, iş olur yakınır...) Efendim, bana mı dedin? "yakınmalarım bittiyse vedalaşalım mı? Peki e-günlüğüm sen bilirsin. Yarın yine yarım yamalak yazışırız. Hoşçakal...

Biliyor musun: Dünya'da yılda 1, 3 milyon kişi trafik kazalarında yaşamını yitiriyor muş... (Her yıl ortalama 6 bin kişi bizim ülkemizden...)

Çirkin söz: ''Bir erkeğin sevip, sonra bırakmasında hiç sorun yoktur. Tabii ayrılırken iyi şeyler bırakmışsa..." Ava Gardner

Güzel söz: "Bazan küçük bir bakış, insana dünyaları verir. Bazan küçük bir bakış, insanı cehennemin derinliklerine yollar..." J. J. Rousseau