Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlük araba yıkadı, bilimsel yazı yazdı:)

Aldım keseyi, sabunu çıktım dışarı, çıkardım üzerimi, mis gibi toprak kokuları içersinde "bir güzel yıkanayım" dedim. Yok arkadaş, şans yok. Yağmur durdu. Günlerdir bu anı bekliyordum, olmadı. Araba ile dolaşıyorum, bir aşağı sokakta silecekler yetişmiyor, bir aşağı sokağa gidiyorum, yerler kupkuru. Bulutlar da bölünmüş kendi aralarında. Bölücülük illeti onlarada bulaşmış anlaşılan.

Merhaba e-günlüğüm; öğleden sonra, benim "hayallerim ve fantezilerim yine akşama kaldı" diye düşünürken yağmur bizim semt'e de bastırdı. Attım kendimi dışarı, arabayı yıkıyor bahanesi ile çıkardım tişörtümü ve aldım elime fırçayı bir güzel koyuldum arabayı yıkamaya. (ben de bedavadan yıkanmış oldum.) Tabi beni bu halde gören hanımlar, apartmanların camlarına, balkonlarına çıkıp çığlık atmaya başladılar. Bu durum karşısında ben de hemen araba yıkamayı bırakıp başıma bir şey gelmeden içeri girdim... Ülkemizde yeterince taciz, tecavüz vakası varken bir yenisi daha eklensin istemedim...

"hanımlar" dedim aklıma geldi... Erkeklerin büyük bir kısmı "yaşasın, oleeey" diye çığlıklar atıyor. Seslerini duyuyorum. Onlar da aldatıldılar. Senelerce yaşla, kan dolaşımı yaşam ve gelişme ile ilgili normal bir reaksiyon konusunda, "erken boşalma" safsatası ile kandırıldılar. Şimdi ilacı bulunmuş. Normalden üç kat geç boşalma sağlıyormuş, araştırma yapmışlar normal süre on dakika imiş. (o kadar az mı?) İki dakikanın altına inerse rahatsızlık olarak kabul ediliyor muş... Bu rahatsızlığa sahip olanlar yirmi saniye ile bir dakika arasında boşalıyormuş... Bir matematik hatası var. Kişi yirmi saniyede boşalıyorsa üç katı altmış saniye yapar ki yine ilaç işe yaramıyor demektir. Yani on dakika olayını tutturamıyor. Dayayın ilaçları genç, tecrübesiz erkeklere dayayın. Prostat kanseri vakası az geldi. Dayayın iktidar ilaçlarını, dayayın erken boşalma ilaçlarını, bozun kadınlar gibi, erkeklerin de en önemli işleyişini...

Bu tamamen (şimdi deneyimli bir profesör gibi yazıyorum) yaş, tecrübe, metabolizma ve yaşam biçimi ile alakalı olup, ilerleyen zamanda düzelen, düzenli cinsel yaşamla rayına oturan bir olgudur. İlaca, paniğe gerek yoktur. (gençlerle sohbet ederken bu soru ile çok karşılaşıyorum.) Erken boşalma olduğunu düşünen kişi cinsel deneyimini tecrübeli bir bayan ile yapar ve devam ederse olayın, tıp deyimi ile rahatsızlığın bir hafta da ortadan kalktığını görecek ve kendine güveni gelecektir. Bütün düzensiz cinsel yaşam süren kişilerde bu ve benzeri bir çok sorun çıkmakta ve bunlar "rahatsızlık" olarak lanse edilmekte. Oysa çok iyi futbol oynayan birini ele alalım. Bir süre oynamaz, düzenli antreman yapmazsa hiç bir zaman eskisi gibi oynayamaz. İşte bu kadar basit. Hayatın ve doğa'nın temelinde "düzen, disiplin" yatar... Siz bu haberlere aldırmayın gençler, hepsi sizin üzerinize oynanan ticari bir oyundan başka bir şey değil. Bir süre sonra bırak erken boşalmayı, boşalmadan kondüsyonunuzun tükendiği geceler olacak... Bu sefer de "geç boşalma" yı sorun olarak çıkarırlar karşınıza. Aldanmayın, hayatı dolu dolu yaşamaya bakın. Beslenmenize, uykunuza, arkadaşlarınıza dikkat edin. Gerisi hikaye...

Değerli e-günlüğüm; Biz böyle yaparız işte. Bekliyordum "bu milleti ne kadar avutacaklar" daha diye... Benzin'i 1 kuruş, iki kuruş indirdik derken yirmi kuruş zam yaptık. "Gacırrrt" sesini duymuşsundur her halde. Hep böyle yaparız, kaşıkla verir kepçe ile geri alırız. Temel politikamız bu dur. Asla vazgeçmeyiz.

Dün gece eve gittikten sonra Boss'un yemeğini verip çıkardım. Oğlum geldi ve Joker'i çıkarıp işe gideceğini haber verdi. Ben de "Joker'i de götür baş edemiyorum" dedim. O'da yemeğini ver di, biraz bahçede oyaladı ve birlikte işe gittiler. Joker oğlumun çalıştığı iş yerinde yoğun ilgi görmüş. Saat 21:45 gibi yorgun argın geldiler. Joker'i, Boss ile biraz bahçede koşuşturduktan sonra içeri aldık ve benim "kafa dinleme" saatlerim başladı. Sessizlik, çiçek kokuları, huzur ve nirvana'ya ulaşma... Böyle giderse bir süre sonra "bilge" kişi olacağım zaten. Oğlumla yine sohbet ettik. (bu aralar çok sık sohbet ediyoruz.) İşini anlatıyor, ben de tecrübelerimle o'nun anlattıklarına katkı yapıyorum.

Bahçede üzüm bağı var. Yaprakları kıvama gelip tam dolmalık olmuş. Topladım tabi, toplamaz olur muyum. Bir kaç güne kalmaz taze taze yaprak sarma yaparız.

Sabah Linda ile işe gelirken "yağmur duası" yaptık. (ve yağdı) Bir de köpeklerin duası kabul olmaz derler... İş yerini açıp hazırlığımı yaptıktan sonra, üç gün ara ile yaptığım Rus salatası siparişini teslim ettim. Öğlene kadar servislerimi bitirip yemeğimi yedim.

Öğleden sonra ne yaptığımı en başta yazdım nasılsa. Bir daha yazarsam ayıp olur. Akşam eve gittikten sonra yağmur tekrar yağarsa neler yaptığımı yazmam...

Akşama doğru yağmur durdu ve yerini güneş abla'ya bıraktı.Tam akşam yemeği saatimde yağmur iyice durmuştu bizim semt de... İş açısından zayıf, benim açımdan sağlıklı bir günün ardından yemeğimi yedim ve gitmek için hazırlanıyorum. (kapıya çıktım, ayakkabılarımı giydim vs.) Evet e-günlüğüm bu sefer sen beni yolla da gideyim. ("defol alçak!" deyip, elinin tersi ile suratıma vururmuş.) Tamam tamam gidiyorum. Yarın yazışıncaya kadar hoşçakal...


Biliyor musun: Hamam böcekleri, bir binada 10 kat birden bir gecede dolaşabilirler. yaklaşık bir gecede 4, 5 km yol kat edebilirler miş... (bravo onlara, ne hareketli canlılar.)
Çirkin söz: ''ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca..." Karacaoğlan (ben güzele güzel derim, güzel benim olmasada... BBY)
Güzel söz: "Bir erkeğe göre "erkeğin iyisi" ile, bir kadına göre "erkeğin iyisi" aynı şeyler değildir..." Ortega Y. Gasset

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..