E-günlük ihtiyar amca için çok üzüldü ve sigara içmeye devam etti...

Yazık değil mi yaşlı başlı adamı içeri atıyorsunuz. Ya ruh sağlığı bozulur, depresyona girer, psikolojisi, böbrekleri, ciğerleri, orası burası bozulursa ne olacak. Vicdan azabı çekeriz valla. Hem sonra içeri de adama yaşlı başlı demez eziyet ederler, saygısızlık ederler, biyolojisi, kimyası, fiziği, coğrafyası bozulur (çok düzgün ya) pişmanlık duyar acı çekeriz yaban ellerde. O bilmez mi revire çıkıp "benim ruh sağlığım bozuldu artık yaşamak istemiyorum" demesini. O bilmez mi rapor almasını... Üstelik cinsel istismara uğramış bir çocuğun, ruh sağlığının bozulup bozulmadığını ancak altı ay da anlayabilen adli tıp kurumumuz var ki, hemen devreye girip görevini icra eder. Tez elden uygun raporları tamamlayıp çıkarırlar zavallı adamı... Anlaşılan o ki, Adli Tıp Raporu benim e-günlükten bi haber. Böyleleri için ne çözüm önermiştim? İstismar eden kişiyi estetik ameliyatla kadın yapacak ve beş, on senedir içeride dişi sinek bile görmemiş pala bıyıklı erkeklerin koğuşuna salıp, ışıkları söndürecek ve "herşey serbest" diye bağırıp gideceksin... Dahası da var: Suçu sabit görülenlerin başına gelenleri filme alıp şifreli bir porno kanalda yayınlayacak, üzerinden para kazanacaksın...

Merhaba e-günlüğüm; yazmaya başlamadan "destur" dedin mi bütün kurumlarımızın koruyup kolladığı, "taraf" olduğu dedemiz hakkında yazarken? Hıh! Kadın'ın adı yok muş... Bu ülkede çocuğun adı yok. Olan onlara oluyor. Kadınlar bir reyting ve satış meraklısı hatun'un yazılarını okuyup ezberlerken çocuklarımız güm'e gidiyor. Savunmasız, önyargısız, yalansız, saf, temiz kalpli, iyi niyetli çocuklarımız. "bak arkanda kuş var" diyorlar bize, "benimle gel, sana ciklet vereceğim" diyorlar... İyi ki AB topluluğuna gireceğiz ve gökten inen sihirli bir deynek bütün kafaları değiştirip ak pak yapacak... (yine çok güldüm)

"Dumansız hava sahası" reklamlarını dinliyorum arabamda her gün. Çok güzel ve etkileyici hazırlanmış reklamlar. İnsanların cahil olduğu, hiç bir şeyden haberi olmadığı, bilgisiz olduğu, unutkan olduğu varsayılarak hazırlanmış, güzel ve etkili reklamlar... Uzmanların, doktorların seneler önce (unuttuk) sigarayı bırakmak için önerdikleri, sağlığımızı düşünerek yaptıkları araştırmalar ve sonuçları sigara kullanımını artıran etkenler olarak sıralanmış reklamlarda. Bir kaç sene önce içinde ki zehir miktarı iki bin olarak açıklanmışken, reklamlar başlayınca dört bin olmuş... Arsenik, siyanir, bütan gaz, azot bunlardan bazıları imiş... Üstelik içenlerin civarında oturanlar da bu zehirli maddelerden etkileniyor muş. (cahiliz, bilgisiziz ya)

Sigara firmalarında tütün depolarında çalışan arkadaşı olanlar bilirler, o tütün balyalarının nasıl stoklandığını ve kurtlanmasın, haşereden zarar görmesin, fareler tütünleri kemirmesin diye gün de kaç kez ve nasıl ilaçladıklarını... Aynı işlem depolar da bakliyatlar için de yapılır. (her hangi bir depodan alıp bakliyatları da analiz etsinler bak neler çıkar.)

Tütün toprakta diğer meyve ve sebzeler gibi yetişen, doğa'nın ne olduğu belli olan şifa kaynağı bir ürünüdür. (sigarada ki arsenik, siyanür gibi sayılan dört bin madde fare ve böcek ilaçlarında (ddt benzeri) olan zehirlerdir) Kanamayı durdurur, kanın pıhtılaşmasını sağlar, uyuşturucu etkisi ile lokal ağrı kesici olarak kullanılmıştır tarihler önce. Bazı yöreler de yemeklere bile katılır. Kadınların süs malzemesi olmuş, koku ve parfümlerde kullanılmıştır. Ağırlıklı olarak medikal tedavi ve tütsü olarak kullanılan tütün'ü halen "tütün kolonyası" olarak ihraç ederiz. Patlıcangillerden familyasından (o zaman, patlıcan'da da dörtbin zehir var) bir yıllık otsu bitkidir... Kimsenin bilmediği bir bilgi vereyim: Anneannem vücudunda ağrıyan yerlere bal sürüp, tütün yaprağı sarardı ve ağrıları geçerdi...

Ayrıca Tütün yapraklarında tanen, zamk, nişasta, reçine ve alkaloitler bulunur. Bu alkaloitler içinde miktarı en fazla olan Nikotin alkaloididir ve kötü kokuludur. Tütün yaprağından hazırlanan infüzyonlar (% 1'lik) vücut parazitlerine karşı sürülmek suretiyle kullanılabilir. Nikotinin sülfat tuzları zirai mücadelede böcek öldürücü olarak, yaprakları keyif verici olarak sigara imalinde kullanılır. Ayrıca tütün yaprağı özel bir şekilde fermente edilerek kokulandırılıp, toz edilerek enfiye adı verilen keyif verici ve aksırtıcı bir ürün elde edilir.
Tütün tohumları yağ bakımından zengindir. Yerli tütünlerimizdeki yağ oranı % 35-45 kadardır. Tütün yağı boya ve sabun sanayiinde kullanılır , zehirli madde taşımaz... Son bir not daha: "sigara sağlığa zararlı" kampanyası yapan ülkeler dünya'nın en büyük tütün üreticileri ve biz de Dünya'da tütün üretiminde 5. sıradayız. (hayrola kendi bindiğimiz dalı mı kesiyoruz?)

Ancak sigara sağlığa zararlıdır. Benim içtiğime bakma sen e-günlüğüm. Sakın kullanayım deme. Hem ayın on dokuz'unda yazsaydın ya bu yazıyı neden erkenden yazdın. Hem o günün mana ve önemini vurgulardın...
Ben anlamam arkadaş. Kökü toprağa değen hiç bir şey zararlı değildir, (abartmadıkça) belli işlemlerle zararlı hale getirilir. (bir çok temel gıda maddesinde olduğu gibi)

Değerli e-günlüğüm; dün akşam iş yerinden çıktıktan sonra bahçede oturup sigara (içinde dört bin zehir olan) ve rakı (içinde, şimdilik açıklanmayan miktarda zehir olan) içerek yağmur'un yağmasını bekledim geç vakitlere kadar. (Tabi ben sigara içerken Boss, Linda ve Joker'de etkileniyor. Onlar da duman vasıtası ile dört bin zehir alıyor...) Ama yağmadı. İnadı tuttu bulutların, buralara yağmayacak mış.

Bahçenin bir köşesine ceviz ağacı ektim. İki ağaç dikecektim, birini diktim, kaldı bir ağaç. Etrafını işaretledim, suladım, korumaya aldım... (doğal koruma, bilim adamlarının koruması gibi değil)
Beklemekten sıkılınca ve alkol ile tütün komasına girince uyumaya gittim ve hemen uyumadım. Gece sporu yapıp uyudum. (Komaya girince güzel oluyor.)

Sabah her zaman ki gibi Linda ile çekeleye çekeleye iş yerine geldik. (Linda beni çekeliyor) sakin bir gün olacağı sabahtan belli oldu zaten. Öğle yemeğimi yedim ve yaklaşık iki saat sonra kamyon geldi. Tam o sırada yağmur yağmasını çok istedim ama yağmadı. Düşünsene e-günlüğüm, kamyon boşaltırken bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağsa ne güzel olurdu... Neyse ben zaten yağmur yemiş gibi oldum, başka zaman...

Akşam yemeği olarak sebzeli şehriye çorbamı içtim, tatlımı yedim. (tatlısız olmaz) Ablam, valide, ve tüm aile iyi merak etme. (uzun zamandır yazmıyordum aklıma geldi) Ablam annemin yanından gelirken aradı, Bolu'ya fena yağmur yağıyormuş. Bekliyorum, burayada yağacak elbet... Şimdi vedalaşma zamanı. Yarın yine bir şeyler bulup yazarım...

Biliyor musun: Türkiye, yeryüzünün bu büyülü ve zarif bitkisi olan tütünün, en iyi koşullarda geliştiği ve mükemmel kalitenin elde edildiği nadir ülkelerden biri imiş... (yapraktutun.gov.tr)
Çirkin söz: ''sigara sağlığa zararlıdır..." (başka sağlığa zararlı şey yok mu?)
Güzel söz: "Biraz bilmek tehlikelidir. Ya derinliklerden iç, ya da bilgeliğin tadını tatmaya kalkma! Çünkü sığ sular beyni zehirler, bol sular insanı temizler... Pompey