E-günlükte e-bayram

İyi bayramlar günlüğüm; Gerçi sana bu sözü her gün söylemem gerek ama adet yerini bulsun diye bu güne denk getirdim.

Bir insana her gün bayram olmasını diğer bir insanın anlaması pek kolay olmuyor. Ne var ki gerçekten öyle. Tatil yok, çalışmaya devam, aç kalmamak, kimseye muhtaç olmadan yaşamak var ideallerimizde. Çok para kazanmak, lüks içinde yaşamak gibi bir isteğimiz yok. Kapana kısılmışız çünkü. Çıkmak istesek de, çırpındıkça batıyoruz, vakit geçmiş, zor geliyor bir şeyler.

Merhaba e-günlüğüm; Yine de adı güzel bayramların, "iyi bayramlar" demek güzel, pek farkı olmasa da diğer günlerden, havaya girmek yetiyor bazan. Bayram diye bir rahatlık çöküyor içime, bir ferahlık geliyor. Gariptir ama genelde gülmeyenler bile gülüyor, selam veriyor, hoşuma gidiyor. Yaşım geçti, harçlık alamıyorum, şeker tutmuyorlar ama ben yine de harçlık almak, şeker yemek istiyorum. Eskisi gibi saf pamuklu mendil içine konmuş hediye istiyorum. Kapı kapı dolanıp, her kapıda bir kaç dakika oturmak, sohbet etmek istiyorum. Çocukça şeyler yapmak (zaten bir türlü büyüyemedim) eğlenmek, muzırlıklar yapmak, çukulata toplamak istiyorum. Çukulataları kağıdını bozmadan yiyip, içine toprak sarıp başka arkadaşlarıma vermek istiyorum...

Bütün bu isteklerimi yerine getiremediğim için bana her gün bayram... Her gün bayram olsun ki bir gün yapabileyim isteklerimi. Fırsat bulunca "bu gün bayram değil" demek istemiyorum, cılkını çıkarmak istiyorum olmadık zamanda üzerime çöken bayram sevincimin...

Bayramın birinci günü kapatabilmek için on beş gün önceden haber verdim tek tek bütün abonelerime. Yarın kapatacağım dükkanı. Ne mi yapacağım? Başka zaman götüremediğim için arabamı periyodik bakıma götüreceğim... Yakıt alacağım, Anne mi ve ablamı ziyaret edeceğim, traş banyo, manikür, pedikür derken akşam olacak ve ertesi gün yine işin başında olacağım... Kimse susuz kalmasın diye. İşte benim bayramım. Daha kötüleri de var, bu yüzden şikayet etmiyorum. Annesiz, babasızlar, bayram trafiğinde yakınlarını yitirenler, aç, açık insanlar var bu dünya da...

Değerli e-günlüğüm; öğrendim ki, mutlu olduğunda, huzurlu olduğunda, sağlıklı olduğunda, sevip sevildiğinde, bir kaç yakın dostun, ailen de yanında ise, kimseye muhtaç değilsen, her gün bayram olmaması için hiç bir sebep yok. Bu yüzdendir "bana her gün bayram" demem...

E-günlüğüm; Çok hareketli bir gün. Bir türlü durup yazamadım sana. (yazıyorsun ya, durmuşsun işte) Sanki yarın kıtlık olacakmış gibi herkes sipariş veriyor. Gerçi stoğumu yaptım. Sabah kamyon geldi, normal zamanlardan daha fazla sipariş vermiştik. Elimizde bayram sonuna kadar yetecek su mevcut.

Şimdi sana veda ediyorum e-günlüğüm. Belki yarın fırsat bulursam yazmak için gelebilirim. Hoşçakal

Öyle mutlu ol ki, hiç kimse, hiç bir şey mutluluğunu bozamasın,
Öyle huzurlu ol ki, çevrene huzur saçasın,
Öyle sağlıklı ol ki, herkese sağlık veresin,
Her günün bayram olsun ki, hayatı bayram havasında yaşayasın.
Bayramı, kutlayan, kutlamayan herkesin bayramı neşeli ve kutlu olsun...
E-günlük, Linda ve Boss, bütün arkadaşlarının bayramını en samimi duyguları ile kutlar... Herkese selam olsun!
Yarın veya öbür gün yazışırız. Hoşçakal

Biliyor musun? Yengeçlerin altındaki keselerinde yüzlerce yengeç yavrusu olduğunu,
Güzel söz: "Soytarı olan ben değilim, deliliğini gizlemek için ciddiyet oyunu oynayan şu aklın, mantığın alamayacağı ölçüde sinsi, bönlüğünden bile habersiz toplum..."