E-günlükte mangal keyfi

Cumartesi akşamı da, gündüz olduğu gibi sakin geçti. İlerleyen saatler de bir arkadaşım ve abonem olan Murat geldi. Ben rakı içerim, o bira içer ama ben de her zaman bira da bulunur. Ona bira ikram ettim ve gece yarısına kadar sohbet ettik. Aslında sohbetten çok dedikodu yaptık. Bir de kadınlar dedikoducu derler. Erkekleri görseler, bu güne kadar hiç dedikodu yapmadıklarını anlarlar. Arkadaşım bir konuştu, bir konuştu, mahallenin bütün kirli çamaşırlarını çıkardı ortaya. Erkekler bunu neden yaparlar anlamam ama yapıyorlar. Anlattıklarının fazlasını bildiğim ve şahit olduğum halde hiç yorum yapmadım. Hiç bir şeyden haberim yokmuş, bilmiyormuş gibi davranıp sadece dinledim. Eğer herkesle böyle konuşuyorsa, vay mahalledeki kızların ve hanımların haline... Hiç güzel bir şey değil. Tasvip etmiyorum. O gittikten sonra biraz daha oturup önümüzde ki ay yapacağım ödemeleri düşünüp, plan yapamadan yattım.
Merhaba e-günlüğüm;
Pazar sabahı martı ve kargaların sesine uyandım. Sabahın körün de beni uyandırdılar. "Hoşt, kışt" diyemiyorsun ki gitsinler. Ben de kalkmışken kahvaltımı yapıp güne erken başladım. İşlerimi bitirdim, akşama mangal yapma planları yaptım ve etlerimi aldım. Bir güzel salata yaptım, kavunu buzluğa koydum, kızartmalar domates, biber, soğan derken, bahçenin arkasında bir köşeye koyduğum mangalı yakmak için almaya gittim. Mangal yoktu. Araklamışlar. Planımı bozmaya hiç niyetim olmadığından hemen apartman görevlisinden mangal ödünç aldım ve bahçe de bir güzel alevlendirdim. Çok keyifli oldu. Özlemişim mangal yapmayı. Bu arada uzun zamandır mangal yapmamanın acemiliği ile elimi yaktım. (mangalın çıplak elle tutulmayacağını unutmuşum)
Değerli e-günlüğüm, bu gün hareketli geçiyor. (aman nazar değmesin) Yazlıklarından evlerine öylesine bir uğrayanlar arıyor ve sipariş veriyorlar. Hafta sonu yine giderler.
Mahallemize yeni biri taşındı, akşamları köpek gezdiriyor. Bir labrador. Güzel köpek, bakımlı ve iyi beslenmiş. Bir kaç gün daha geçsin ondan sonra broşür verip tanıtım yaparım. Köpekli abonelerime bir yenisini eklerim.

Oturduğum binada ki pitbull sahibi aradı köpeğini bahçeye çıkaracakmış, benden Boss'u almamı rica etti , ben de Boss' dükkana getirdim. Aramız da konuşmuştuk, bazan böyle yapıyoruz. Yoksa Boss ortalığı ayağa kaldırıyor. Daha daireden çıkar çıkmaz kokusunu alıp zincirini zorlamaya ve havlamaya başlıyor. İnsanları tanıdığı gibi köpek cinslerini de iyi tanıyor.
Yemeğimizi yedik karnımız doydu, sigaramı yakıp, biraz dinleneyim artık.
Evet sevgili e-günlüğüm, bu arada senin sayfanı da kapatayım ki rahat rahat sigara ve çay içeyim...
Yarın yazışmak üzere. Hoşçakal

Biliyor musun? Antartika'da yaşayan bir ayı cinsi, dört ay hiç bir şey yemeden ve içmeden yaşayabilir. Üstelik bu süre zarfında hiç bir şekilde idrar ve dışkı çıkarmamaktadır. Organizması, bu idrar ve dışkıları vücutta bir şekil de proteine dönüştürmektedir... (durmayın araştırın bilim adamları, nasılsa anlayamazsınız...)
Güzel söz: "Bir insanın karakterini test etmek isterseniz, ona yetki verin..." Abraham Lincoln
(Abraham amca; bilmem kime yetki vermişler önce babasını kesmiş sözü ile biz bunu denemişiz)