Ece Vahapoğlu ve "Öteki" romanı üzerine

Romanda modern ESİN'le muhafazakâr KÜBRA'nın duygusal açılımına tanık oluyoruz...

Ece Vahapoğlu’nu Atv, NTV, CNBC-e, SkyTürk ve Cine5’te hazırlayıp sunduğu programlardan anımsıyor olmalısınız. Sabah ve Akşam gazetelerinde köşe yazarlığı yapan Vahapoğlu, hazırladığı röportajlarla da ilgi çekmiş bir gazeteci. Aktüel, Ekovitrin ve Genç Gelişim dergilerinde özel çalışmaları var.Ulusal ve uluslararası pek çok etkinlikte beş dilde sunuculuk ve moderatörlük yapıyor. Takvim Gazetesi’nde köşe yazarı olarak da gazeteciliğini sürdüryor.

Ece Vahapoğlu’nun dumanı tüten romanı çıktı Doğan Kitap’tan; adı ÖTEKİ. “Ta geçen yaz, bundan bir yıl önce, kitabın konusu zihnime gökten vahiy gibi indiğinde "öteki" kelimesi de gelivermişti aklıma… Hemen o akşam hem konuya hem de kitabın adına karar vermiştim.” (Takvim, 15.07.2009) Vahapoğlu gündemde sıklıkla yer alan türbanlı kız görüntüsünden yola çıkarak ilginç bir roman yazmış.

“Aylardır uğraş verdiğim, araştırdığım, Türkiye ile yetinmeyip ta İran'lara, Irak'lara, Suriye'lere gittiğim, tesettüre girip sokaklarda dolaştığım, birsürü kişiyle röportaj yaptığım, onlarca yerli ve yabancı kitap hatmettiğim, evime kapanıp aylarca kimseleri görmeden yazdığım güzelim romanım…” diyerek sürdürmüştü o yazısını.

Öteki kitapçı raflarında yerini aldı. Doğan Yayıncılık’tan, Ece Vahapoğlu’nun incelik gösterip “Sevgili Oğuz Tümbaş’a, keyifli okumalar” diyerek imzalayıp gönderdiği kitabı, sıkılmadan okudum. Romanın başında Mevlâna’nın “Ya göründüğün gibi görün / Ya göründüğün gibi ol.” dizelerinin bulunduğu şiirinden alıntı var.

Ece Vahapoğlu keskin bir giriş yapmış romana: “Bir kızla öpüştün mü hiç?”

Kübra irkildi. Beklemediği bir soruydu. Esin’in dini hayata dair meraklarına alışkındı, ama böyle bir konunun dile getirilmesinden tedirgin olmuştu.

“Ha... hayır” diyebildi.

Gazeteciliğinin gözlemci, araştırmacı yanını, yazarlık kimliğini romana aktarmasını bilmiş. Bir yanda ön yargılar, ihanet, aşk, cinsellik görüntüleri; öte yandan dinsel tabular, bastırılmış duygular…

Roman “Amerika’da eğitim gördükleri üniversitede tanışan, yıllar sonra İstanbul’da yeniden karşılaştıklarında dost olan, birbirlerini yakından tanıyan, başarılı ve modern sunucu Esin ile babasının şirketinde yöneticilik yapan, İslami değerlere sıkı sıkıya bağlı türbanlı kız Kübra” üzerine kurgulanmış. “Esin sadece güzel değil, akıllıydı da. Zamanının tamamını erkeğine adamayacağını göstererek Alp’i etkilemişti.Kendi ayakları üzerinde duran, kendine güvenen ve bir o kadar da eğlenceli, genç bir kadındı.” Esin’in yaşamına odaklanıp renkli dünyasına dalmışken, hemen ardından türbanlı Kübra’nın yaşamına giriveriyoruz.

İki arkadaş arasında romanın gelişen bölümlerinde sıra dışı duygusal bir bağın kurulduğunu da görüyoruz.Daha romana başlarken Esin’le Kübra arasında gizemli bir bağ kurulacağını seziyorsunuz. Acaba Esin “İçinde gizlenen ama belki de hiçbir zaman ortaya çıkmayacak kadını Kübra sayesinde” bulacak mıydı?”Öteki’ni önyargısız sevebilen, hayatına sokabilen, ibadet ve inanca çok daha sıcak bakabilen, başka bir kadın... Esin’e benzeyen, ama o zamana kadar hiç farkına varmadığı bir kadındı bu.

İkisi de daha önce hiç tanımadığı duygular yaşıyor, birlikte vakit geçirmekten hoşlanıyorlardı. Birbirlerinin eksik yanlarını tamamlıyorlardı.”

İki kız karşılıklı olarak öteki<ı>’ni sorgularken, öte yandan kendi benliklerinin de ayrımına varmaya çalışırlar. Öteki’ni modern’le “mahafazakâr” arasındaki çelişkileri duyumsayarak okuyoruz baştan sona dek. Kübra’nın dinsel inancı tam, tutucu disiplini öncelikli babasının kaçamağını, ikinci kadınla yaşadığı ilişkiye de takılıyoruz; ancak bu ilişkide yaşanan duygulu anları da kınamıyoruz. Bir bakıma Öteki’nin iki karakter üzerinden “iş ilişkilerine, erotizme, evliliklere, sosyal yaşamın ayrıntılarına, aldatmaya, kaçamaklara ve Türkiye’nin saklı gerçeklerine” de tanık oluyoruz.

Ece Vahapoğlu’nun Öteki’nden başka, üç kitabı daha var:Yabancı Dil Öğrenme Yolları (2002), Bugün Zengin Ol (2004), Ece’nin VIP Konukları (2004).