Edirne Baharı ve Ertan Sezer

“Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
Yedi yıllık yoldan kuşkanadıyla gelirsin.

Gözümüzün dilinden anlar,
Elimizin sırrını bilirsin.

Namuslu bir kitap gibi güler,
Alnımızın terini silersin.

O gider, bu gider, şu gider,
Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın…”

                                 N.H.

Önceden bir telefon konuşması yaptım. Sonrasında yola niyet ve İstanbul’dan Edirne’ye hareket… İn, bin Maltepe’den Esenler Otogar’ı…

Aracımız yol alırken capcanlı ve yemyeşil doğanın güzellikleri gözümden gönlüme yansıdı. Parçalı bulutlu bir havada Yeşilin değişik tonlarıyla görüntü bir başka güzeldi! Esen yelden elektrik üreten pervaneler… Büyüme çabasındaki çil çil ekinler, fabrika görüntüleri, Daha neler neler… Anlatılmaz bakılır…

Önümdeki ses ve görüntü aygıtına takılıyorum kimi zaman… TV kanalları, ‘Eşkıya’ filmi, eşsiz güzellikleri yansıtan fotoğraf kareleri, Türk halk ve Türk sanat müziği eserleri, Neler mi? Dumanlı dumanlı oy bizim eller, Sevemez kimse seni, vd…

                                                                                          ***

Avukat Ertan SEZER,  24 Aralık 2011 cumartesi  günü akşamı  16 yaşındaki motosikletli  bir canavarın çarpması sonrasında sevenlerini  oldukça üzdü!  Trakya Ünv. Hastanesinde acil ameliyat geçirdi ve günlerce yoğun bakımda kaldı. Birkaç kez İstanbul'dan Edirne'ye gittim. Göremeden üzüntüyle döndüm!

16 Mart 2012 -Bugün sevinçliyim! Eşi Mürüvvet  Öğretmen, telefonla Ertan Bey ile görüştürdü. Sesini duydum ve çok mutlu oldum!  Hatta Emin Geçit ile de konuşturmak istedi ne ki bugün gerçekleşmedi. Sonradan gerçekleştiği haberini aldım.  

Durumu öğrenmek için gelini Nuray Öğretmen’le, oğlu Murat Bey’le, Ramiz Bey ve Metin Bey’le konuştuğumuz günler oldu.

07.04.2012-Mürüvvet Hanım, Ertan Bey ile telefonla konuşmamızı sağladı. Belirgin oranda iyileşme olduğunun ayırdına vardım.

20.04.2012-Nuray ile konuştum. Olumlu bilgiler edindim. Evi aradım. Mürüvvet Hanım ile görüştük. Ertan Bey, birkaç günlüğüne eve çıkmış. Olumlu yönde gelişmeler olduğunu öğrendim! O anda uykuda olduğundan kendisiyle görüşemedik.

08.05.2012-Mürüvvet Hanım ve Ertan Bey ile telefon konuşması gerçekleştirdik. Seslerinin daha iyi geldiği anlaşıldı. Edirne’ye gitmeye niyetlendim.

09.05.2012-Dostum Ertan Sezer’i görmek amaçlı Trakya Üniversitesi’nde oldum. Refakatçi eşliğinde salonda yürürken gördüm! Odasında konuştuk, söyleştik, bakıştık… Kimi paylaşımlarda bulunduk. Sağlıkta gittikçe iyiye, güzele doğru yol alan bir durum gördüm. Eşinin titiz bakımı gözden kaçmadı. Bır süre sonra izin isteyerek ayrıldım!

Her geçen gün olumlu yönde  sağlığına kavuşma eğilimi gösteren güzel insan Ertan Sezer'e geçmiş olsun diyor, sağlıklar diliyorum. Sevenlerinin sevgisinin O’nu sağlığına kavuşturacağı inancındayım. 

                                                                                               ***

Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan sakınarak Edirne kent merkezine geldim. Kimi yerlere uğradım. Özlem giderdiğim oldu. Bir ara gözlerim Metin Koca'yı buldu! Arkadan omuzuna dokundum. O da şaşırdı! Kısa ve öz konuştuk. Yazılarımın yayımlandığı Edirne STAR gazetesi bürosunda oldum. Derya Sarılarlı ile telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Gazetenin sahibi Bakiye Sarılarlı içten karşıladı, yakınlık ve ilgi gösterdi. Genç gazete ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Nadir Alp, Nurhan Akbaş Uç ve diğer çalışanları çaba ve olumlu yaklaşım içerisinde buldum.

İzin isteyerek Otogara… Oradan da ortalığın kararmasına koşut İstanbul’a yol almaya başladım. Trakyalı Şair Niyazı Akıncıoğlu’nun şiiriyle dostlarımı selamlamak istiyorum:

"Selamın geçiyor besbelli,

Yeşerdi telgraf direkleri;

Seneler sonrası, ormanından ayrı.

Bir sevinçtir aldı kırlangıçları,

Rasgele öpüştüler;

Düşünmeden günahı, öbür dünyayı."

                                                                   *

                                                 muhsindurucan@hotmail.com