Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '17

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Edirne'nin inekleri sütten kesilmiş

Edirne'nin inekleri sütten kesilmiş
 

izlesene.com


 
 
Edirne’nin gariban inekleri sıcaklardan strese girmişler ve süt vermeyi kesmişler. Siz de artık güzelim “Edirne Peyniri” yemeyi bir süre ertelersiniz , sanırım…
 
Neler oluyor Türkiye’mize ve dünyaya… 44, 45 dereceler ve daha yukarısı 46,47… Olmadık şeyler oluyor; görülmedik şeyler görülüyor… Türkiye bugünlerde sıcaklık yönünden rekor üstüne rekor kırıyor. Yüz yıldır hiç görülmemiş dereceler termometrelerimizde arzı endam edip duruyor.
 
Ne yaptık biz dünyamıza! Ne yaptık bu yurdumuza! 
 
Belli ki dünya gittikçe ısınıyor ve giderek insanların ve hayvanların yaşayacakları bir yer olmaktan çıkıyor. 
 
Bütün dünyadaki aklı başında insanlar bağırıp, çağırıyorlar… Dünyadaki ısınma kaynaklarını kontrol edemiyorsunuz; egzos gazlarını, kötü kömürleri, fabrika bacalarını bir türlü engelleyemiyorsunuz… Dünyayı hem zehirliyorsunuz, hem de yaşanamaz hale getiriyorsunuz..! Diye bağırıp duruyorlar…
 
Eh ülkelerin başındaki aklı başındaki  insanlar da : “Bana ne… Bana ne… Bize ne…!” havasında durmadan topu başka ülkelere, başka akıllı  insanların üzerine atıp duruyorlar.
 
Büyük Bilim adamı Stephen Hawking, durmadan : “Artık bir an önce dünyayı terk etmeliyiz, kendimize yaşanacak başka gezegenler bulmalıyız…” mealinde sözler söyleyip duruyor. Adamı ciddiye alan hiç kimse yok..
 
Dünya giderek yaşanacak bir yer halinden çıkıp duruyor. 
 
Biz de klimalarımızı çalıştırır otururuz, diye düşünüyorlar bazıları. Oysa o klimaların ülke ekonomisine ve enerji durumuna ne kadar olumsuz etki yaptığını ancak uzmanlar bilir. Ayrıca klimaların getirdiği çeşitli hastalıkları da ancak doktorlar söyleyebilir. 
 
Ama klimasız da olmuyor… Herkesin gücü klima almaya, onun masraflarını karşılamaya yeter mi? Hiç sanmıyorum. 
 
Bu sıcak havalar her şeyi kavuruyor… Yeşil alanları, ormanları, bahçeleri, bağları… Memleket memleket olmaktan çıkıyor. 
 
Tabii hastalara ve yaşlılara yaptığı  zararı da belli ki çekenler bilir.
 
İnsanlar rahatsız. Hayvanlar da…
 
Baksanıza Edirne’nin akıllı inekleri artık süt vermeyi kesmişler… Ne yaparsanız yapın..! Demeye getiriyorlar. Bu sıcakta, süt vermek de zor oluyor demek ki… İneklerden sonra sıra koyunlara, keçilere, tavuklara da gelecek olursa , yandı gitti keten helva..!
 
Gerçi Bakanlar demeç üzerine demeç veriyorlar.  “Et fiyatları düşmezse, biz de dışardan getiririz kesimlik hayvanları…”
 
Sıra sıra Bandırma limanına Uruguay’dan, Arjantin’den gemiler yanaşıyor. İçleri büyük baş kesimlik hayvanlarla dolu …
 
Bu biraz da et alanını kontrol eden “et mafya”sına karşı aba altından sopa göstermek gibi bir şey ama o takdirde , hayvan piyasası yine alt üst oluyor. Yetiştiriciler, feryadı basıyor. Bu memlekette “ET” meselesini bir türlü çözemiyoruz. Avrupa ülkeleri içinde en pahalı eti biz yiyoruz.
 
Yarın bir gün sıcaklardan boykot yapıp, süt üretimini kesen inekleri de kesime gönderirler.. Hiç belli mi olur. Memleket bu…
 
Başımız belada… Cayır cayır yanıyoruz… Daha bir iki ay daha yanarız. Ondan sonra sonbahar gelince bu korkunç günleri unuturuz. 
 
Ama belli ki dünya,  muazzam bir alt üst oluş içinde. Isı gittikçe yükseliyor. Kimse de doğru dürüst bir çare gösteremiyor. 
 
Tabii bu arada, çıra haline gelen o güzelim ormanlarımız da cayır cayır yanmaya devam ediyor. İşte Antalya, Alanya, İzmir ormanları… Bir türlü önleyemiyoruz. Bakalım bu sıcaklıkta daha başka hangi ormanlarımız daha yanacak. 
 
Her orman yangınını, sanki insanlar yanıyormuş gibi büyük bir üzüntüyle karşılıyorum. Çok üzülüyorum.
 
Yeterli önlemleri alabiliyor muyuz?  Örneğin, yeteri kadar Yangın Uçağı’mız var mı? Hiç sanmıyorum.
 
“Aman… Öf… Yandım…!” diyerek korkunç bir yaz geçiriyoruz.  Geçiyor ama nasıl geçiyor, gel onu siz bana sorun…!
 
Etmeyin eylemeyin, şu dünyanın halini bir sorun… Dertleri nedir? Nasıl şifa bulunur?
 
Dünyamız hasta be… Ama anlayan kim… Kafamızı bir savaşa takmışız, ha vurduk ha kırdık havası içinde , dünyanın sorunlarını düşünecek halimiz kalmamış. 
 
Bu toplu intihar değil de nedir? 
 
Nedir insanoğlunun bu akılsızlığı…
 
 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..