Ee o zaman 'Dalalım' biz

Bazen sıkılırsın hayattan.

Hergun ayni seyleri görmekten, ayni kişilerle konuşmaktan, aynı şeyleri yapmaktan hatta ayni gökyüzüne bakmaktan, bakıpta aynı şeyleri görmekten.

Değişiklik istersin biraz farklılık belki biraz da çılgınlık hatta bazen biraz saçmalık.

Hayatı diğerlerinden farklı yaşamak istersin, sıradan olmamak.

Hal böyle olunca yeniliklere açik olursun ve koyulursun macera aramaya.

 

Bende aynen öyle yaptım ve gittim daldım.

Hemen herkes denizi sever ama bazısı hayrandır ona.

Bende oldum olası severdim denizi, her yaz bir haftalık tatillerde zorla çıkardım sudan. Her fırsatta az daha derine giderdim, her gün bir başka şekil takla atar daha bir fazla kalırdım suyun dibinde. Ama benimkisi bir tutku değildi öyle. Sadece severdim çok eğlenirdim. Yokluğunda aman aman denize girsem keşke falan değildi yani. Hatta bazen korkardım. Çünkü cok kıramp girer benim ayağıma ve ben derinlerde yüzerim.

Ya bu kez kötü birşey olursa diye bazen cidden endişelenirim babamı da alırdım böyle zamanlarda yanıma. 

Ama şimdi sanırım tam bir deniz tutkunuyum. Çünkü denizin bambaşka bir boyutunu gördüm. Aslında ait olmadığım bir dünyaya misafir oldum ve hayran kaldım ona, tutuldum.

Derinlere indikçe içinizi saran tarifsiz korku heyecan arası duygudan ziyade içinizde kabaran merak ve daha fazlasını görme arzusu... üzerine insan eli değmemiş kum... yosunlarin özgürce hareketleri hiç koparılmamış ezilmemiş kirlenmemiş... deniz analarının inanılmaz şeffaflığı ve aynı zamanda tehditkar hareketleri...

Bunların hepsini gördükten sonra tutkun olmamak ne mümkün. Kendi sıradan kirli dağınık dünyana dönmeyi istemek ne mümkün. Sırtında o kadar yükle dalmana rağmen hissettiğin o hafiflik, taktığın o maskeye rağmen gördüğün en güzel manzara, kulaklarının su dolu olmasına karşın duyduğun o huzur.

 

İşte bunlari yaşayan bir insan aradığı macerayı bulmuştur. Artık o farkli biridir. O yeni bir dünya, yeni bir boyut keşfetmiştir. O herkesin bakıp da aynı şeyi gördügü suda bambaşka bir şey görmüştür. Artık o kafasini kaldırdığında çıplak guneşi değil suyun derinliklerine doğru sızmaya çalışan çelimsiz güneş ışıklarini görmüstür. Balıklar artık onun için sadece üstüne limon sıkılıp yenen yemeklerden değil başka bir dünyanin sakinleri başka bir hayatın varliığının kanıtıdır.