Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eğer bu yazıyı yazdıysam, yaşlanıyorum demektir.

Eğer bu yazıyı yazdıysam, yaşlanıyorum demektir.
 

Zaman çok çabuk akıp geçiyor. Buna dur demek imkansız. Doğanın kanunu elbette. Ama biraz daha yavaş dönseydi dünya olmaz mıydı ? Daha nice güzelliklerin tadını bile çıkartmadan gideceğim yer ve son durağımız belli. Bugün üniversitenin sıralarını dolduranlar 1986 doğumlular. Bu yaşta insanlar artık özgür birey sayılıyor, oy kullanabiliyorlar ve kendilerince hürler. Onlardan birkaç yaş daha büyükleri de, bu seneki genel seçimlerde belki, meclis koltuklarına oturarak, bizi yönetmeye aday olacaklar. Bu tarihe bile baktığınızda yaşları benim gibi olanların biraz efkarlanmasını ve iç geçirmesini anlıyorum. Bizden gençlik geçti yada geçiyor artık gençlik onlara deniyor. Ama bugünün geçliğinin de yarının yaşlılık zamanları olduğunu unutmayalım. Çünkü onlar da, bu dönenceye hakim olamayacaklar.. Zamanın döngüsünde onlarda yaşlanacaklar, onlarda arkadan gelen gençlere yazılar yazacaklar belki.

Fazla karamsarlığa kapılmasın benim yaşımda hatta yaşı benden büyük olanlar. Çünkü, bugünün gençliğinin neleri bilip, göremeyeceklerini şöyle sıraladım. Bakalım hangi nesil daha şanslıymış ?

- Bugünün gençliği, tek bir Almanya’yı biliyorlar dünya haritasında ve SSCB, Çekoslovakya, Yugoslavya gibi ülkeleri tanımıyorlar.

- AIDS denen illet doğduklarından beri var. Ama onlar bizden daha bilinçli olacaklar bu hususta.

- Bizim zamanlarımızda kasetler, kasetçalarlar, tüplü radyolar vardı, onlar doğduklarında CD ve DVD vardı.

- Bizim zamanımızda bilgisayar kelimesini bile sonraki yıllarımızda öğrendik. Hayatımıza Comodore64 ve Amigalar girdi. Şimdiki nesil doğduklarında oyuncak olarak bilgisayarla oynuyorlar. Bilgisayarın her versiyonunu bilip, her programı kullanabiliyorlar. Hatta söküp takabiliyorlar.

- Biz interneti sonraki yaşlarımızda öğrendik, onlar daha küçükken bile velileri onları hastanede, anaokullarında internetten gözledi. Artık evlerinde ve okullarda dizüstü bilgisayarla internet kullanıyorlar.

- Bizler seksenlerde walkman’ı öğrendik, onlar bu aleti bilmiyorlar ama hepsinin cebinde i-podlar var.

- Biz siyah beyazlı televizyonların TRT zamanlarında büyüdük, onlar şimdi yüzlerce kanallı digital uydu kanallarını izleyerek gelişiyorlar. Bizler gibi çatıda anten düzeltmediler, iyi yayın izlemek için.

- Bizler Michael Jackson’ın şarkılarını o siyahken sevdik onlar doğduğunda Michael Jackson beyazdı.

- Onlar Bülent Ersoy’un erkek zamanlarını bilmezler, çünkü onlar doğduğunda kadındı.

- Eski filmlerde Ajda Pekkan'ı görseler tanımazlar, Zeki Müren’in sesinden şarkılar dinlememişlerdir.

- Ridvan Dilmen’i televizyonlarda ve gazetelerde spor yorumcusu olarak tanıyorlar ama yeşil sahalardaki "şeytanlığını" göremediler.

- Bizler her sene “ olası darbe “ söylentileriyle ve darbelerle büyüdük. Onlarsa askeri harekatları bir Amerikan filmi gibi izliyorlar.

- Günlük elektrik ve su kesintilerini de hiç anımsayamayacaklar. Şimdiler de hepsi bunları bonkörce kullanıyor. Taki enerji sorunu başladığında bizim nasıl sıkıntı çektiğimizi anlayacaklar.

- Bizim zamanımızda Amerikan basketbolü ulaşılmazdı, Harlem oyuncularından tanıdık bu sporu. Şimdilerde NBA’de oynayan Türk oyunculardan dolayı sabah saatlerinde ekranın karşısına geçip canlı yayında maçları izliyorlar.

- Bugünkü gençlik John Travolta'yi hep balık etli ve yuvarlak hatlı olarak Amerikan filmlerinde ya mafya babası yada iş adamı rollerinde gördüler ve onun geçmişte bir dans ilahi olabildiğini hayal bile edemezler.

- Bizlerin nasıl olup ta cep telefonsuz yasayabildiğimize akıl erdiremezler.

- Bizler birbirimizle mektuplaşarak haberleşir, mektubumuzun cevabını dört gözle ve bin bir merakla bekler, cevabı bir haftadan önce gelmezdi. Şimdi onlar ellerindeki cep telefonlarından anında haberleşiyor hatta birbirlerini görebiliyorlar. Uzak diye bir şey kalmadı artık.

Benim yaşımda olanlar hatta benden daha yaşlı olanlar bunların çok çok daha fazlasını hatırladılar değil mi? Bundan çok daha kara bir mizah çizebilirdim. Seçmece bunlar yalnızca. Geçmişte çok güzel şeyler yaşadık. Hepimizin dimağında güzel anılar var. Artık anılarımızı hatırlamaya başladıysak ve geçmişten gelen resimlere bakıp dalıyorsak yaşlanıyoruz demektir. Eski bir dostumuzu gördüğümüzde, eskilerden bahsediyorsak, yaşlanıyoruz demektir. Artık doktora daha sık gider olduysanız, nemli havalarda bile aksırıp, içinize yün fanila yada ince kazak giyip dışarı çıkıyorsanız, yaşlanıyorsunuz demektir. Dairenize merdivenleri çıkarak değil de asansörle çıkmak istiyorsanız, yaşlanıyorsunuz demektir.

Evet kabul etsek de etmesek de hepimiz yavas yavaş yaşlaniyoruz !.. Ama bundan sonrasının tadını çıkartmaya bakalım.. Eminim, yaşlılığın da güzel tarafları vardır.

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..