Eğer bütün bunlar darbecilikse hepimiz darbeciyiz

Ne güzel bir söz;

EĞER BÜTÜN BUNLAR DARBECİLİKSE HEPİMİZ DARBECİYİZ.

Bir Türkiye sevdalısı daha gitti. Örnek bir insan örnek bir doktor ülkesine aşık bir kişi Türkan Saylan’ı kaybettik. Üzülmemek elde değil. Bilmediğim eserlerini çalışmalarını öğrendikçe kendi tembelliğime birkere daha kızabiliyorum.

Ergenekon davasında üzerinde bir takım senaryolar oluşturup böyle bir şahsiyeti zanlı konumuna koyabilen zihniyetler onu ömrünün son günlerinde üzmüş olması o zihniyetlere karşı içimdeki kızgınlığı bir kat daha artırıyor.

Aysel Çelikel'in yaptığı konuşmayı yazımda bir kere daha tekrar aktarıyorum.

Törendeki ilk konuşmayı ÇYDD Başkan Yardımcısı ve Eski Adalet Bakanı Aysel Çelikel yaptı. Çelikel, kamuoyuna malolmuş çok özel bir insanın arkasından konuşmanı çok zor olduğunu kaydetti. Saylan Türkan Saylan'ın kız çocuklarını okuttuğunu, çağdaş insan haklarını savunduğunu, hukukukun üstünlüğünün savunduğunu , laik eğitim isteğinde olduğunu söyleyerek, "Bu mu darbecilik? Eğer bütün bunlar darbecilikse hepimiz darbeciyiz." dedi. Saylan ile çalışan herkesin ondan çok şey öğrendiğini kaydeden Çelikel, "Cumhuriyetin yetiştiridiği kuşaklar onun paylaştığı idealleri yaşatacaktır. Ülkemizin çağdaşlaşması için yakılan meşelayi söndürmeyeceğiz. Söndürülmesine asla izin vermeyeceğiz" dedi.

Bu sözlere aynen katılıyorum. Kendi zihniyetlerine ait ışık evleri fettulah gülen okulları sınavlarda zırt fırt çıkan ilgisiz dinsel sorularbunlarla hiçbir yere gelemezsiniz gelemiyeceksiniz.

Türkiyenin her köşesindeki kamu yöneticilerini kaymakamlar, valiler, emniyet müdürleri bunları kendi zihniyetinizde kişilerden oluşturmakla bir yere gelebileçeginizi sanıyorsanız. Aldanırsınız. Bizler Atatürk ilkeleri ve Atatürkün önümüze açmış olduğu çağdaş medeniyetten uzaklaşmaktansa ölmeye razıyım. Ülkemizide kendinizide saçma bir maceraya sokarsınız dahası yok.

Türkan Saylan gibi büyüklerimizin vermiş olduğu ışık herkeze yeter susturmak sindirmek mümkünmü sanıyorsunuz.

Bu konuda son bir sözde Yüce önderimizin 10. yıl nutkundan bir paragrafla kapatayım.

iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerini siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcuttur!

Bunun bilincinde olan bir insan olarak Atamızın yıllar önceden bugünleri gören Atamızında sözlerini tutacak kudretteyim. Başka türlü bir yaşam ve anlayış şekli düşünemiyorum. Azınlıkta olmadığımızında bilincindeyim.

Yaşadığımız acı bir kayıptı. TÜRK MİLLETİ BÜYÜK BİR MİLLET İÇİMİZDEKİ TÜRKAN SAYLAN’LAR ASLA BİTMEZ.