Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim, öğretimde milli olmak

2007–2008 yılı eğitim ve öğretime 17.Eylül 2007 tarihinde Sayın Milli Eğitim Bakanı önderliğinde sınıflara öğrenci ve öğretmenlerin girmesiyle başlayacak.

Eğitim ve öğretim farklı iki kavram olup birbirlerini tamamlarlar. Eğitim, çocukların ve gençlerin toplum yaşayışında yerlerini almaları için gerekli bilgi, beceri ve anlayışları elde etmelerine gerekli kişilik geliştirmelerine yardım eder, öğretim ise belli bir amaca göre gereken bilgileri verme işi, tedrisat ve talimdir. Bu iki kavram, çocukların ve gençlerin karakter yapısının, iyi yönde verilirse iyi yönde, kötü yönde verilirse kötü yönde gelişmesini sağlar. Tabi beyin iyi yönde sorgulayıcı, araştırıcı, zekâ geliştirici olarak çalışmaya başlar.

Gelelim bizim milli eğitimimize; yıllardır oy kazanmak uğruna seçmenlerine şirin görünmek suretiyle müfredatı değiştirmiş, bizim okuduğumuz yıllarda harften heceye oradan kelime ve cümleye gidilirdi. İyi de okurduk. Sonraları cümleden heceye gittiler. Hala hecedeler. Bu sene tekrar harften, yani bölünmüşten bütüne gideceklermiş? Hayırlısı…

2007 OKS Yerleştirme Kılavuzunun 47. sayfasında şöyle diyor:’’Birinci tercihi yapan çocuk, ikinci tercih yapamaz. Yaparsa kaydı silinir.’’Sonra da bu kuralı kendileri çiğneyip 2-3-4 tercih yaptırıyorlar. Yani acaba birilerinin çocukları bir yerlere girsin mi diye koydukları kati ve kesin kuralı yok sayıyorlar.

Milli eğitim ve öğretim 70 milyon insanı kaplar. Oy aldığı orandaki kişilerin milli eğitimi değildir. Eğer öyle olsaydı, iktidarın eğitimi ve öğretimi olurdu. Yaptıkları güzel şeyler olduğu gibi, yanlışlar da devam etmektedir. Eski yılları gözümüzün önüne getirdiğimizde, benim yaşadığım yerde 3 ayrı tabip vardı. Hariciye, dâhiliye, ruh ve sinir hastalıkları… Hepsi de teşhisinde dört dörtlüktür. 2 tıkla, az öksürmeyle, kan tahliliyle teşhis ve tedavi yaparlardı. Şimdi onlarca çeşit branş olmasına rağmen teknolojinin bu kadar nimetlerinden yararlanıldığı halde, hala yanlış teşhis ve tedaviler var. Hatta teşhis hiç yok. Aynı şekilde hukuk böyle, eczacılık şöyle… Bunları düşündükçe eski öğretmenler, eski öğrenciler ve bizim kuşağın anne babalarını takdir etmemek mümkün değil. Bizim kuşak ve bizden önceki kuşakların öğrenime ve eğitime bugünkü üniversite mezunuyla kıyasladığımızda lise 1 bilgisine bile tekabül etmiyor. Bunu örneklerle çoğaltmak mümkün; iyi olan kendini ilime adayan, okuyan milyonlarca kişinin içindeki binlerden bahsetmiyoruz. Onlar istisna… Fizikçi özgül ağırlığı bilmezse, Kimyacı NA simgesini bilmezse, molekülünü bilmezse, Matematikçi ondalık kesri, bayağı kesre çeviremezse ve her sene bu memlekette %8’lere tekabül eden oranda sıfır çeken öğrenci varsa, siyasi iktidar, iktidara bağlı bürokrat memleket için gerçekten bir şey yapmalarını vicdanen hissetmeliler. Yarım doktor candan, yarım hoca dinden edermiş adamı.

Eğitim ve öğretimde okul; yani idaresinden alın, müstahdemine kadar herkes, çevre ve aile buna şimdide Milli Eğitim Bakanı ve Talim Terbiye kurulu dahil edilmek suretiyle dörtlü bir oluşum gerektiği çok açık ortadadır.

İlk olarak öğretmen öğretici olacak, disiplinli olacak, gözlerinden çekinilecek. Sevilecek, sayılacak, elle başla oynamayacak öğrencisiyle. Öğrenciye aile destek verecek, onunla ilgilenecek, yanlış yaptığında uyaracak, öğretmeninin yanında cesaret vermeyecek, hiperaktif benim çocuğum demeyecek, Bu çocuklar bizim, bizde bu hiperaktiflik yok muydu? Ne genlerimiz DNA larımız varmış nesillerden beri biriktirmişiz, şimdi çocuklarımıza vermişiz bu hiperaktifliği. Anneler babalar gerçekten çocuklarınızı seviyorsanız adam etmeye, insanlık öğretmeye çalışın, öğretmenlere destek verin, yanlışları onlarla çözün.

Bu çocuklara bu öğretmenlere, bu siyasilere, bu bürokratlara vereceğimiz en güzel ders onların başarıya ulaşmasında, daha iyi bir vatandaş olmasında, iyi insan olmasında yapılan her olumlu davranışı desteklemek her olumsuz davranışın da karşısında durmaktır.

İyi bir eğitim öğretim yılı geçirilmesi dileğiyle….

 
Toplam blog
: 24
: 1002
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

1959 Ordu Ünye doğumluyum. Bursa'da yerel bir gazetede 2 seneye yakın köşe yazısı yazmaktayım; hafta..