Eğitim şart!

Çiftçi karnını doyuramıyor!

Çiftçi sefalet içinde mücadele veriyor!

Sayın Bülent Arınç meclis başkanıdır!

O ise bir köylü!

Bülent Arınç konuşurken!

Köylü cümlesini keser

Sayın Bülent Arınç bir çiftçiyi azarlar!

Sayın başkan eğitimlidir!

Etkin dinlemeyi, etkili azarlamayı iyi bilir!

Azarlamakta haklılık noktaları var mıdır?

Vardır elbette, kimse sözünün, cümlesinin bölünmesini istemez!

Ancak 70’lik çiftçi dede nereden bilsin etkin dinlemeyi?

Siz etkin dinliyor musunuz ki halkınızı, halktan bekliyorsunuz etkin dinlenmeyi?

Sizi orada yakalamış, size derdini anlatmaya çalışıyor, çiftçi dedenin doğrusu bu, ancak derdini böyle anlatabileceğini düşünüyor!

Doğru mudur? Derdini anlatma biçimi yanlıştır!

Sayın başkanın da dediği gibi sayın başkan önce cümlesini tamamlar, söz istersiniz alırsınız, saygı kuralları çerçevesinde derdinizi anlatırsınız!

Ancak sayın başkana sadece bir noktada katılmıyorum, seni buraya kim gönderdi diye bir cümlesi var, sayın başkanım onu oraya birilerinin göndermesine gerek yok, çiftçi bitik durumda.

Benim babam da çiftçi 75 dönüm arazisi olmasına karşın, ekili alanlarının geliri ile bir annemle geçinemiyorlar, sık, sık cümlemi keser ama ben babamı azarlamam.

Babam olduğu için değil, etkin dinleme, söz kesmeme, önce dinleyip, sonra anlayıp, sonra yorum yapma eğitimleri almadığı için azarlamam!

Sayın başkanım sizler ve bizler gibi insanlar eğitimli olabilir, ancak karnını zor doyuran çiftçiden bu tür eğitimleri almasını beklemeyelim!

Resim: milliyet.com.tr