Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '08

 
Kategori
Blog
 

Ego dışarı!

Ego dışarı!
 

...


Blog mahallesi, her şeye rağmen Milliyet blog’un hala bir aile olduğunu düşünüyor ve savunuyorum. Evet, haylaz ve egosuna gem vuramayıp kaleminin kimi yaraladığını düşünmeden sanal aleme sanal fişekleri salanlar dün olduğu gibi bu günde var ve olmaya devam edecekler.

Hasbelkader asiyi okuma gafletinde olanlar bilir, ben zaman yoksuluyum. Ancak olanak bulduğumda düşüncelerimi MB’nin sayfalarına tarihe not düşercesine gönderirim. Ve blogda olan biteni takip etme olanağımda zaten yok. Ancak zaman saatinin tik takları yer verdiğince blog kategorisine bakmadan edemem. Hani bacakları çarpıkta olsa sayfalarına çıkmaya başladığımız MB’de neler oluyor sorusunun yanıtını almaya özen gösteririm.

MB sayesinde iki İnönü, Şile ve iki kez de Eymir toplantılarına katılma olanağı bulmuş bir blogdaşınız olarak sanal alemdeki kimlikleri birebir tanıma olanağı buldum.

Son günlerde yaşananlara dair yüreğimde düğümlenen bir iki nacizhane söz etme gereğini yerine getirmezsem hem blog’a ve kendime haksızlık etmiş olurum diye düşünüyorum.

Pirmete ve Celal benim blog sayesinde tanıştığım, değer verdiğim iki blogdaşım. Doğrusu MB sayfalarının dışında pek konuşma paylaşma olanağı bulacağım zamanım da yok. Fakat her iki arkadaşta edindiğim izlenimlere göre inanın değerli ve sevgiyi hak ediyor. Hele düşünmeyen, üretmeyen sorgulamayan bir toplumda yaşadığımızı göz önüne alırsak gerisini siz düşünün.

Pirmete’nin yayınladığı blog’u gördükten sonra diğer arkadaşların bloglarını okuma gereği duydum. Okuduktan sonra bir şekilde sorgulamalar beni Celal’in sayfasına götürdü. Doğrusu Celal’in blogu hoş bir mizahi dille düşüncelerini dile getiriyordu. Orada söz edilen Metehan’ın bizim ağır ağabeymiz Pirmete, Ferhat’ın ise Serhat arkadaş olduğunu öğrendim. Celal arkadaş kalemini ustalıkla kullanıp meramını ifade etmişti etmesine ama diğer yorumlarını, yanıtlarını okudukça dilinin sivriliğini, insanları provake edişini hoş karşılamadım. Aynı şekilde Pirmete’nin kaleme aldığı ve yayından kaldırılan yazısını da.

Hele şimdi tam içeriğini anımsamıyorum ama her halde Pirmete ile herhangi bir toplantıda Celal’in yazıları ile ilgili eleştiri yaptığımda Pirmete arkadaşı savunmuştu.

Yine farklı bir toplantıda Celal ile tanışma olanağı buldum ve konuştuğumuzda aramızda anlaşamadığımız farklı düşüncelerimiz olsa bile olumlu duygularımı paylaşmıştım.

Her iki arkadaşı tanıma olanağı bulmuş bir blog sakini olarak doğrusu işlerin bu noktaya gelmesine üzüldüm.

İnsanların birbirini kırmasının çok kolay ama kazanmasının zorluğunu MB ailesi olarak bilmek zorundayız. Ve lütfen dilin kemiği yok, tartışmalar değer katsın, seviye düşmesin diye özen gösterilsin. MB sayfalarına girerken ego’lar dışarıda bırakılsın, içilen kahvelerin hatırı kırk yıl olmasın ama olsun!

Hani gırtlak kırk boğum derler eskiler, kırk kez düşün bir kez konuş diye…

Blognot 1:Yazım samimi düşüncelerimi içeriyor. Hiç kimse kendine pay çıkarmasın, anlasın!

Blognot 2: MB editörü arkadaşlar polemiğe neden olan blogların değiştirilmesine engel olmalılar, delikanlılığın raconuna da uyar MB’de aile olma etiğine de…

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..