Ehliyet Verme Şekilleri..???

"Yanlışın var hocam, ehliyet verilmez, sınavla alınır."

-Üzgünüm her zaman değil. Hele Türkiye' de tersi de mümkün...

Örnek mi, buyrun gelsin bir tane:

Ehliyet almanın artık vakti gelmişti, ne yapalım bizim arabamız olmadığı için ha bugün ha yarın nasıl olsa alırız diyerek yaşı 26' ya kadar getirmiştik. Ufukta araba alma ihtimali belirince kursa attım kendimi. Bir hafta önce amca oğluyla karşılaştım. Söz arasında ehliyet mevzusunu açınca bizimki hemen atıldı:

".... Yaa ne gerek var kursa gitmeye, ben hallederim. Tanıdıklarım var, sen bana gerekli evrakları ver, en geç 1.5 ay sonra ehliyetin elinde,boşver kursu."

-Abi soğal, bu tür bir ehliyet alma bana uymaz. Araba kullanmayı sadece gaza ve frene basmak zanneden o içi boş sürücü müsvettelerinden olmak istemiyorum...!!!

Kurs başladı, hiçbir dersi aksatmıyorum. Ben ÖSYM' nin sınavlarından geçmiş adamım, bana bu sınavlar biraz hafif gelir. 98,100' ler havada uçuşuyor. Çok zeki olduğum için mi? Kesinlikle hayır, olaya ciddi yaklaşıp çok çalıştığım için. Kurs kitabında okumadığım yer, çözmediğim soru kalmadı. Hepsi bundan ibaret.

Sınav gününden bir gün önce kursun kantininde oturuyorum. Kurs yönetimi notlarımı çok iyi biliyor, asıl sınavda da tüm testlerden 100 alıp, bana paramı iade edeceklerinden korkuyorlar. Görevli bir bayan ve 35-40 yaşlarında bir bay bana doğru yaklaştılar. Ve aynen aşağıdaki konuşmalar yaşandı:

"Beşir Bey merhaba, bu arkadaşımızın yarın 5. yani son hakkını kullanacak,sınavları muhakkak geçmesi gerekiyor."

-Umarım geçer ???

"Yalnız bu arkadaş yarın sizin yanınıza otursun, ona yardım edin. Sizin notlarınız çok iyi."

-Pardon yanlış mı anladım, siz kurs yönetimi olarak bu adaya kopya vermemi mi istiyorsunuz?

" Evet doğru."

-???????????????

Adaya dönerek elimdeki kurs kitabını gösterdim:

-Bu kitabı şu ana kadar kaç defa okudunuz?

"Hiç okumadım."

-Neden?

"Çünkü anlamıyorum."

-Mümkün değil, bu kitap eğitim seviyeniz ne olursa olsun herkesin yeterli zamanı harcadığında anlayacağı basitlikte. Belki ilk okumada değil, ama 2,3 veya 4 okumada bunu kesin anlarsınız. Siz istemediğiniz ve gereksiz gördüğünüz için okumamışsınız ve de anlamamışsınız. Kabul edelim ki -yapmamışsınız ama- 4 defa okudunuz ancak yine anlamadınız, o zaman kusura bakmayın zaten ehliyeti almayı haketmiyorsunuz demektir.

Görevli bayana döndüm:

-Size inanamıyorum, görevi trafiğe bilinçli sürücüler yetiştirmek olan sizlerin sırf para uğruna düştüğünüz şu duruma bir bakar mısınız? Şu an bu kursa geldiğim için çok pişmanım ve asla tavsiye etmeyeceğimden de emin olabilirsiniz.

Bana her ikisi de kızgın kızıgın bakıp, şanslarını bir başkasında denediler. Maalesef o kişi de bunu kabul etti. Ahh ahh benim güzel insanım. İyilikseverlik ayrı birşeydir, k...z yerine konmak apayrı. Umarın birgün bunları daha iyi farkeder hale geliriz.

Bugün gelirken kuvvetle muhtemelen bu şekilde ehliyetini almış, usta(?) bir sürücüyle tanıştım. Benim şeritimden ilerliyordu. Karşılaştık, burun buruna geldik. Yolun bana göre sol tarafı yani onun gelmesi gereken kısım bozuk olduğu için amca benim tarafımdan gelmeye kararlıydı. Ne yapalım, kabul edin ki yolda giderken yolunuza bir katır çıktı, katırla yol kavgasına girmek ne kadar anlamlı ise bu da o kadar anlamlı idi benim için. Aslında bu durum onun kadar bu denli vasıfsız, standartları olmayan sistemin de suçuydu. Belki o adam o direksiyonun başında hiç olmamalıydı. Amcamın oğlu bana yukarıdaki cümleleri sarf edememeliydi. Sistem bunlara müsade etmemeliydi. Bilemiyorum, bugünkü sürücü belki de kurstaki aynı kişidir, gıcıklığına yapmıştır:))

Sistemi bizler oluştururuz, sistemin yanlış çalışması bizim de yanlış yapmamız için bir açıklama olamaz. Sistemin bizleri adam edeceği yok, bizlerin sistemi adam edeceği günlerin ivedilikle gelmesi dileğiyle...

Haa bu arada sınavdan da Trafik:100, İlk Yardım:98 ve Motor:100 aldım. İlk yardımdan da aldığım 98' den biraz şüpheliyim. Neden olmasın:))))

Hoşcakalın....