Ekonomik kriz hayatımızı nasıl etkiledi?

Bu blogu yazmaya başlarken çok düşündüğünü iletmek isterim. O kadar çok ekonomik krizin verdiği sıkıntı var ki hangisinden başlayacağımı bilemiyorum...

İş yok, aş yok, geçim derdi çok, dinleyen bir Başbakan yok...

Sanırım en önemlisi olan işsizlik... Türkiye şu an 85 yıllık tarihinin en büyük işsizliğini yaşıyor. İşsizlik oranı %17, 3. Her 4 gençten 1'i işsiz. Geri kalan 2'si okuyor 1'i zar zor bir işte tutunmaya çalışıyor...
Başta otomotiv olmak üzere tekstil, gıda, küçük esnaf bitmiş durumda. Bugun itibari ile toplam 10.000 işletme kapısına kilit vurdu... Çiftçi mahsullerini satamadığı için Fırat nehrine dökerek hükümeti protesto ederken hükümetten ses çıkaran ve umursayan bile yok.

Ben Türkiye'nin en büyük tekstil firmasında İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalışmaktayım. Şu an firma ödeme zorluğu çekmekte. İşçilerinin bile maaşlarını ödemekte zorlanmakta. En büyükler bile böyle zorlanırken küçük işletmeleri düşünemiyor size bırakıyorum. Ay sonunda alınan maaşlarımız şimdi en az 15 gün sekmekte.Toplamda 200'ye yakın kişi işten çıkartıldı... Daha ne diyeyim ki...

Toplu Konutlarda 30 yaş sınırı koyup yanlı satış yapılırken ben ve benim gibi kiralarda sürünen insanlar zar zor kazandığı üç-beş kuruşu kira için hibe ediyor... Şu an yanlız kirada oturuyorum. Ancak krizle birlikte kira ağır geldiğinden daha küçük ve daha normal bir eve taşınmaya karar verdim. Nedeni daha az ödemek...

Sosyal etkinliklere katılım sıfır. Özel zevklerden bahsetmiyorum bile. Çünkü bu krizle birlikte hiçbir özel zevk kalmadı. Ne sinema, ne tiyatro ne de müzik ... Ev-İş , İş -ev arasında mekik döşüyorum, mekik döşüyoruz...

Boğazımızdan geçen lokma Başbakan'nınki gibi her gittiği yerin ünlü yemeğini yemek kadar lüks değil maalesef...
Hatta hiç lüks değil. Akşam karnımızı doyurabilirsek kuru ekmekle çok şükür diyoruz...
Hayat garantisi yok, gelecek kaygısı çok, endişeler çok, ileriye dönük plan ise hiç yok...

"Ne diyeyim Bindik bir Alamete Gidiyoruz Kıyamete..."

Ama yok yok, kriz bizi teğet geçti ya, işsizlik mevsimlikti ya, kredi kartı mağdurları dürüst değil ya, Akp'ye oy vermeyen belediyeler devletten destek almayacak diye halk tehdit edilmiyor ya, çiftçinin anasına, açlığını bağıranın bedenine hakaret edilmiyor ya... Ne diyeyim hepimiz AKP ve Erdoğan'nın yaptıklarını görüyoruz.

Tüm insanlar adına söylüyorum: iş, aş, gelecek ve çağdaş bir yaşam is-ti-yo-ruz...