Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '10

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Ekopolitik çekirdek ekip toplantıları Mersin'de gerçekleşiyor…

Ekopolitik çekirdek ekip toplantıları Mersin'de gerçekleşiyor…
 

Dünya Kenti Mersin için bütün dinamikler bir araya geldi.


Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Derneği (Ekopolitik) tarafından farklı görüşlere sahip insanları bir çatı altında bir araya getirerek, ülke meselelerine ilişkin değerlendirmeleri demokratik bir atmosferde birbirleriyle paylaşmaları amacıyla düzenlenen ‘Türkiye’nin Büyük Çatısı’ çekirdek ekip toplantıları devam ediyor.
Bu bağlamda Ekopolitik’in 2009 yılı Ocak ayında başlattığı süreç, ülkesel çapta gerçekleştirilen çalışmalara paralel olarak ‘Demokratikleşmeye Doğru, Mersin Durağı II’ adıyla düzenlenen panel ile Mersin Kongre Merkezi’nde ikinci kez gerçekleştirildi.

-MERSİN, TÜRKİYE’DEKİ SINIRLARININ ÇOK DAHA ÖTESİNE UZANAN BİR ETKİ ALANINA SAHİPTİR-

Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu panelin açılışında yaptığı konuşmada, Mersin’in bu anlamdaki buluşmaların, kucaklaşmaların, karşılıklı paylaşmaların çok özel ve gerekli bir merkezi olduğunu vurguladı.
Mersin’in Türkiye’deki sınırlarının çok daha ötesine uzanan bir etki alanına sahip olduğunu ifade eden Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Mersin’in kent kimliğinde ülkenin her köşesini, her kişisini, her kesimini ve her değerini buluşturan, ötekileştirmeden bir arada yaşama kültüründe yaşam değerlerini sunan bir kent olduğunu söyledi.

-MERSİN, DOĞUMDAN ÖLÜME HİÇ KİMSENİN ÖTEKİNE KEM GÖZLE BAKMADIĞI BİR KENTTİR-

Mersin’in kuruluşundan bu yana deneyimlerini ve zenginliğini artarak geliştirmekte olduğunu, aynı zamanda Mersin’in ele alınması gereken çok özel, başarılı ve örnek bir model kent olarak öne çıktığını anlatan Vali Güzeloğlu, “Mersin bu anlamda Türkiye’nin her yanını ve her köşesini temsil edenlerle buluştuğu kadar dünyaya açılan, dünyanın bu noktadaki değerlerine ve gelişimine en açık ve en yakın olan bir kenttir” dedi.

Bütün liman ve ticaret kentlerinin yapısının birbirine benzediğini öne süren Güzeloğlu, “Mersin bir modelleme olarak ele alındığı zaman, aslında kuruluş öyküsünden bugüne bu sürecin çok açık ve zengin bir taşıyıcısı ve temsilcisidir. Farklı dillerin, dinlerin, kültürlerin ve değerlerin birbiriyle iç içe buluştuğu, doğumdan ölüme hiç kimsenin ötekine kem gözle bakmadığı bir kenttir. Bu geleneği de güçlü olan bir kenttir. Birçok çatışma alanı olarak öne çıkan, dünyada ve birçok noktada sorun alanlarının Mersin, uzlaşmayla aşıldığı ve bir farklılık ve rahatsızlık duymadan algılandığı bir kenttir. Hıristiyan ve Müslüman din adamlarımızın ortak bir dini törende buluşabildiği, birbirlerinin ölüsünü kendi dinleri, dilleri ve ritüelleri ile andığı mezarlığında yan yana mezarların son yolculuğuna uğurlandığı bir kenttir. Özüne baktığımızda bu zenginlik, bizim kültürümüzün ve insanlığa dair taşıdığımız ve sunduğumuz değerlerin temelindedir. Bu topraklar binlerce yıldır bu değerleri zenginleştiren, güzelleştiren topraklar ve merkezlerdir. İnsanı bir bütün olarak ve insan olarak değerli kılan ve gören, yaratılanı yaratandan ötürü hoş gören ve birlikte yaşamayı bu topraklarda çok geriden bu yana bir değer olarak sunan bir kültür zenginliğinin ve birikiminin kenti ve değerleriyiz” şeklinde konuştu.

Güzeloğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “İşte bu açıdan, bunun temsilcileri ve taşıyıcıları olan bizlerin bugün karşılaştığımız ve belki zorlandığımız alanlarda, geçmişin bu birikimini ve zenginliğini, bir büyük geleceğin hazırlayıcısı derinliği ve dinamiği olarak yorumlamak sorumluluğu ve zorunluluğundayız. Bu yorumu geliştirirken, yüklendirirken ve bir bütün olarak bir toplumsal buluşma ve barış ölçeğine iletirken buradan güç almalıyız. Modellemeyi ve bunun temellendirilmesini bizim dışımızda değil, kendi öz benliğimizle ve geçmişimizden bu yana var olan toplumsal derinlik ve dinamiklerimizde bulmalıyız. Buna yatkın, buna alışkın ve buna yakın bir kültürel ve kişilik kodlarımız var. İnsan sevgisinin zirveye ulaştığı, ötekini sevmenin kendisini severek ve toplumla bütünleşerek zenginleşme olduğunu anlamak; herhalde başlangıç noktasında en doğru tespit ve tercih olmak, o şekliyle durmaktır.”

-ANLAMAK İÇİN DİNLEMEK LAZIM-

Anlamak için dinlemek gerektiğini belirten Güzeloğlu, bu toplantıda Mersin’de yaşayan, Mersin’de bu zenginliği taşıyan, bunun temsilcileri olarak öne çıkan geniş ve güçlü temsil ve katılım düzeyi olduğunu ifade ederek, “Ekopolitik tam da bu noktada, bu değerlerin taşıyıcıları üzerinden daha büyük bir değer yaratmak amacı ve heyecanıyla bu çalışmayı başlatmış durumda. Dünkü ve daha önceki toplantılar hep bunu amaçlamakta. Sonuçları kısa sürede alınmayacak, doğrusu bir süreç içinde gelişerek kendini oluşturacak bir akışı yaşıyoruz. Heyecanlı olmak kültürümüzün ve kişiliğimiz bir yansımasıdır. Ama, heyecanı sonuca odaklanmak yerine sonucu hazırlamaya doğru taşımalıyız. Bu hazırlanma sürecinde herkes kendi sorumluluğumuzu bu süreç içerisine hemen, her gün ve her an yeniden tanımlamak ve sorgulamak zorunda. Gerçekte bir sivil toplum kuruluşunun böylesi amaçları ve beklentileri paylaşan bir buluşmanın herhalde getirisi en çok bu alanda hissedilecektir” diye konuştu.

-DÜNYA KENTİ MERSİN…-

Mersin bir dünya kenti olduğunu savunan Güzeloğlu, uluslar arası her temaslarda bunu çok açık bir şekilde gördüklerini ifade etti. İlginin odaklandığı, izlendiği, ekonomik ve sosyal değişme ve gelişmelere bağlı olarak öne çıkan kimliğiyle tanınırlığı ve bilinirliği artan bir kenti temsil ettiklerini anlatan Güzeloğlu, “Mersin böyle bir kent. Mersin gelişme, büyüme ve buna bağlı göç süreci devam eden bir kent. Mersin’in büyümesi devam ediyor. Son 20 yılda 5 kat nüfus ve onun çok daha ötesinde ekonomik ve sosyal büyüklükleri gerçekleştiren Mersin için büyümenin şu anda bence henüz başındayız. O büyük değişimin şu anda başlangıcı bir noktadayız. Mersin’in kent nüfusunun 20 yılda 5 kat büyümesi aritmetik bir ortalamayla çok daha hızlı boyutta önümüzdeki 20 yılı bulacak. Bundan hiçbir şüpheniz olmasın. Mersin bugünkünden daha çok göç alacak ve alıyor. Bu göç her kesimi, her kişiyi dün olduğu gibi kapsayacak. Çünkü Mersin sahip olduğu derinlikleri zenginlikleri ve dinamikleriyle çok daha ötesine kent yaşamında buluşturacak, bir genişliğin ve zenginliğin adıdır” diye konuştu.

-MERSİN ASLINDA TÜRKİYE’DİR-

Bugün Mersin’in Türkiye’nin çok önemli ve Doğu Akdeniz’in en büyük liman ve dış ticaret kenti olduğunu kaydeden Güeloğlu, Mersin’in yılda 10 milyar doları aşkın ve çok hızlı artan bir dış ticaret kenti olduğunu vurguladı. Mersin’in organize sanayi bölgelerinin ikisini bitirmiş, üçüncüsünü ve dördüncüsü ise çok hızlı bir şekilde yaratmaya çalışan bir kent olduğunu söyleyen Güzeloğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hizmetler ve lojistik sektöründe Türkiye’nin merkezi olan bir kent Mersin. Tarımsal üretimde Türkiye tarımsal üretiminin üretim ve hasıla değeri olarak yüzde 30’undan fazlasını ve bütün ürün çeşitliliğini üreten zenginliğin adı Mersin. Turizm sektöründe Türkiye’nin gelişecek ve kullanılabilecek bakir kalan tek zengin ve özel bir kenti Mersin. Doğu Akdeniz havzasının her yanı ve yönüyle taşıyıcısı bir zenginliğin adı Mersin. İklim koşullarından yaşam altyapısına kadar tüm bunlara baktığımız zaman bir çekim gücü Mersin. İşte onun için diyoruz ki, Mersin Türkiye’dir. Mersin bir bütün ve büyüklük olarak bu yanıyla değişimi ve gelişimi ile Türkiye’yi etkileyecek bir kentin adıdır.”

-BURADA KONUŞULAN VE PAYLAŞILAN HER ŞEY DEĞERLİ VE ÖNEMLİDİR-

Bu toplantılarda ekonomik değişimlerin, sosyal yansımalarını, buna ilişkin bağlantılarını ve ilişki alanlarını konuştuklarını anlatan Güzeloğlu, “Burada konuşulan ve paylaşılan her şeyin değerli ve önemli olduğunu düşünüyoruz. Kategorize edilenler çoğu zaman değerli ve önemli olmayabilir; bazen önemli gördüklerinizde değerli olmayabilir. Ama bu toplantıda her iki anlamında kavram olarak yerini bulduğunu düşünüyorum. Çözümü biz bulacağız ve biz oluşturacağız. Reçeteyi kim yazıyorsa yazsın, yaşayanla paylaşılmadıkça geçerli olmadığını bıkmadan usanmadan anlatacağız. Çünkü biz insana değer veren, insanı merkez alan, insanı yaşatmayı en kutsal görev ve amaç sayan bir kimliğin, kültürün ve geleneğin temsilcileriyiz. Hangi açıdan bakarsanız bakın, bunu bir arada yaşamak ve zenginleşme noktasında birçok örnekle buluşturmuş bir buluşmanın ve devamında da paylaşmanın insanlarıyız” şeklinde konuştu.

-BU ÇALIŞMANIN SONUÇLARI SADECE MERSİN İÇİN DEĞİL, ÜLKEMİZ İÇİNDE ÖNEMLİDİR-

Vali Güzeloğlu konuşmasını ise şöyle bitirdi: “Dinlemenin, öğrenmenin en temel şartı olduğunu ve gelişmenin belirleyicisi bir alan olduğunu bir öğrenebilsek. Dinlemeyi gerçekleştirdiğimizde öğrenmeyi çok daha çabuk çözebildiğimizi bir içselleştirebilsek. Dinlemenin, dinletmenin temel şartı olduğunu da idrak edebilsek. Hep konuşarak, hep dayatarak, hep tek yanlı bakarak gelebildiğimiz yeri fark edip, değer vererek, dinleyerek, paylaşarak ve zenginleşerek meseleleri çözebilsek. Bu toplantıyı benim nezdim de değerli kılan budur. Dinleme kültürünü geliştiren birbiriyle iletişimi ve anlayabilmeyi, buna bağlı olarak çözüme ve olumlu bir geleceğe ulaşabilmeyi sağlayan bir buluşma olarak karşımıza gelmesidir. Bunlar için niyetin, gayretin ve bir çabanın olduğu açık. Bende bu kentin Valisi olarak, bu kentin her yönüyle daha güzel bir geleceğe kalkınmış ve gelişmiş, ama temelinde barış içinde insanların bir araya geldiği bir kent kimliğine ulaşmasını sağlayan tüm çabalara elimizden gelen bütün katkıyı ve desteği verdiğimizi ve vereceğimizi bir kere daha paylaşıyorum. Öncelikli görevimizin bu olduğunu vurgulamak istiyorum. Lütfen sizler bugün buradakiler en yakınınızdan başlayarak düşündüklerinizi anlatmakta ve size benzeyenleri çoğaltmakta yorulmayınız. Bu süreci bu gayretle ve çabayla taşıyınız. Çünkü çoğalmak bu anlamda sorunları aşmak ve sonuca odaklanarak olumlu bir yerde buluşmak demektir. Mersin buna hazır. Geçmişinden sahip olduğu zenginlikleriyle buna Türkiye’de en hazır kent. İnanıyorum ki, bu çalışmanın sonuçları sadece Mersin için değil, ülkemiz içinde değerli ve önemli olacaktır.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ise, bu tür toplantıların Mersin’de yapılmasının kendilerini mutlu ettiğini dile getirerek, belki Ankara’da mecliste bile konuşulamayacak bir konunun Türkiye’de birkaç vilayette birden masaya yatırılmasının önemine dikkat çekti

Ekopolitik Koordinatörü Tarık Çelenk de, çekirdek ekip toplantılarını daha önce Mersin, Hakkari ve Malatya’da gerçekleştirdiklerini ifade ederek, önümüzdeki süreçte Sakarya, Van, Siirt ve Kayseri’de de bu tür toplantıları gerçekleştirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Bu toplantıların daha yaygın ve daha sıkı bir şekilde devam etmesinin ülkenin demokratikleşme sürecine önemli katkıları olacağına inandıklarını belirten Çelenk, “Bu kapsamda 14-15 Mayıs’ta Mersin’de gerçekleştirdiğimiz ilk toplantıda, Mersin’in basında sunulanın aksine bir arada yaşama kültürünün hakim olduğu bir kent olduğu tüm katılımcılarımız tarafından dile getirildi. Bu bağlamda Mersinlilerin deneyimlerini Türkiye kamuoyuna bir model olarak sunmak ve basına yansıyan eylemlerin vuku bulmasının, büyümesinin önüne geçmek, o eylemlerin gerçek sebeplerini araştırmak ve sebepleri ortadan kaldıracak çalışmalar yürütmek amacıyla Mersin’de yapmak istediğimiz çalışmaları Mersinliler ile paylaşmak maksadıyla Mersinli katılımcılarımızla tekrar bir araya geldik” diye konuştu.

4 Aralık Cumartesi günü Prof. Dr. Vamık Volkan yönetiminde gerçekleşen çalıştay ile başlayan toplantıların, yarın eğitim sunuları ile biteceği bildirildi.

 
Toplam blog
: 775
: 835
Kayıt tarihi
: 20.06.08
 
 

1958 doğumluyum. Uzun yıllardır Mersin'de Gazeteci-Yazar olarak görev yapmaktayım. 1999 seçimleri..