Elektronlar Greve Gitse Ne Olur?

İnsan aklının bulduğu her şeye karşı başka bir şey bulunabilir. Neticede yapmak ve bozmak üzerine insanlar karşılıklı teknolojik gelişmeleri bir satranç oyuncusu gibi kullandığı günümüz insanı birçok şeyi fark etmese de bir çok teknoloji halen kullanılıyor. Kullanılmaya da devam ediyor...

 

Öğreniyoruz ki, yapay depremler üretmek mümkün. Hatta 1999 yılında Marmara Depremi ile ilgili çelişkili açıklamalar yapılmakta. Deprem uzmanları kendi aralarında anlaşamamaktalar. Boru hatları ile dinleme casusluk faaliyetleri yapılabilmekte veya evlerimizde her anımız herhangi bir kamera olmaksın görüntülenebilmekte, sesi sisteme kaydedilen kişi istendiği gibi sürekli kontrol edilebilmekte. Ki, bu oldukça vahim bir durum olur. Düşünebiliyor musunuz? Devlet başkanısınız veya önemli bir kişisiniz üzerinize kilitlenmiş onlarca füze tehdidiyle yaşıyorsunuz. Her anımız görüntülenip kayıt altına alınabiliyor. Doğal olarak sizinle ilgili her veri anında düşmanınızın eline geçiyor. Ki bu söylemler günümüz dünyasında olmayacak şeyler değildir. Sadece biz konuya vakıf değiliz. 

 

Elektronik ve yarı iletken teknolojisinde akıl almaz gelişmeler hayatımızı kolaylaştırdığı kesin. Peki, o geliştirilen sistemleri uzaktan bozmayı sağlayacak sistemler olabileceği neden imkânsız olsun. Aynı zamanda yapabilen bozabilir de. Söz gelimi içerisinde yarı iletken teknoloji urunu herhangi bir malzeme transistor, mikroişlemciler ve benzeri herhangi elemanın bozulması demek uçan uçağın yere düşmesi, arabanın yoldan çıkması ile sonuçlanan bir durum yaratmaz mı? Günümüzde araba kiralama servisleri dahi uzaktan arabayı durdurabiliyorsa, başkaları neden havaya uçurmasın ki? Ya da size suikast düzenlemesin ki?

 

Ortalama elektrik eğitimi almış bir insanın yakın zamanda gerçekleşen ve Türkiye’de tüm elektrik santrallerinin bir gün boyunca arızadan dolayı çalışmaması üzerine yapılan açıklamalardan tatmin olması mümkün değil. Çünkü bir yandan binlerce kilometre uzaklıkta uzayda bozulan bir uzay aracı veya makineyi tamir eden bir sistemin var olduğunu bilinen bir gerçektir. Bu duruma benzer durumlar, sıradan sanayicilerin her gün karşılaştıkları sıradan olaydır. Şöyle ki, Japonya'dan aldığı tezgahını Japon binlerce kilometre öteden kontrol edebilmekte, servis vermekte, tıp sektörü için kullanacaksa tıp, silah sanayisinde kullanılan bir üretim yapan tezgahın çalışmasını durdurabilmektedir. Bu gibi durumlar sıradan durumlardır. Isparta’daki uçak kazasını kim sıradan bir kaza diyebildi ki? Gelinen noktada bilgisi olan ve itaat etmeyen herkes belki de ciddi risk altında olabilir.

 

Bir gün ki, o gün bu gündür akım taşıyan yarı iletkenlerin uzaktan erişimle greve gönderebiliyorsanız, elektronları baştan çıkarabiliyor, iş bıraktırabiliyorsanız işte o zaman teknoloji kocaman bir sıfır olacaktır. Bu durumda elektronik ateşleyiciler, uçan her şey (uydular, uçaklar, füzeler) yeri boylayacaktır  bu da tekrar kılıçlar ve taşlarla yeni savaşların kapısının açılması demektir.