- Kategori
- İnançlar
Eleştirmenin adabı
Size güzel bir güne vesile olması için bir demet çiçek gönderiyorum.
Sabah iş yerine doğru gidiyorduk. Arkadaşımın paçaları çamura bulanmıştı. Kendisini ikaz etmek istedim. Silse daha güzel görünecekti. Sonra şunu düşündüm, ben de onunla aynı yolda yürüdüğüme göre benim de paçalarım muhtemelen çamura bulanmıştı. Ve zaten onunla aynı yolda yürümeseydim bunu fark edemezdim.
Bir insan eleştirdiği ya da ikaz ettiği bir insanla aynı yolda yürümüyor olsa onu eleştiremezdi. Dolayısıyla başkalarında gördüğümüz kusurların bizde de olup olmadığını incelemekte fayda var. Hatta bazen onları uyarmadan önce kendimize bakıp, kendimizi düzelttikten sonra sadece onun iyilği için bu kusuru güzel bir dille dile getirmek sanırım en güzeli. "Benim güzel arkadaşım, senin gibi iyi bir insan bir de sağlığına dikkat edip daha hafif yemekleri seçse, dört dörtlük bir insan olur herhalde."
Bazen bu tip cümleler kurmak nefse ağır gelebiliyor ama nefis duvarını ilk anda zor olsa da bir kez kırdıktan sonra ordaki ferahlığı hisetmek bambaşka bir şey. Yolda ancak böyle seviye atlanıyor.
Bu yazıyı okuyan tüm değerli okuyucuların çok iyi insanlar olduğuna eminim. Yaşama amacının farkına varan insan, hayatının anlamını bulmuş olur. Sırtını sağlam kazığa dayamış olur.
Gerçek özgürlük, dünyayla olan bağını kontrol altına almaktır. İdare edilmesi gereken bir iş arkadaşı gibi olmalı dünyayla bağımız, ona karşı güleryüzlü olacağız ama mesafemizi de koruyacağız.
Dünyadan özgürlüğün vesile olduğu nice latif günler dileğiyle.