Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Elimizdeki değerleri biliyor muyuz?

Elimizdeki değerleri biliyor muyuz?
 

blogcu.com


Dün "var mısın yok musun" yarışmasında çocuk yuvaları için bir yardım kampanyası başlattılar. Yuvada kalan bir çocuk çıktı. Herkes gibi beni de çok duygulandırdı. Ne istiyorsun diye sorduklarında “annemin yanında olmak istiyorum” dedi. İsteği şey aslında çok büyük bir şey değil, bir çocuğun annesini yanında istemesi çok mu? Hayat bu işte küçücükmüşsün filan dinlemiyor. Çekeceği varsa çektiriyor, özletiyor.

Bunu izleyince aklıma ilkokul yıllarım geldi. Sınıfımızın yarısından çoğu yuvadan gelen öğrencilerdi. Kiminin annesi kiminin babası ölmüş kimsesizlikten gelmiş, kiminin annesiyle babası boşanmış o şekilde gelmiş. Daha 7-8 yaşlarında da olsa hayatlarını yazsan roman olur. Hepsinin ayrı ayrı hikayeleri vardı. O kadar birbirlerine tutkunlardaki, öğretmen birine kızsa hepsi üzülürdü. Anneleriyde kendileriydi babaları da.

Hepsini de çok severdim, onlarda beni severlerdi.Evimiz yuvaya çok yakın olduğu için hafta sonu tatillerinde yurda gider, yurdun arkasındaki oyuncaklarda onlarla beraber bende oynardım. O günün bitmesini hiç istemezdim .Hatta bir gün yuvada akşam olunca eve gitmiştim. Annemle babama “beni de yuvaya verin, bende gitmek istiyorum” diye ağlamıştım, çocuktum işte.

Bir gün yurda gitmiştim yine, yurdun içerisine yabancı çocukların girmesi yasaktı. İçeride nerede yattıklarını, nerde ders çalıştıklarını çok merak ediyordum. Onlarla aynı yaşta olduğum için görevlilere belli etmeden onlarla beraber girdim içeriye, tabii organize olarak. Hepsi tek tek yataklarını gösterdi. Altlı üstlü ranzalarda 6’şarlı odalarda kalıyorlardı. İçim gidiyordu, onlarla saatlerce beraber olmak için, orada kalmak için. Ama bir şeyin farkında değildim, o ranzalarda yatarken o çocuklar için “ iyi geceler anne, iyi geceler baba” cümlesinin ne kadar değerli olduğunu. Babaları yuva müdürüydü, hepside “müdür baba” diye hitap ediyorlardı.

Onların gözünde annemle babamın yanında kaldığım için dünyanın en şanslı çocuğuydum aslında. Hiç birisinin suçu da günahı da yoktu. Kimi kader yüzünden kimi annesinin babasının bilinçsizliğinden kalıyorlardı. Kıymetini bilemiyoruz işte bazı şeylerin.

Babama bir gün “niye bizim arabamız yok” demiştim.

- “Evimiz var ya oğlum işte” demişti, bende

- “Olur mu baba ev başka, araba başka” demiştim.

Bana kızmıştı, ”etrafına bir bak evleri olmayan, evine ekmek götüremeyen insanlar var, altındaki insanları düşün” demişti.

Ne güzel de söylemiş, demi. Elimizdeki değerlerin kıymetini bilmiyoruz veya bilememişim o zaman. Ne kadar kötü durumda olursak olalım, bizim durumumuzdan daha kötü insanlara göre ne kadar şanslı olduğumuzu unutmamamız gerekir.

Saygılar.

 
Toplam blog
: 61
: 1041
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

1983 doğumluyum. İzmir' de yaşıyorum. Bir kamu kuruluşunda memur olarak çalışıyorum. ..