Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '10

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk

Elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyduk
 

Tekin AKÇA- Harita Müh.- Burdur CHP meclis grubu üyesi


"Elimizi değil, bedenimizi taşın altına koyduk!"

FOTOĞRAF VE VİDEO HABER İÇİN SHIFT'E BASARAK TIKLAYINIZ

CHP Meclis Grubu adına Tekin Akça, kendilerini “yatırımların engelleyicisi”, “statükocu” gibi aslı olmayan sıfatlarla itham etmelerine karşı “elimizi değil, bedenimizi taşın altına koyduk” diye adeta haykırmaktadır.

Geçen hafta Başkan Erman’ın yaptığı basın açıklamasının yankıları henüz bitmeden bu kez dün (5 Nisan 2010 günü) CHP belediye Meclisi grubu adına Tekin Akça’nın basın açıklaması geldi kamuoyunun gündemine. Harita Mühendisi Tekin basın açıklamasını, seçildikleri günden beri Başkan Akkaya ve AKP grubunun kamuoyunda “statükocu”, “yatırım düşmanı” vs yaftalarla suçlayan propagandası karşısında iki konuya, ilki Revizyon İmar Planı ve diğeri Vakıf Yurdu arazisinin bir kısmının ticari alana dönüştürülmesi konularındaki tutumlarının açıklamasına ayırdı.

Mühendis Tekin, açıkça Belediye Başkanının kanunsuzluk ve hukuksuzluk önerdiğini, oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu ve kanunların her yerde geçerliliği bulunduğunu, Burdur’da da hukuk dışının mümkün olmadığın ı ve buna müsaade etmeyeceklerini belirtti. Konuşmasında Tekin Akça, Vakıf Yurdu arazisinin bir kısmının ticari alana dönüştürülmesinin mevcut haliyle yasal olarak mümkün olmadığını belirterek şöyle konuştu: “3194 sayılı İmar Kanununun plan yapımına dair yönetmeliğinin 27. maddesi ‘imar planlarında sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için 2. fıkraya göre imar planındaki bir sosyal ve teknik altyapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması sureti ile yapılabilir.’ Demektedir.”

“Kim Demiş ‘Meclis Çalışmaları Engelleniyor!’ Diye!

109 maddenin 104’ü Oybirliği Alınmış Kararlardı Göreve geldiğimiz günden beri Burdur’umuz için en iyi olanı yapma gayreti içinde olduk. 2009 yılı nisan ayından 2009 yılı aralık ayına kadar toplam 109 gündem maddesini görüştük. 5 madde AKP ve MHP oyları ile kabul edilmişken diğer maddeler oy birliği ile kabul edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisini mecliste engelleyici güç olarak gösterenler önce bu gerçekleri görmek zorundalar. Burdur’umuz için en iyi olanı yapmaktan ve elimizi değil bedenimizi taşın altına koymaktan korkmadık, korkmayacağız…

Günlerdir Burdur gündemini meşgul eden iki konu hakkında CHP Belediye Meclis Grubu’nun görüşlerini paylaşmak istiyoruz. Birincisi imar planında YURT SAHASI olarak gösterilen mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan parselin bir kısmının plan tadilatı yapılarak ticari sahaya dönüştürülmesi teklifi, ikincisi Burdurun merakla beklediği uygulama revizyon imar planı taslağı.

Başkan akkaya kanunsuzluk önermektedir

1. 3194 sayılı İmar Kanununun plan yapımına dair yönetmeliğinin 27. maddesi “imar planlarında sosyal ve teknik altyapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılmaz, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için 2. fıkraya göre imar planındaki bir sosyal ve teknik altyapı alanının kaldırılabilmesi ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması sureti ile yapılabilir.” demektedir. İlgili yönetmeliğin 27. maddesinin 2. fıkrasına istinaden komisyon üyelerimizin ve meclis üyesi arkadaşlarımızın sunmuş olduğu öneriyi Sayın Belediye Başkanı “Artık Vakıflar Genel Müdürlüğü Yurtlarla uğraşmayacak onlara böyle bir taleple gidemeyiz” diyerek dikkate almamıştır. TC bir hukuk devletidir, kanun ve yönetmelikler ile yönetilir. İzmir ili Ödemiş ilçesi Belediyesi imar planı içinde mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait bir parselin kullanım amacının Sosyal Tesis Alanından Ticari Alana dönüştürülmesine dair plan tadilatı teklifi aynı gerekçelerle reddedilmiştir. TC’nin bir ili olan Burdur Belediyesinin de aynı kanunlar ile yönetildiğini düşünüyoruz. Şimdi sizlere soruyoruz kanunlara uymak ve uygulamak ne zamandan beri statükoculuk olmuştur?

Burdur, makûs Talihine, bir meçhule terkedilmektedir

2. İmar planına esas jeolojik etüt raporunun, fay hatlarını ve özelliklerini belirleyici Mikrobölgeleme etüdünün yeniden hazırlanması ve bu çalışmalar tamamlanıncaya kadar hazırlanmakta olan ilave revizyon imar planı çalışmalarının durdurulması teklifi Burdur Belediye Meclisinin 03.03.2010 tarihli oturumunda kabul edildi.

Öncelikle planın hazırlanmasında ve bugüne getirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür etmek isteriz. Yapılan plan çalışmasının ilave revizyon imar planı yapım amacına uygun olarak hazırlanmadığı, ilave revizyon imar planı olarak hazırlanan planın mevcut imar planımızın dijital ortama aktarılması ve günümüze kadar yapılan plan tadilatlarının işlenmesinden başka bir içeriğinin bulunmadığı aşikardır.

Oysa ki adından da anlaşılacağı gibi ilave revizyon imar planının amacı; öncelikle ulaşım master planının hazırlanılarak ulaşım sistemindeki aksaklıklara köklü çözüm getirmesi, sanayileşmenin, tarımsal kullanım alanlarının, kentin gelişme akslarının belirlenmesinin, sosyo-kültürel ve sosyal teknik altyapı alanlarının günümüz standartlarına ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde düzenlemesi, meskun yerleşim alanlarında kentsel yenileme ve gelişime uygun kararların üretilmesi, kentin ülke ve bölge içindeki yeri göz önünde bulundurularak ana kimliğinin belirlenmesi olmalıdır.

Burdur halkının uzun zamandır revizyon imar planı kapsamında beklediği kat artışı, mecburiyet caddesinden kurtulma ümidi, yeni merkezler, meydanlar… Bu plan kapsamında bulunmamaktadır. Burdur makûs talihine terk edilmektedir. Tampon -yasaklı_ bölge Burdurludan saklanıyor 02.09.2009 tarihinde yapılan meclis oturumunun dilek ve temenniler bölümünde fay koruma bandlarının içinde kalan Sakarya ve İstiklal İlköğretim Okulları ve yine bu fay koruma bandı içinde parseli bulunan taşınmaz sahiplerine ve ilgili kuruma bu durumları ile ilgili olarak bilgilendirme yapılıp yapılmadığını sorduğumuzda ne acıdır ki sadece İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yapıldığını ve birkaç vatandaş haricinde diğer parsel sahiplerine tebligatın yapılmadığını öğrendik.

Tampon bölge – yasaklı bölge – Burdurludan saklanıyordu…

Bir tarafı göl diğer tarafı dağ olan Burdur’umuzda, lağvedilen Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nden (AİGM) gelen komisyon ile 8 Aralık 2009 tarihinde yapılan basına kapalı toplantıda kurulan cümleler meclis üyesi arkadaşlarımızın kafasında soru işaretleri oluşturmuştur. Bu toplantıda komisyona yönelttiğimiz soruları ve cevaplarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Hayali çalışmalara dayanan planlar

1. Soruyoruz: İmar planımıza işlememizi istediğiniz tampon bölgeler hangi kanunun hangi yönetmeliğine veya genelgesine aittir? Cevap: Mevcut kanun, yönetmelik ve genelgelerde böyle bir hüküm yok. Bu AİGM’ nün görüşüdür. Gelin bunu kabul edin ve Burdur Türkiye’de PİLOT İL OLSUN…

2. Soruyoruz: Burdur halkı bilir ki Ulucami civarı zemin olarak sağlam olan yerlerden biridir. Tampon bölgelerden biri Oskar Sinemalarının altından başlayıp Sakarya İlköğretim Okulu’na oradan da Yeşiltepe altından Karasenir Mahallesindeki Kocakavak’a kadar uzanmakta. Bu güzergâhtaki tampon bölgelerin belirlenmesinde hangi ölçme yöntemini ve ölçüm araçlarını kullandınız? Cevap: Bu yerlerin tespitinde ölçüm aracı kullanmadık. Görsel yöntemlerle olası fay hattının buradan geçtiğini tespit ettik.

3. Soruyoruz: Peki tespit etmiş olduğunuz fay hattının ekseninin başlangıç ve bitiş noktalarının koordinatlarını nasıl belirlediniz? Cevap: GPS ile belirledik. Soruyoruz: Konum hassasiyetiniz ne kadardı? Yani merkezin koordinatlarını + kaç mm hassasiyet ile belirlediniz? Cevap: Biz el GPS kullandık. Konum hassasiyetimiz yaklaşık 7–8 m.

4. Soruyoruz: Oysa biz uygulama imar planı yapıyoruz ve çalışma ölçeğimiz ise 1/1000 yani 1’e 1’dir. Mülkiyeti kısıtlayıcı bir işlem yaparken daha hassas davranmamız gerekmez mi? Cevap: Doğru söylüyorsunuz bundan sonra ki çalışmalarımızda bir harita mühendisinin bulunmasının doğru olacağına inanıyorum.

2010 yılı şubat ayı meclis oturumunda imar komisyonu raporlarına geçilmeden önce Sayın Belediye Başkanı 15 dakika ara vermiş ve bu aradan sonra gündemin diğer maddeleri basına kapalı olarak tamamlanmıştır. Burdurlunun merakla beklediği revizyon imar planı görüşmeleri basına kapalı olarak yapılmıştır. Bu görüşme esnasında AİGM’den gelen yetkililerin söylemlerini aktardığımızda ise bu sıkıntıların diğer illerde de yaşandığını, çelişkilerin olduğunu söylediler. Yapmış olduğumuz araştırmalarda basında çıkan 2 haberi meclis üyeleri ve İller Bankası Genel Müdürlüğü (İBGM)’den gelen yetkililerle paylaştık. Şimdi de sizlerle paylaşacağız…

Gazetelerde yayınlandığı haliyle okuyorum:

1. Sakarya Erenler Belediyesi, 1650 metre uzunluğunda, 50 metre genişliğindeki alana, fay hattı olduğu gerekçesiyle yapılaşma yasağı getirildiğini dile getiren Erenler Belediyesi Başkanı Öztürk, yaptıkları araştırmalara ve danıştıkları bilim adamlarına göre, burada fay hattı olamayacağını düşündüklerini ve bu yüzden bu bölgede tekrar etüt yapılmasına karar verdiklerini kaydetti. Öztürk, ``Söz konusu alanda, 24 noktada gözlem yapıldı. Ayrıca, 5 adet hendek açıldı ve 13 adet sismik kırılma çalışması gerçekleştirildi. Çalışmalar AİGM tarafından bizzat yerinde incelendi. Yapılan bu çalışmalarla uygun olmayan alanın yerleşime uygunluk değerlendirmesi yeniden yapıldı. Rapor AİGM’nce, 3 Kasım 2008 tarihinde ilgili maddeye göre onaylandı ve bu alanda fay hattı geçmediği kesinlik kazandı’ şeklinde konuştu.

2. - DENİZLİ - Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) kentten 14 fay hattının geçtiğini tespit edince getirilen kat sınırlamasına itiraz eden müteahhitlerin özel bir şirkete hazırlattığı raporda, sadece üç fay bulunduğu, bunların da zaten aktif olmadığı ileri sürüldü. İşin ilginci her iki rapor da AİGM'nce onaylandı. PAÜ'nün raporunun bilimsel olmadığını söyleyen eski AİGM Sismoloji Şubesi Müdürü ve Erdem Yer Bilimleri Şirketi'nin hazırladığı raporun danışmanı Dr. Ramazan Demirtaş da toplantıya yazılı açıklama gönderdi. Demirtaş şu görüşü savundu: PAÜ'nün raporu, 2000 yıllarındaki bakış açısıyla hazırlanmış ve kendi içinde tutarlı olduğu için uygun görülmüştür. 13 Mart 2006 tarihli rapor ise yeni veriler ışığında farklı yöntemlerle hazırlanmış, PAÜ tarafından aktif olma olasılığının var olduğu iddia edilen fayların aktif olmadığı sonucuna varmıştır."

Başkan Akkaya Burdur Halkını kendi kaderine terketmektedir

Görüldüğü gibi jeolojik etüd sonucu uygun olmayan alanların yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin yeniden yapılması neticesinde uygun olmayan alanların yerleşime uygun oldukları yine aynı birim tarafından AİGM’nce onaylanmıştır. Yani AİGM İLK ÖNCE YERLEŞİME UYGUN OLMADIĞI GEREKÇESİ İLE YAPILAŞMAYA KAPATTIĞI BİR YERİ, BAŞKA BİR RAPORLA YERLEŞİME UYGUN ALAN OLARAK TEKRAR YAPILAŞMAYA AÇMIŞTIR. Bu iki örnekteki çelişkiler bizim tampon bölgelerle ilgili düşüncelerimizde haklı olduğumuzu göstermektedir. Yukarıda bahsettiğimiz sebep ve örneklerden dolayı üçüncü bir jeolojik etüd talebinde bulunduk. Fakat Sayın Belediye Başkanı 3. bir jeolojik etüt yaptırırsak bunu AİGM onaylatamayız diyerek Burdur Halkını kendi kaderine terk etmiştir. Oturumun sonunda tampon bölgelerle ilgili olarak Burdur’umuzun meslek disiplinlerinin yer aldığı bir toplantı sonunda plan ile ilgili kararımızı vereceğimizi beyan ederek, 1 ay daha ek süre istedik. MHP’nin desteği ile 1 aylık ek süreyi aldık.

24.02.2010 tarihinde TMMOB bağlı oda temsilcilerinin katıldığı toplantı sonunda fay hatları ile ilgili çalışma Burdurlu Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri tarafından yapılmış ve bir rapor halinde imar komisyonuna sunulmuştur. AİGM ünce onaylanan imar planına esas jeolojik etüd raporu onay sayfasını ve Jeofizik Mühendisleri Burdur İl Temsilciliğinin raporunu aynen okuyorum:

Bayındırlık ve İskân Bakanlığı 11.11.2008 tarih ve 13171 sayılı genelgesinde Fayların diriliği ve koruma bantlarına ilişkin değerlendirmelerin parsel ve/ veya ada bazında yapılması mümkün olmadığından Diri fayların ve bunların arazi kullanıma etkilerinin belirlenmesi, yapıların aktif faylardan güvenli mesafeye çekilmesinin kriterlerinin oluşturulması amacı taşıyan raporlarda Deprem Fay Zonunda segment bazında bir değerlendirmenin esas olduğu göz önüne alınarak en azından fayın Belediye sınırları içinde kalan parçası için bütünlüklü bir tektonik-paleosismolojik çalışmanın yaptırılması, gerekli görülmüştür der.

Revizyon Planı Burdur Halkından Köşe Bucak Kaçırılmaktadır

Burdur Jeofizik Mühendisleri Odası İl Temsilciliği ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı 11.11.2008 tarih ve 13171 sayılı genelgesi fay hatlarını ve özelliklerini belirleyici Mikrobölgeleme etüdünün yeniden hazırlanması yönünde görüş bildirirken; yaklaşık 6825 m uzunlukta, 273000 m2 yani 273 dönümlük alanda, 786 parselin, 553 binanın ( 2 ve 3 katlı olan binalar tek katlı olarak sayılmıştır), toplamda ise 10275m ve 411000 m2 yani 411 dönümlük alanın kaderine terk edilmesini onaylayamazdık.

Burdur Halkından köşe bucak kaçırılan revizyon imar planı taslağının tek olumsuz tarafı, tek eksik bulduğumuz yanı yapılaşmaya kapatılan TAMPON BÖLGELER midir? Elbette hayır.

Bucak kadar olamadık

Revizyon imar planı çalışmalarına sırf siyasi kaygılar yüzünden alelacele başlanılmış ve Burdur’un geleceği meçhule bırakılmıştır. Bakınız önümüzdeki günlerde Bucak Belediyesi imar planlarında revizyona gidecektir. Bucak Belediye Başkanı daha ihaleye çıkmadan ilgili kurumlarla birebir diyoloğa girmiş ve kaynak aktarılması yönünde AKP’li Milletvekilleri ile Çevre ve Orman Bakan’ından dere ıslah çalışması projesi için 4 milyon TL’lik kaynağın aktarıldığını 04.Mart.2010 tarihli meclis toplantısında ifade etmiştir. Burdur’un dere ıslah çalışmaları yapılmadığı için taşkın sınırları içinde kalan onlarca parsel yapılaşmaya yasaklı hale gelmiştir. İmar planı bu haliyle kabul edilirse Burdur’un üçte ikilik kısmı yapılaşmaya yasaklı hale gelecek… Örneğin;

Belediye Başkanlığı Burdur Halkını Önemli Konularda Bilgilendirmemektedir

Karaburun Mevkiindeki TOKİ evlerinin bir bölümü, Vali Konağı yanındaki Kız Meslek Lisesi ve Pancar Kooperatifinden başlayıp yüzlerce üniversite öğrencisinin barındığı Yurt Binalarına ve NATO Evlerinden başlayıp deprem evlerine kadar uzanan alan taşkın sınırları içinde kalmaktadır. Bugüne kadar ilgili kurumun kanun ve yönetmeliklerle sabit görüşünü dikkate almayan Burdur Belediye Başkanlığı ıslah çalışmalarına başlayamamış ve bu konu ile ilgili olarak vatandaşını bilgilendirmemiştir.

5 Kat Hayalidir ve Halkın Kandırılmasıdır

Yine revizyon imar planı taslağı çalışmaları sırasında çok komik bazı uygulamalar gördük. Öncelikle halkımızın beklediği, kendi parselinde 5 katlı yapılaşmaya müsaade söz konusu değildir. Ada bazında tüm parsellerin birleştirilmesi halinde sadece Zafer Mahallesi ve Bahçelievler Mahallelerinin bir kısmında, E=2, 5 ve H=15.50 m olacaktır ifadesi ile sözde kat artışı getirilmiştir. Mevcut yapılaşma emsali ise aynı kalmaktadır. Tarihi kentler birliği anlayışı çerçevesinde olaya baktığımızda ise, Zafer Mahallesindeki tarihi dokunun eski yerleşim yeri olarak muhafaza edilmesi, yeni yapılaşma anlayışının ise kentin gelişme akslarında düşünülmesi gerekmektedir. Çünkü bu değişikliğin Zafer Mahallesine hiçbir artı getirisi olmayacaktır.

Burdur Büyük düşünememektedir

Görülüyor ki revizyon imar planı hazırlık aşamasında plan ile ilgili görüş bildiren kurumlarla ikili diyaloglar kurulamamış, Burdur’umuzun geleceği kendi haline bırakılmıştır… BURDUR BÜYÜK DÜŞÜNEMEMİŞTİR. Aynı hata ilave Nazım imar planı çalışmalarında da devam etmektedir. Burdur Halkı bu bedeli ödemeye mahkûm edilemez. BURDUR HALKI GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMALIDIR…

Kanunları uyguladığımız için statükocuyuz!

Bu arada sırf kendi görüşlerine uymadığımız için değil, kanunlara uyduğumuz ve kanunları uyguladığımız için de statükocu… Vs. sözlerle itham edilmemiz grubumuzu üzmüştür. Bunun böyle olacağını biliyorduk, o yüzden de konuşmamızın başında taşın altına elimizi değil, bedenimizi koyduğumuzu söyledik.

Tekrar ediyoruz

    MÜLKİYET HAKKINI KISITLAYAN BİR ÇALIŞMA, DAHA HASSAS OLMALIDIR. TEMMUZ 2008 DE AİGM TARAFINDAN ONAYLANARAK GELEN RAPORA GÖRE TAMPON BÖLGELER, ONAYLI İMAR PLANLARIMIZA ALELACELE İŞLENMİŞ ve ONLARCA VATANDAŞIMIZ MAĞDUR EDİLMİŞTİR. “MİKROBÖLGELEME ETÜD YAPILINCAYA KADAR REVİZYON İMAR PLANI DURDURULMALI VE BİR AN ÖNCE BU KONUYLA İLGİLİ ÇALIŞMALARA BAŞLANILMALIDIR” dedik. “Ayrıca tampon bölgelerde arsası ve evi bulunan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin nasıl giderileceği hakkında somut çözümler üretilmelidir.” dedik. Biz, CHP Burdur Belediye Meclisi Üyeleri olarak Burdur Halkının bu mağduriyetinin giderilmesi için mücadele ediyoruz. Bu anlamda yersiz suçlamalarla karşı karşıya kalmamıza rağmen doğru bildiğimiz yolda yasaların izinde ilerliyoruz.
 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..