Elizabeth Taylor - ''Menekşe Gözlü Kadın''

Liz Taylor, ''Menekşe Gözlü Kadın'' hayata veda etmiş...

Aslına bakarsanız şu yandaki fotoğraf; o kadar çok şey anlatıyor ki, keşke dili olsa da; o konuşsa, o anlatsa, o yazsa bize Elizabeth Taylor'u...

Fotoğrafı gördüğüm zaman gözlerim gözlerine gitti.

Fotoğrafı gördüğüm zaman gözlerim, ellerine ve kollarına, gitti.

Kan çanağına dönmüş gözleriyle, morluktan geçilmeyen kollarıyla, ''ben; neler, neler yaşadım'' der gibi, değil mi?

Bütün bunların yanında hala o güzel ve vakur duruşu, makyajı ve de takılarıyla, ''ben şu tekerlekli sandalyede de olsam Liz Taylor'um'' demiyor mu sizede?

O gerçekten bir efsaneydi..

Ve ben gerçek bir efsaneyle karşılaşmanın o tatlı heyacanını ve de kendimce anlatılmaz hüznünü yaşıyorum şimdi..

Yanılmıyorsam Sayın Ahmet San'ın organizatörlüğünde gerçekleşen, ''Ünicef'' yararına Çırağan'da düzenlenen bir gecenin onur konuğu olarak davet edilmişti Liz Taylor..

Ahmet San ekibiyle birlikte, belli ki o gün, Liz Taylor'u Yeşilköy Havalimanında karşılamışlar ve Çırağan'a doğru yol alıyorlardı..

Şu an ilk günkü gibi gözümün önünde; beyaz bir limuzin ve ona eşlik eden siyah (vip) bir minübüs..

Dünya küçük deriz ya hani, o gün bu lafın doğruluğuna ben şahid oldum..

Amerika nere, Türkiye nere ama ben ve Liz Taylor, aynı gün ve aynı saatte ve hatta aynı saniyeler içinde, yan - yana, fakat ayrı arabalar içinde, Yeşilköy'de kırmızı ışığa takılmıştık birlikte...

Aslında dikiz aynasından çoktan fark etmiştim arkadan gelen o limuzini.. Sağ şeritte ilerlerken kırmızı ışığın yanmasıyla durdum. Herkes gibi, yeşil ışığın yanmasını bekliyordum ki birden kafamı sola çevirdim.. Aman Allah'ım bir de ne göreyim hemen yanımda, arkamdan gelen o beyaz muzin değil mi?

Mevsim yaz olduğu için, belli ki camların açık olmasını tercih etmişlerdi ki benim kullandığım otomobilinde camları açıktı.. O yüzden olduğu gibi içeriyi görebiliyordum.. İçinde oturan o son derece şık ve o çok güzel hanımefendiyi farketmemem mümkün değildi..

Kendimi bir an film karesinde gibi hissettim.. Ben bu hanımı bir yerden tanıyorum ama nereden diye düşünüyordum ki aynı anda ''Liz Taylor bu''diye bağırdım..

Düşünebiliyor musunuz İstanbul'da Yeşilköy'de kırmızı ışıkta siz ve Liz Taylor..

Ben düşünemezdim ama düşünemediğimi yaşıyordum..

Onu tanıdığımı farketmemle birlikte bana o gözleriyle gülüşü, ''hello'' diyerek el sallayışı hala dün gibi gözümün önünde..

Direksiyon başında adeta sevinç ve şaşkınlıktan çıldırmıştım... Yeşil ışık yandı ve aynı anda hareket ettik.. Ben açık camdan hala deli gibi el sallıyordum yanımda giden arabadaki o güzel kadına... O da nazikçe ve hala gülerek bana cevap veriyordu el sallayarak...

O gün bugündür ''LİZ TAYLOR'' dendiğin de beyaz kısa saçları ve harikulade güzel yüzü hep aklımda..

Elizabeth Taylor Kimdir?

Dame Elizabeth Rosemond Taylor (d. 27 Şubat 1932) iki kez Oscar kazanmış Liz Taylor olarakta tanınan İngiliz oyuncu.

Taylor oyunculuk becerileri ve güzelliğinin yanı sıra Hollywood da yaşam tarzı ve yaptığı çok sayıda evliliğiyle de tanınmaktadır. Taylor Hollywood'un altın çağının büyük oyuncularından biri olarak kabul edilir.

Taylor geçirdiği bir ameliyat sırasında tıbbi anlamda 5 dakika ölü kalmıştır. CNN'de yayınlanan Larry King Live isimli programda kendisi yaşadıklarını şöyle anlatmıştır:

"Michael Todd'un (uçak kazasında kaybettiği 3. eşi) ruhuyla karşılaştım. Ben de onunla burada kalmak istediğimi söyledim, fakat o bana dünyaya geri dönmem gerektiğini ve daha vaktimin gelmediğini söyledi. Onun aşkı ve sevgisi beni tekrar yaşama döndürdü."

Güle güle menekşe gözlü güzel kadın.

Güle, güle...

''Melekler Yüreğinizden Öpsün''

İnşallah yine karşılaşacağız sizinle...

Sabiha Rana