Elveda Yaz

Bu yaz ne de hoş ve sakin, bol güneşli ve hatta acayip nemli-sıcak günleriyle akııpp- geçti..

Bol bol balkon-teras-sahil- park bahçeleri sohbetleri yaşandı.

Arada Saros Kumsallarımızın da hatırı kalmasın deyip, altın kumlarına kışın sıkıntısından kurtulmak için serildik.

Bu gün anladım ki, Trakya' da yaz yavaş yavaş elini eteğini çekmeye başlayacak, nerden mi anlaşılıyor??

Rüzgarımızdan..

Bugünkü gibi rüzgarlar esmeye başlamışsa, artık Saros denizi dalgalanmaya başlamış ve geceler de serinlemeye yüz tutmuştur.

Bahçelerde, balkonlarda eskisi gibi rahat ve uzun oturulmaz bu rüzgarlardan.

Bir yandan da yazın son demlerinin, boğucu havasını işte bu ılık esen rüzgarlarımız alıp- götürür.

Artık Nemden terden de kurtulmak yakındır

Trakya' da evlerde kışlık yiyecekler hazırlanmaya başladı, her tarafta bol bol meşhur kırmızı tarhana biberleri doldu.

Yaza veda etmemizin günleri buralarda yaklaştı, işte bu veda anları hep hüzün, hep yarım kalmış planlar, gelecek seneye ertelenmiş hayallerle yüklü.

Yaz başında oysa yüzlerce irili-ufaklı hayaller kurmuştuk, "ya tutarsa" diye.
Bitişindeyse, bunların kaçını gerçekleştirebildik düşünceleri beni hüzüne sürükler her zaman.

Zaten peşinden de boşuna "Hazan mevsimi" gelmiyor, bir türlü yaşanamayan yaz hayallerinin sarktığı eylül günleri.

Son umut, eylüldedir.

Güzelim Yazı, Eylül’ü yaşadık, Ekim’e adım attık.

20- 25 gün sonra bizim buralar, ciddi ciddi sonbahara-kışa adım atar.

Hayat su gibi, akar, akar, akar…

Geride kalan, isteyerek, istemeden, aniden veya planlayarak yaşanmış anların izleri.

Her yazımız böyle sağlıkla-huzurla su gibi yaşanıp aksın inşallah.

Gelecek yaza, Saros Kumsalları’nda, sıcak yaz günlerinde- gecelerinde gene görüşmek dileklerimle,

ELVEDA YAZ…!