Emeklilerin ne kadarı açlık sınırı altında?

Hepimizin malumu olduğu üzere, ülkemiz 12 Eylül referandumundan bu yana ‘İleri Demokrasi’ ile yönetiliyor. 

Ekonomide yaratılan mucize ile 1974 yılından bu yana ilk defa enflasyon yüzde 4 ün altına inmiş(!) Her nedense bu enflasyonun inmesinden vatandaş tam olarak yararlanamıyor. 

Yaratılan ekonomik mucizenin rüzgârını arkasına alan iktidar partisi AKP üçüncü dönem seçim kazanmak için kolları sıvadı. Kazanacaklarından ve tek başlarına iktidara geleceklerinden o kadar eminler ki! Sanki halkın oyları onlar için yaratılmış! 

12.725.00 kişinin yoksullukla mücadele ettiği bir ülkede, üretmeden tüketen bir ekonomide, nasıl bir ekonomik mucizedir ki, hala oylar iktidar partisinin tapulu malı olabiliyor? 

Gelin bu gün 9 milyon emekliyi ilgilendiren bir konudan bahsedelim. 

DİSK’e bağlı Emekli-Sen’in hesaplamasına göre her 5 emekliden 1’i aç, 4’ü ise yoksul! 

Bu da yetmezmiş gibi, tüm emeklilere eksik ödenen alacakları, herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın ödenmiyor. 

2002’den bu yana iktidarda bulunan AKP’nin uygulamalarının milyonlarca emekliyi mağdur ettiği bir gerçek… 

Hatırladınız mı? Hani kazanılan mahkeme kararlarına rağmen SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin TÜFE alacakları ödenmemişti. Ayrıca kamu çalışanlarına verilen ek ödemeler Emekli Sandığı emeklilerine verilmemişti. 

Evet, şimdi emeklilerden cebren alınan paralara bir göz atalım. Milli gelir artışından pay alamadıklarını biliyoruz. Sağlık kurumlarında muayene ücreti, ilaç parası ve katılım payı ödediklerini de biliyoruz. 

4 kişilik bir ailenin, açlık sınırının 890, 00 TL, yoksulluk sınırının 2 bin 898 TL, olduğunu biliyoruz. Emeklilerimizden Bağ-Kur’lunun 500 TL. SSK’de 650 TL. Emekli Sandığı’nda ise 900 TL dolayında, ortalama emekli maaşı aldıklarını biliyoruz. 

2002 ve 2006 yıllarında SSK ve Bağ-Kur emeklerinin aylıklarına eksik zam yapıldı. Uzmanların değerlendirmelerine göre; 7 milyon emeklinin her birinin 2 bin TL üzerinde devletten alacağı olduğunu gösteriyor. 

SSK Bağ-Kur emeklilerinin 2 bin liranın üzerinde alacaklarının olduğu mahkeme kararı ile kesinleşti. Ancak şunun şurasında seçimlere iki ay gibi bir süre kalmasına rağmen, herkesin dava açması bekleniyor. Davayı kazananlara ne zaman ödeme yapılacağı ise belirsiz. 

Bu veriler ışığında emeklilerin yüzde 80’i açlık sınırının altında maaş alıyor. Aynı zamanda tamamının maaşları yoksulluk sınırı altında. Daha açık bir ifade ile her beş emekliden dördü aç, geri kalanı da yoksul. 

9 milyon civarındaki emeklinin yoksulluk sınırı altında olmasına rağmen, iktidar partisinin oy deposu olarak görülmesinin nedeni ne olabilir? 

Benim anlamadığım, bu kadar haksızlıkların yapıldığı, bu kadar hukukun ayaklar altına serildiği, eğitimde belli kesimlere pozitif ayrımcılığın(!) yapıldığı, işsizliğin bu kadar yoğun olarak yaşandığı, basılmamış kitapların imha edildiği bir ülkede, halkın yüzde doksanı yapılan bazı açıklamalardan tatmin olmazken, belli bir kesimin bu açıklamalardan tatmin olmasını anlamıyorum. 

Bu tıpkı bir türlü içeriği açıklanmayan açılıma benziyor! 

Gerçekten de “Çok güzel şeyler oldu”!.. Adaya has soru kitapçığı hazırlamak, terör örgütü üyelerini sınırda kahramanlar gibi karşılamak, bölücü terör örgütü üyelerini masum göstermek için her türlü eylem ve söylemi mubah kılmak, basılmamış kitap taslağını bulunduranların terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçlamak… 

İşte ‘İleri Demokrasi’…