Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Emeklilik standardı!... Avrupa'yı hakikaten yakaladık mı?

Emeklilik standardı!... Avrupa'yı hakikaten yakaladık  mı?
 

Hani şu emeklilik yaşı var ya Avrupa standardına uyarlanmak istenen, bu konuda söz söyleme hakkımı kullanmak istiyorum, beş yıl İtalyan bir şirkette, yedi yıl Türk-Yunan ortaklı bir şirkette çalışmaktan, her şeyden öte ihracat yaparken dünyanın bir çok ülkesindeki kişiler ile diaolog içinde bulunmaktan dolayı…

Şimdi, efendim, Avrupa’da emeklilik yaşı yüksek… Doğru… Olması gereken de bu!...

Dişsiz bir Avrupalı turist gördünüz mü hiç?

Ya da iki büklüm?

İki büklümü tatile çıkmaz ki diye düşünmeyin, hani o çok küçümsediğimiz Yunanistan var ya, üç yıl asistanım olarak çalıştı bir Yunanlı Kız, kocası ise aynı şirkette Genel Müdür yardımcısıydı!

Yunanistan’da her yıl tatil parası ödüyor devlet, iki yılda bir de yurt dışı tatili hakkı veriyor, takır takır da parasını ödüyor!

Kaç çalışanımız tatil yapabiliyor, tatil hakkını kullanabiliyor, parasını alıyor diye sormak gibi abes ile iştigal tarzında olmayacağım!...

Diş ağrısından çıldıracak hale gelmedikçe dişçiye uğramayı bilemeyen toplumun vatandaşlarıyız, kontrole gitmeyi önerir bir çok reklam ama, hangimizin kontrol için dişçiye verecek parası vardır?

Özel sigortalar zaten dişi kapsam dışında bırakmaktadır…

Devlet hastanesine gitsek desek, ne biz o sıraya dayanabiliriz ne de diş ağrısı ile yanıp tutuşanların hedefleri olmaktan kurtulabiliriz!....

Zaten de o yüzden gitmeyiz!

Yunanlı asistanım en ufak bir sağlık probleminde, Yunanistan’da ki aile hekimini aradı. Aile hekimi yönlendirdi onu, şu ve şu testleri yaptır, sonuçlarını da bana bildir diyerek…

Sonuçlara göre de şu branştaki bir doktora git, telefon ile irtibatımızı sağla, vs… diyerek konuya genetik geçmişini bilen bir hekim olarak sahip çıktı!

Sevgili Aleka güvenli ellerdeydi, tarihsel anlamda güvenmediği bir ülkede, kaç Yunanlı tanıdıysam, yardımcım da olsa, Aleka kadar Türk’e düşman olanına rastlamamıştım!...

Yine de, hekim hekime güveniyordu, Aleka’ da hekimine…

Bir çok Fransız müşterilerim, İtalyanlar ile çalışmalarım, elbette ki Libya’lı müşterilerimi de es geçemeyeceğim, ya da Lübnan’lı, vs…

Emeğin bir bedeli vardı gördüklerimde…

İlk kez Aleka’dan duymuştum, hiçbir zaman kitap parası ödemeyiz biz diye!...

Oooo… İngilizce öğretmenliği okurkenki halim geldi gözümün önüne, on puanlık soru çıkacak bir kitap dahi neredeyse yüz dolardı o zamanlar…

Neyse, çok uzatmayayım, çalışıp da kazandığı para ile yurt dışına tatile gidebilenler, ya da devlet desteği görenler, sağlık kurumlarında ciddiye alınanlar, destek görenler, Aleka’dan biliyorum, Ege sıcağından dolayı siesta yaşayanlar, ya da saat dört olduğunda yaz döneminde işi sonlananlar arabalarına atlayıp yüzmeye gidiyorlarmış, Aleka söyledi…

Bu şartlar altında normaldir, altmış küsur yaşarda emekli olmak, ama lütfen bir de gerçeği görelim, bizim ülkemizdeki altmış küsur yaş Avrupalı’nın kaç küsur yaşına eş değerdir?

Botokslarla, SPA’larla, efendime söyleyeyim bilmem ne serumları ile takviyelerde bulunabilenlere değildir sözüm, Türkiye genelidir sözünü ettiğim!...

Avrupa standardında emeklilik ayarlaması yapılacaksa, ilk önce o standartda para kazanılması, o ölçülerde yaşanılması gerekiyor ki, kim sağladık bunu diyor ise, kusura bakmasın, bilmeyen bir çok kişi kanabilir ama, ben ve benim gibiler asla!

Çok da zor değil, bir getirin bizim işçimizi, bir de Avrupalı yaşdaşını, göz atın yeter, anlatır zaten yüzlerdeki çizgiler!...

Yok, onlar Harran güneşi değildir sadece, hiçe giden emeklerin çizgileri, sesleridir!...


Gülgün Karaoğlu
Haziran,23/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..