Eminönü Belediyesi çalışanı olmak -2-

Eski Eminönü Belediyesi ile ilgili ilk yazımdan sonra bir takım tepkilerin yanında bazı istek ve önerilerde aldım açıkçası. Ki bunu ben bile beklemiyordum. Gelen bazı okur tepkilerinde iki belediyenin birleşmesinin sadece siyasi bir durumdan ibaret olduğunu genel bir görüş. İstek ve önerilere gelince, yıllarca Eminönü Belediyesi çalışanı olarak Eminönü'ne hizmet etmiş fakat son seçimle bir anda kendilerini Fatih Belediyesi personeli olarak bulan çalışanların şimdi isyanlarda olduğunu yazmıştık. Fakat yazımın tamamına yakını sadece haberlerden derlediğim okuduklarımdan ibaretti. Fakat gelen tepkiler de çıkan haberleri doğrular nitelikteydi aslında. Şimdi aşağıda gelen maillerden bir derleme yapmak istedim. Fatih Belediyesi de umarım ki bundan kendine bir dem çıkartır. (Dudak büküp burun kıvıracakları kesin ya, neyse) Yazmış olduğum bazı sıkıntıların tüm yorumlarını sizlere bırakıyorum.

Sıkıntaların başında Fatih Belediyesi'nin uyguladığı veya daha doğrusu uygulamaya çalıştığı kadro dışı görevlerde kullandırılma baskısı var. Yani bu şu demek: Yıllarca dirsek çürütüp fakülte bitirmiş şef kadrosunda olan bir memura; sen git fotokopi makinesinde çalış demek mevzuata aykırıdır. Sonra göreviyle ilgisi olmayan bir üniversite mezunu memuru (su ürünleri veya jeoloji mühendisini) zabıta olarak çarşı-pazarda kullanmak, tahsildar kadrosunda çalışan bir memuru arşiv deposunda görevlendirmek gibi son derece komik ve sıradışı bir işveren anlayışı değil mi? Herhalde Fatih Belediyesi'de işin içinden bu şekilde çıkmayı düşünüyor. Yani yıldırarak. Ama bu uygulanmak isteniyor, hatta uygulanıyorda.

Tüm İstanbul ve diğer il belediyelerinde zabıtalar haftada iki gün izin kullanırken, Fatih Belediyesi bir gün izin hakkı vermiş bu personele. Geç saatlere kadar çalışan zabıta memurlarının gecenin bir vakti biten mesailerinden sonra evlerine ulaşımının sağlanması son derece önemliyken bu hakları ellerinden alınmış bulunmakta. Ki zaman zaman işportacıların saldırılarına maruz kalan bu görevlilerin servislere özellikle gecenin bir vakti herkesten çok ihtiyacı olduğu görüşündeyim. Zabıtaların esnafla yaşadığı sıkıntılar her dönem bilinen ve yaşanan ciddi gerçeklerdir.

Emeklilik süresi gelmiş memurlara "Ya emekli ol, yada kendine başka bir yer bul, sizin için iyi olmaz" gibi son derece onur kırıcı ve tehditkar tabirlerle adeta bir asimilasyon kampayası uygulaması gibi bir tutum sergilenmektedir.

Şimdi burada çalışanların kendilerine haklı olarak "GAVUR EZİYETİ YAPILIYOR" hissine kapılmaları doğru mu değilmi sizce.

Sonuç olarak Fatih Belediyesi ile sendika arasında yapılan görüşmeler de sonuçsuz kalmış ve sıkıntılar halen devam etmekte. Umarız ki, bu geçiş sürecindeki sıkıntılar bir an önce bitsin...