Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '08

 
Kategori
Kitap
 

Empati (Empathy), Adam Fawer

Empati (Empathy), Adam Fawer
 

Hani öyle kitaplar okur, öyle filmler seyreder ya da öyle şiirler seversiniz ki sadece bir tek cümlesine takılır, gerisini çokça düşünmezsiniz. Benim vardır böyle örneklerim...


Mesela “<ı>Kadın Kokusu” filminde, “<ı>Por Uno Cabeza” eşliğindeki o muhteşem tango sahnesinden başka, neredeyse filmden aklımda kalmış tek bir karesi yok gibidir.

<ı>


Sezai Karakoç’un muhteşem şiiri “<ı>Mona Rosa”dan, “<ı>yağmurlardan sonra büyürmüş başak, meyveler sabırla olgunlaşırmış...” diye devam eden dizelerini, ehl-i tarik bir mü’minin, zikir esnasında binlerce kez söylediği “hu” gibi tekrar eder dururum.


Maeve Binchy’nin olağanüstü romanı “İtalyanca Aşk Başkadır”ındaki o son paragrafı defalarca okumama rağmen , doyamam, döner durur yeniden okurum. Ve kızarım arada bir kendi kendime...Neden ilk okuduğumda bu romanı, sonuna dek okumak için bunca zaman kaybetmişim de bu son paragrafı içime çekivermemişim bir an evvel diye.


İşte böyle art arda sıralayabileceğim daha onlarca örneğime bir yenisini daha ekledim geçtiğimiz günlerde. Mevzu bahis olan, bir kitaptı. Son haftalarda, çok okunanlar listelerinden bir türlü aşağılara inmeyen bir <ı>Adam Fawer eseri. Hani şu meşhur “<ı>Olasılıksız”ın yazarı Fawer.


“<ı>Olasılıksız”ı da okudum ama “<ı>Empati” beni pek bir fena çarptı. Ama öyle kitabın bütünüyle, konusuyla, kurgusuyla ya da diliyle falan değil. Kitap kapağının hemen devamına konmuş, numarasız sayfalardan birinde yazan ve “<ı>Maya Angelou”ya ait olan enfes bir ifade ile. Bakın Angelou ne demiş, bana hak verecek misiniz?


“<ı>İnsanlar, söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unuturlar; ama onlara neler hissettirdiklerinizi asla unutmazlar.”


Budur işte, değil mi dostlar? Vallahi Adam Fawer’a ayıp olacak belki ama bu sözü kitabın giriş sayfalarında kullandıktan sonra yazdığı 640 sayfa, bu 11 kelimelik cümlenin yaptığı etkiden fazla değil inanın ki.


Çevremizdeki insanlara söylediğimiz sözleri, yaptıklarımızı, verdiğimiz direktiflerimizi, mesajlarımızı, aldığımız geribildirimlerimizi falan bir düşünün. Bir de tek bir sözümüzle, lüzumsuz ve yersiz bir hareketimizle karşımızdakini düşürdüğümüz nahoş durumu, ya da bir tek gülümseyişimizle mutlu ettiğimiz bir insanı hayal edin, hatırlayın.


Çalıştırın duygusal zekalarınızı. Hissedin ve hissettirin. Yaşamı sadece kuru akılla, salt ve renksiz mantıkla değil, yüreklerinizle de anlamaya çalışın. Beş duyunuzu, altıncı hissinizi, gönül gözünüzü ve dahi tüm içten gelen ulaşım ve iletişim araçlarınızı açın hadi. Ve sonra dinleyin ardınızda bıraktığınız orkestranın harikulade, harmonik şaheserlerini.


Lütfen unutmayın! <ı>İnsanlar, söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unuturlar; ama onlara neler hissettirdiklerinizi asla unutmazlar*.



*Empati, Adam Fawer, April Yayıncılık, 1.Baskı, Nisan 2008.



@Geçen sene bugün "Otele Gidince Domuz Gibi Yeriz Abi!": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=58670

@İki sene önce bugün "Hacettepe'de Kurtlarla Dans": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=4700

@İki sene önce bugün "Özdere Tansaş, Tansaş Değil mi?": http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=4667

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..