Empati, sempati, antipati!

Blog kategorisinde sürdürülen hep ben öne çıkmalıyım yönünde ki çabaları anlamak mümkün değil!
Uçuk kaçık konular ya da yorumlar yazarak acaip bir yarış içindeyiz!
Öyle ya, örneğin bir ortamda kendinizin ürettiği bir fıkrayı anlatıyorsunuz!
O fıkrayı dinleyen herkesin kahkahalarla gülmesini bekleyemezsiniz.
Hadi diyelim hatır için bir defaya mahsus güldüler!

Peki ya sürekli kıkırdamaları yönündeki ısrarı sürdürmek niye?

Çünkü yalnızlıktan sıkıldığımız gibi, bazen çok kalabalık ortamlarda sıkabiliyor insanı…

Özellikle de sürekli tanıdık yüzlerin oluşturduğu kalabalıklar!

Aslında yazılarınızı kaleme alırken masumane bir yaklaşım sergiliyor olabilirsiniz!

Ama siz farkında olmadan bu tavrınız çevrenizde antipati yaratabiliyor.

Birçok şeyin bu bir nevi baskılamayla aslında tatsızlaşabileceğini öngöremiyorsunuz!

Hatta bu kategorinin gereksiz yere işgal edilmesi olarak bile algılanabiliyor!

Zira blog kategorisinde yazmak söz konusu olduğunda durum değişiyor, beklentiler çok farklı!

Yazınızın ille de okuyucuyla sohbet eder gibi bir havası olması, daha da önemlisi özlenir olması arzulanıyor.

Çok sık aralıklarlarla olmasa da, zaman zaman bu hataya bende düştüm farkındayım!

Ama yazdıklarım genelde pek kahkaha iddialı olmasa da, en azından birazcık gülümsetmek amaçlı mizahi konulardı.

Bir çoğunu da ilgili kategoriye gönderdim zaten!

Yanlış anlaşılmasın, bu konularda akıl vermek gibi bir düşüncem yok aslında!

Peki o halde tüm bunlardan sana ne derseniz …

Hiiiç, öyle aklımdakileri saydım işte.

Hatta tecrübe konuşuyor diyelim isterseniz !!!