Emre'den Xavi olur mu?

Yağmurlu bir İzmir gecesinde sahaya çıkan Milli Takımımız ve Fil Dişi Sahili’nin Milli takımlarını televizyon karşısında izlemenin zevkini yaşarken, oyundan ziyade, oyuncuları izlemeyi tercih ediyorum.

İlk yarı boyunca, Fil Dişi Sahili, milli takımının oyuncuları, nerede duracaklarını, nereye gideceklerini bilemez bir vaziyette, birazda Türk Milli Takımının güzel top oynamasından olsa gerek, iyice şaşırıp, o kadar çok pas hatası yaptılar ki...

Türk Milli Takımındaki bazı oyuncular, özellikle Arda, Semih, Tuncay, Hamit biraz günlerinde olsalardı, ünlüler karması olan Fil Dişi Sahili Milli takımını tamamen sahadan silip, 4-5 lik yapabilirlerdi.

Oysa Milli Takımımızda öyle bir Arda vardı ki! Ayakları titriyor, kos koca 45 dakikada sadece bir hareket yaptı. Sonra ya düştü, ya yere yattı, ya da topu rakibe attı.

İkinci yarı’ya üç değişiklikle başlayan Fatih Terim’in, kısa süre sonra yanlış oyuncu değiştirdiği, giren oyuncuların, çıkanları mumla arattığını gördük!

Hele bir Emre Belezoğlu vardı ki sormayın! Kazandığımız köşe atışını yapmak için Halil Altıntop’tan topu alıyor ve bırakın orta yapmayı, kankası Sabri’ye 35 m. Lik mesafeden topu yuvarlıyor! O top haliyle rakip oyuncuya gidiyor ve Türk Milli Takımı kalesinde iki tane gol tehlikesi yaşıyor.

Netice itibarı ile son saniyelerde yediğimiz bir gol ile maçı berabere bitirme(!) başarısını gösterip, önümüzdeki günlerde oynanacak (28 ve 31 Mart) İspanya-Türkiye Milli maçına hazırlanmış olduk.

Bizim maç bittikten yarım saat sonra İspanya-İngiltere maçını izleme olanağı bulduk. Ve İspanyol Milli Takımı ile bizim Milli Takımının oyuncularını mukayese imkânı yakalayınca, elime kalemi kâğıdı alıp, not almaya ve oyuncuları birbiri ile eşleştirmeye başladım.

Emre Belezoğlu’ndan bir Xavi olur mu? Olmaz. Emre daha yolda yürümeyi ve Korner atmayı beceremiyor.

Arda’dan bir İniesta olur mu? Olabilir! Ancak Arda gününde olursa!

Gökhan Ünal’dan Tores olur mu? Olabilir! Ancak Gökhan’ın biraz daha seri olması şartıyla!

Kazım Kazım’dan Davit Villa olur mu? Nerde! Kazım koskoca 45 dakikada hiçbir olumlu hareket yapamadı!

Ayhan’dan Alonso olur mu? Hiç sanmıyorum. Belki hareketlilik bazında olabilir! Ancak top kullanma açısından hiç olmaz!

Aurello’dan Sena olur mu? Olabilir! Aslında fazla bir fark yok aralarında!

Gökhan Gönül’den Sercio Ramos olur mu? Fazlasıyla! Fazlası var eksiği yok!

Tuncay Şanlı’dan Fabregas olur mu? Fazlasıyla!

Diğerlerini eşleştirmeye gerek duymadım. Bu veriler ışığında baktığımızda; İspanya’nın her iki maçta da favori olduğunu söylemek, hiç de kâhinlik olmaz!

Sonuç itibarı ile inşallah ben yanılırım ve her iki maç ta da Milli Takımımız kazanır ve Dünya şampiyonasına direk katılır.