Emre'nin şımarıklığı Fenerbahçe'ye üç puan kazandırdı!

Size aşağıda bazı tarihler vereceğim. Bu tarihlere dikkatle bakın ve sonra da Daum’un maçtan sonra yaptığı açıklamanın haklılık payını değerlendirin.

15 Kasım 2005: Türkiye- İsviçre milli maç sonrası İsviçrelilere saldırdı, 2 maç ceza yedi. (Türkiye 6 maç yedi. Sonra bu ceza üçe indi. Tabi seyircisiz!)

12 Eylül 2007: Türkiye-Macaristan maçı sonrası kendisini eleştiren basına malum ‘kol’ işaretini yaptı.

5 Aralık 2008: Denizli deplasmanında Galatasaraylıyla tartıştı.

19 Aralık 2008: Konya’da bir gazeteciye ’Seni sabaha kadar döverim’ dedi.(Boyuna posuna bakmadan!) Tabi hemen fatura kesildi. Ve Milli Takım kaptanlığından oldu.

8 Mart 2009: Kayseri deplasmanında Cangele’ye boğaz kesme işareti yaptı. Sanki cenge çıkmış Yeniçeri misali! 1 maç oynamama cezası aldı.

12 Nisan 2009: Galatasaray deplasmanında 0-0 biten maçta Sabri’yi ölümle tehdit etti.

3 Mayıs 2009: Beşiktaş-F.Bahçe derbisinde boğazına sıkan Deivid’e ’Seni fena yaparım’ dedi!

24 Ağustos 2009: Diyarbakır spor maçında hakem Suat Arslanboğa’nın eline vurdu.

Ve 30 Ağustos 2009 günü Şükrü Saraçoğlu stadyumunda, önüne geleni itip, arkasına geleni t…rek, ağzından çıkanı kulağı duymaz hale gelip, kendisini oyundan attırdı.

Bu oyuncunun ismini yazmaya gerek var mı? Var diyorsanız; bu isim Emre Belezoğlu…

Maçtan sonra açıklama yapan Daum bu oyuncuya tüy kondurmayıp, her bilinçli insanın yapması gereken açıklamaları yaparak, şunları söyledi: “Emre bizim en önemli oyuncularımızdan biri. Takım için her şeyini ortaya koyuyor. Bunu rakiplerimiz de biliyor. Bu yüzden de Emre’yi her zaman provoke ediyorlar. Aslında Emre gibi üst düzey futbolcularımızı daha fazla korumamız lazım. Emre ile konuşarak, her maçta provoke edileceksin. Bunu bilmelisin diyeceğim. Artık onun da buna göre önlem alması gerekiyor. Ona sportif ve iyi futbol ile bunlara cevap vermesi konusunda tüyo vereceğim.” Diyerek, oyuncusunu savundu!..

En son Fenerbahçe-Manisa spor maçında yaptığı küfrün yanı sıra hakem Tolga Özkalfa’ya yaptığı eylemden dolayı, otoritelere göre; 3 ya da 4 maç ceza alabilirmiş.

Şimdi şunu sormak gerek. Sen bu ekonomik krizde, milyonlarca insanın işsiz kaldığı, evine ekmek götürmek isteyen üniversite mezunlarının bile çöp toplamak için kuyruğa girdiği, asgari ücretle çalışabilmek için işçi arayan yerlerin önünde binlerin kuyruk yaptığı bir ülkede, yıllık aldığın 3.5 milyon Avro paranın karşılığını bu şekilde mi ödüyorsun? Sana bu parayı verenler, senin sinirlerine hakim olamayıp, saha içinde herkese saldırman için mi veriyorlar? Bu cesareti kimden alıyorsun? Seni koruyanlar, bu silahların bir gün kendilerine döneceğini bilmiyorlar mı?

Evet, Emre Belezoğlu Oynadığın futbola kimse bir şey söyleyemez. Ancak saha içindeki, boyuna posuna bakmadan yaptığın efelik affedilir gibi değil. Bir gün senden daha sinirli birisi çıkar! Küfür eden ağzını yırtar, ağız burun kan içinde sahayı terk etmek zorunda kalırsın!

Buradan naçizane bir öneride bulunmak istiyorum. Emre Belezoğlu’nun oynadığı maçlarda, en fazla 1 saat sahada kalsın. Eğer mecburen kalması gerekirse, kendisine şekerli su verilsin. Şekeri düştüğü için önüne gelene küfür ediyor ve saldırıyor. Hakem falan hak getire!

Gelelim Fenerbahçe-Manisa spor maçına. Fenerbahçe bedavadan 3 puanı cebe indirdi. Bir gün bu aldığı puanla şampiyon olursa, yiyip içip, Emre Belezoğlu’na dua etsinler! Onun oyundan atılması, Fenerbahçeli oyuncuları kamçıladı.(Motive etti)

Fenerbahçeli oyuncuların her hallerinden ne kadar yorgun oldukları belli oluyordu. Bu yorgunluk, sık maç yapmaktan ziyade, ağır tempolu çalışmaktan kaynaklanıyor.