Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '09

 
Kategori
Genel Sağlık
 

En önemli görme organı: Beyin

En önemli görme organı: Beyin
 

Görmeyle ilgili en önemli organ; beyindir. Görmeyle ilgili süreç son derece karmaşıktır. Bir insanı yürürken gördüğünüzde, retinanızın (ağtabaka) bir bölümü, ortada bir şekil olduğu gerçeğine cevap verir. Retinanın diğer bölümü ise, bu şeklin renkleri olduğu gerçeğine cevap verir ve diğer bölüm de hareket olduğu gerçeğine cevap verir. Miyop hale geldiğinizde, bunun sebebi kendinizi iyi görmüyor olarak algılamanızdır. Bu algılama, gözün yapısını değiştirir ve onun çok uzamış hale gelmesini sağlar. Kendinizi hipermetrop olarak algıladığınızda, bu algılama eğer 40’lı yaşların ortalarındaysanız sizin lensinizi sertleştirir veya eğer gençseniz göz yuvarlağınızın şeklini çok kısa boylu olacak şekilde değiştirir. Gözdeki bu değişimler, bir beyin kavramının sonucudur. Şunu iddia etmek istiyorum: Berrak görüş, beyin berrak görüşün olmasına izin verdiği zaman ortaya çıkar. Miyop ve hipermetrop, beyin, görüşün berrak olmasına izin vermediğinde oluşur.

Gerçekte yapı, her zaman daha iyi işlevle değişir. Eğer sadece zihninizle farklı biçimde çalışmayı öğrenirseniz, aynı zamanda gözünüzün yapısını da değiştirirsiniz. İnsanlar bugünlerde, hiçbir iyi sebep olmaksızın görme gücünün sadece bozulabildiğine fakat gelişemediğine inanıyorlar. Onlar sadece, yetersiz gören birçok insanın daha sonra asla iyi göremediği fakat daha kötü ve daha kötü gördüğü gerçeğine dayanan istatistikleri görüyorlar.

Hadi şimdi görmenin ne olduğuna bir göz atalım. Görme; hissetme, algılama ve kavramanın bütünüdür. Görme duyusu, görmek için iyi şekilde donatılmıştır. Retinanızda, 126 milyon ışığı hisseden hücre vardır. Retinanızda, her bir dakikada, 1 milyar görüntü üretilir. Dünyada, beynin özümseyebildiği bütün bu görüntüleri bir resme koymanın hiçbir yolu yoktur. Beyin seçicidir ve beyin temel olarak bir resmin ne kadarını göreceğinize veya ne kadarını göremeyeceğinize karar verir. Beyin aynı zamanda görüşünüzün ne kadar berrak ya da ne kadar zayıf olacağına karar verir. Doktorlar vücudunuzda arızalanan yerlerle ilgili problemlere nasıl yardım edeceklerini çok iyi biliyorlar; eğer kataraktınız varsa (lensin şeffaf olmayışı), onlar lensi ameliyatla alırlar, eğer gözde yüksek basınç varsa basıncı düşürme desteği verirler. Eğer zayıf şekilde görüyorsanız, size gözlükler verirler ve onlar sizin miyopluğunuzun nedenini derin şekilde araştırma eğiliminde olmazlar. Sizin miyopluğunuz; zihinsel stresin bir sonucudur ve beyninizin dünyayı can sıkıcı bir yer olarak kavrama durumunun bir sonucudur. İlginçtir, çoğu çocuk ilkokula veya ortaokula giderken uzağı göremez olur. Bu ilginçtir, ilkokul ve ortaokulda çoğu çocuk, hayatın onlar için değişmeyeceği, her şeyin her zaman göründüğü gibi görüneceği hükmüne varmışlardır. Ayrıca ilginçtir, ilkokul ve ortaokulda gözlüğe sahip olmayanlar, çoğunlukla geleceğin açık olmadığı ve çok fazla çalışmanın önlerinde olduğu lise veya üniversite sırasında takmaya başlıyorlar. Yakını göremeyen çoğu insan ise 40’lı veya 50’li yaşlarında, genellikle boşanmalardan sonra ve insanlar kendilerine “Hayatı hiç farklı şekilde yaşayabilir miydim?” sorusunu sorduklarında yakını görememeye başlarlar. Görme gücü, hissettiğimiz şeyleri yorumlama işidir.

http://gozleriniiyilestirebilirsin.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 14
: 3616
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

Yerli ve Yabancı eğitmenlerle Meditasyon - Yoga - Nefes Teknikleri çalışmaları yapan Zehra Teylik bi..