Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '20

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Endokrin sistemi

Endokrin sistemi engelleyen kimyasallardan nasıl kaçınırız?

Prof Dr Hakan Yaman

İnsanların endokrin sistemi gündelik hayatımızda kullandığımız birçok eşya ve maddeye karşı duyarlıdır. Dünya Sağlık Örgütü dahi birçok tıbbi kurum ve enstitü mobilyada, mutfak eşyasında, gıda ambalajlarında, kozmetik ürünlerinde ya da işyerlerinde bu kimyasallara maruz kalabileceğimizi bildirmektedir. Endokrin sistemi engelleyen bu maddelerin sağlığımız üzerine olan olumsuz etkileri  birçok bilimsel araştırmada bildirilmiştir. Bilişsel bozulmalar, gelişimsel bozukluklar, obezite, şeker hastalığı, endometriyozis, fibroidler, kısırlık, doğumsal defektler, prematüre doğumlar, düşükler, kalp damar hastalıkları, tiroid sorunları, kadın genital kanserleri, prostat sorunları gibi birçok sağlık sorunuyla ilişkileri gösterilmiştir.

Bu kimyasalların etkilerini sadece maruz kalınan dozun miktarı ile açıklamak olası değildir. Talihsiz bir zamanlama, başka bir kimyasal ile etkileşim anı, genetik yatkınlık ya da başka birçok farklı etmenin varlığı bu kimyasalların düşük dozlarda dahi etkili olmalarına neden olmaktadır.

Endokrin sistemini engelleyen kimyasallar maddeler

-          Atrazin (ATR) (Avrupa Birliği’nde 2004 yılında yasaklanmıştır. Pestisit ve herbisit ile kirlenmiş topraklarda bulunur. Endokrin, solunum ve sinir sistemine geçer. Karaciğer hasarı yaratır).

-          Bisfenoller (BPA) (kullanımı 2012 yılında kısıtlanmıştır. Polikarbone plastiklerde, epoksi reçinelerde, plastik oyuncaklarda, şişelerde ve gıda ambalajlarında bulunur. Östrojenik, şişmanlatıcı, tiroid bezine ve üreme sistemine etkileri bulunur).

-          Diklorodifenildikloretilen (DDT) (1972 yılında yasaklanmıştır. Kirlenmiş su, tahıl, balıktan bulaşır. Bedendeki yarı ömrü 6-10 yıldır. Kanserojendir, sinir sistemi, böbrek, karaciğer ve periferal sinir sistemini etkiler).

-          Di(2-ethilheksil)ftalat (DES) (1971–1975 yılları arasında kısıtlanmıştır. Enjeksiyon ve vajinal fitiller ile alınır. Plasentayı geçen bir kanserojen, teratojendir).

-          17-estradiol (EE2). (Doğum kontrol haplarında ve kirlenmiş sularda bulunur. Kısıtlanma ve yasak yoktur. Kalp damar, beyin damar, tromboembolik ve safra kesesi hastalıklarına neden oldukları ve kanserojen etkileri olduğu düşünülmektedir).

-          Metoksiklor(MXC) (ABD’de 2003 yılında pestisit olarak yasaklanmıştır. Kirlenmiş toprak, su ve gıdalarda bulunur. Merkezi sinir sistemini baskılayıcı,  karaciğer ve böbrek hasarı yapıcı, hayvanlarda gelişimsel ve üreme yan etkileri, kalıtsal böbrek ve over hastalıkları, şişmanlatıcı etkisi bulunur).

-          Poliklorine bifeniller (PCBs) (1979 yılında yasaklanmıştır. Kirlenmiş hava ve gıdalar, cilt teması ve eski elektrik aletler ile bulaşır. Bedendeki yarılanma ömrü 12 gün ile 16 yıl arasında değişir.  Kanserojen, mide ve karaciğer hasarı yapıcı, üreme, sinir sistemi ve tiroid bezine etkileri bulunur).

-          Ftalatlar (Phtl) (2009 yılında kısıtlanmıştır. Gıda maddelerinde, PVC plastiklerde ve taban döşemelerinde, kişisel bakım ürünlerinde, tıbbi gereçlerde ve boru sistemlerinde bulunur. Kanserojen, karaciğere hasar verici, üreme sistemi üzerine ve gelişimsel etkileri, astım yapıcı ve şişmanlatıcı etkileri bulunur).

-          Perflorooktanoik asid(PFOA) (ABD’de 2015 yılında gönüllü üretimi kısıtlanmıştır. Bulaşmış gıda ve su, toz, yer parlatıcıları, yangın tüpü tozu, elektrik kabloları, gıda ambalajları ve kirlenmeyen halılarda bulunur. Karaciğer etkileri, meme bezi gelişimine etkileri, bağışıklık sistemi zehirleyici ve karsinojen etkileri bulunur).

-          2,3,7,8-tetraklorodibenzop-dioksin(TCDD) (Üretimi kısıtlanmamıştır. Herbisidin yan ürününde, döküm malzemesinde, klorlu ağırtma kağıdında bulunur. Bedende yarılanma ömrü 7-11 yıldır. Karaciğerde hasar yapıcı, kilo kaybettirici, timüs bezinde küçültücü, bağışıklık sistemini baskılayıcı, üreme sistemini etkileyici ve kanserojen etkileri bulunur).

-          Vinklozolin (Vncl) (Üretimi kısıtlanmamıştır. Besin ve iş ortamında bulunur. Antiandrojenik, erkek üreme ve sinir sistemi üzerine etkileri, genetik geçişli üreme hastalıkları yapıcı ve olası karsinojenik etkileri bulunur).

Endokrin sistemini engelleyen kimyasallar ile ilgili maruziyeti engellemek için toplumsal düzeyde bazı tedbirler alınmalıdır. Öncelikle kamuoyunun eğitilmesi gerekmektedir. Su, hava ve topraktan endokrin sistemini engelleyen kimyasalların uzak tutulması sağlanmalıdır. Ayrıca özellikle gelişmekte olan çocuklardan uzak tutulmalıdırlar.

Endokrin sistemini engelleyen kimyasallar rutinde kolay ölçülememektedirler. Bu nedenle toplumda kolay ölçümünü sağlayacak ekonomik kitler geliştirilmelidir ve toplumun kullanımına sunulmalıdır.

Akademik ve sağlık sektöründe bu konuya hassas ve duyarlı bir bilim insanı kuşağının yetiştirilmesi ve yetişen sağlık sektörü adaylarının bu konuda bilinçlenmeleri sağlanmalıdır.


 

 
Toplam blog
: 38
: 84
Kayıt tarihi
: 25.03.19
 
 

Prof. Dr. Hakan YAMAN, Aile Hekimliği Uzmanı ..