Engelsiz bir dünya istiyoruz

Tempo dergisinin bu haftaki sayısında Serdar Bilgili’nin objektifinden ve ünlü isimlerin kalemlerinden 22 engelli kişinin hikâyesine yer verildi. Tempo bu kampanyayı engellilerin seslerini duyurmak için yılbaşından beri devam ettiriyor. Bu hafta ki sayının özelliği ise Serdar Bilgili’nin objektifinden yansıyan doğallıktı. Gerçekten şık bir çalışmaydı.

Haftalık dergi Tempo, üstlendiği "Engelleri Kaldıralım" projesine yer verdiği bu haftaki sayısının kapağında da "Fotoğraftaki fazlayı bulun" başlığıyla "engelli" Figen Öncel’e ait bir siyah beyaz fotoğraf yayımladı. Derginin 50 sayfa ayırdığı kampanya için Mehmet Y. Yılmaz, Zülfü Livaneli, Ayşe Kulin, Nuray Soysal, Hıncal Uluç, Fikret Ercan, Meral Okay, Ayşe Kilimci, Orhan Gencebay, Elif Şafak, Mehmet Eroğlu, Tuna Kiremitçi, Ahmet Hakan, Ahmet Ümit, Can Dündar, Pınar Kür, Yılmaz Erdoğan, Yıldırım Türker, Selim İleri, Şebnem İşigüzel, Ece Temelkuran ve Sunay Akın 22 "engelli" cesur yüreğin fotoğraflarına bakıp hissettiklerini yazdılar.

Dergi gerçekten güzel bir iş yapmış. Ben de bir engelli olarak bu çalışmayı memnunluk ve beyeniyle karşıladım. Bu 22 yürekten biri olan sevgili arkadaşım Gülçin Erdiş’e yer verilmesi de beni ikinci kez mutlu etmişti.

Buraya kadar her şey çok güzel ama ne acıdır ki bundan rant elde etmek isteyenler oldu. Malum Dünya Özürlüler Günü yaklaşıyor herkes bu yüzden engellileri gündeme getirme yarışında. Ve nitekim de böyle güzel bir çalışmanın ardından bu arkadaşlarımızı da ana haber bültenlerine almak reyting yapmak isteyenler oldu.

Figen’e gelen teklif örneğin bir haber programı yöneticisi böyle bir konudan malzeme çıkarmak için "Programda protezlerini de çıkar, şarkı söyle" diyebiliyor. Oysa Figen sadece içindeki mini etek özlemini dile getirmek için protezlerini çıkararak, şarkı söylerken poz verdi Serdar Bilgili'nin objektiflerine. Serdar Bilgili bunu yansıtırken acıma ve reyting elde etme malzemesi olarak kullanmayı düşünerek çekmedi bu kareleri. Bu ayrıntıya bakılmadan sadece reyting amaçlı böyle bir teklif etik gelmiyor bana. Bu yüzden bu zihniyetle haber yapan program ve program yöneticilerini kınıyorum. Biz kimsenin reyting malzemesi değiliz. Ve engelli de değiliz sadece engellenen insanlarız bir takım mimari düzenlemeler, şu bu kalkmış olsa medeni yaşam hakkı verilse sizlerden bir farkımız kalmaz. Şu an bizi farklı kılan nedenler bunlar.

Böyle güzel bir çalışmada bazı mesajlar verilmek istenmiştir bu şık çalışmaya kimsenin gölge düşürmeye hakkı yoktur. Bizleri sadece ve sadece dünya özürlüler gününde yada sakatlar haftasında hatırlamayın daha medeni bir dünya bırakın ki sosyal sorumluluğunuz yerine gelsin.

Serdar Bilgili’nin bu konudaki hassasiyetine ve Tempo Dergisi'ne tekrar teşekkür etmek istiyorum. Böyle bir çalışmayla belki herkesin korktuğu bazı gerçekler yüzlere vurulmuş ve bu hislerle karşı karşıya kalınmıştır.