Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '18

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Engelsiz İzmir'de 2. Günüm

Engelsiz İzmir'de 2. Günüm
 

gönüllülerimiz


Sabah Basmane’den Fuara giden servise bindim. Basmane’den direk gidişi olan dönüşü olmayan bir servisin olması güzel. Araçta fazla bir arkadaş yoktu. Ama engelliler ve engellikle ilgili konuştuğumuz harika bir yolculuk oldu.

Engelli hizmetlerinden Psikolog Güzel Hanım engelli meclisinde uzun yıllar beraber çalıştığımız Şebnem Oktay vardı. Usul usul yol alırken aramıza birde Cafer Barkus ağabey katıldı. Bu benim için hoş bir sürpriz oldu. Yolculuk bitti. Ve standıma geldim.

Gelen arkadaşlara bilgi verdim. Kabartma yazıyı beyaz bastonu tanıttım. Şair Avukat ve Öğretmen görme engelli abimiz Selahattin Akgülün şiir kitaplarını gelenlere hediye ettik. Bu arada bazı engelli çocuğu olan Aileler geldi kendilerini bilgilendirdik. Ve iletişim halinde olmayı teklif ettik.

Bu seneki temanın istihdam olması harika. Belki Belediye istihdamda çok şey yapamasa da farkındalık anlamında harika bir girişim. Turan İçli İş Kur ve Aile Bakanlığından görevlilerinde katıldığı istihdam konferansına katıldım. Turan İçlinin tespitlerinin önemli bir kısmına katılıyorum. Engelli istihdamı iş alımları anlamında sosyal yardım olarak bakıldığını anlattı. İstihdamı sosyal yardım olarak görürseniz görevde yükselmenin gsinden bahsedemezsiniz.

Birinci günden bir notum var. Vestelin çalışmalarını dinledim. Engellilere yönelik ürün tasarımları harika. Hem sesli uyarılarla hem de kabartma yazı notlarıyla görmeyenler için ürün tasarlamaları harika diğer engel grupları içinde politikalar oluşturmaları harika. Benim asıl hoşuma giden süreci engellilerle dernekleriyle birlikte yürütmeleri. Biz olmadan bizim için asla sloganımızı yenileyelim.

2. Gün öğle yemeğine giderken görmeyen liseli bir gencimiz beni durdurdu. Ve anket çalışması yaptık. Yemeğe yolda rastladığım Foça engelliler masası sorumlusuyla birlikte gittik. Sonra bana down cafe’de Çay ısmarladı. Oradaki genç arkadaşım kabartma listeyi önüme uzatmaz mı oda hoşuma gitti. Ülkemizde bir şeyler değişiyor biraz yavaş ta olsa inşallah bizler de değişime katkı sunmuş oluruz

Yemekten sonra Disleksi seminerine gittim. Sayın Bahar Eriş hocamızın güzel sunumunu dinledim. Program sonunda hocamıza Disleksi öğrencilerimize sesli olarak kitap okutturulup görmeyenlerin istifadesine sunulamaz mı dedim. Oda harika olur dedi sırtımıza yeni bir yük bizlere yeni bir çalışma fırsatı verdi. Disleksili  Öğrencilerin sesli kitaplardan faydalanmadığı ve kitapların sadece görme engelliler için seslendirildiğinden bahsetti. Bu yeni bir teklif hocam çalışalım dedim. Sonra Amerika Körler Emeklisi Cafer Barkus’u dinledik. Onun bahsettiği görme engelliler şunu yapabilir yapamaz gibi sınırlandırmaların doğru  olmadığını ifade etti. Görmeyen deneyimlemeli ve neyi yapıp yapamayacağına kendi karar vermelidir dedi. Hep yazılarda rastlarız ya görmeyenlerin yapabilecekleri meslekler. Hâlbuki hepimiz farklıyız bireysel özelliklerimiz parmak izi gibi farklı. Sınırlamalar getirmek ön yargıları güçlendirir. Cafer Abinin sunumu da harikaydı.

Beni üzen bu seneki içeriklerin daha hayata dokunan olması ama engellilerin Ailelerin ve Vatandaşların ilgisinin azlığı üzücü. Konferans oldu mu az kişi erzak dağıtılınca çok kişi Belediyenin iftar yemeğinde misafir olanların yarısı olsaydı. Salonlar dolar taşardı. Maalesef buda bizim acı gerçeğimiz. Ben sadece bizim dernek için mi böyle diyordum. Ama kent konseyinde yürütme kurulu üyesi olduğumda da aynı tabloyu gördüm. Okumayı araştırmayı sorgulamayı maalesef görmüyoruz. O zaman neden ileri gidemediğimizi düşünmemiz gerekir. Sadece yöneticilere suçu atarak rahatlarsak sorunlar halının altına süpürülmüş olur. Azıcık kafa konforumuzu bozacağız.

Standa geri geldim. Maalesef ikinci bir gönüllümüz olmadığı zaman stant boş kalıyor. Ama pankartımız ve bez afişimiz yani görsellerimiz gelenlere çok şey anlatıyor. Baktım kimse yok stantları gezeyim dedim. Bir ikisini kendim gezdim. Sonra Seferihisar belediyesinden Fidan bana yardımcı oldu. Tüm stantları gezdik ve fotoğraf çektirdik. Fidana çok teşekkür ederim.

Bir kaç gönüllü olsaydı ne yapacaktım. El ilanlarını dağıtacaktım. Standı onlar beklerken bende konferanslara gidecektim. Olsun yarın artık son gün bir sürpriz beklemiyorum. Belki standın toplanması ve eşyaları getirmekte zorlanırım. Şunu çok iyi biliyorum. Siz yola çıkın el veren oluyor. Gayretinizi görenler destek sunuyor. Bir şekilde halledeceğiz. Belki bir kişinin hayatına dokunabilir ve farklı bir açı sunabilirsek ne mutlu bize.

Salih Arıkan, Tel: 0506 514 96 93

 
Toplam blog
: 1156
: 67
Kayıt tarihi
: 17.11.16
 
 

1977 Manisa Akhisar'da doğdum. 1986 İzmir Bornova İzmir Körler Okulu'na başladım. 1997 İzmir Karaba..