Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '07

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Ensest (Aile içi cinsel istismar)

Ensest (Aile içi cinsel istismar)
 

Ensest binlerce yıldan bu yana bazı istisnalar hariç bir tabu olarak görülmüştür. Tarihsel açıdan bakıldığında Peru, Mısır ve Japonya’da kraliyet ailesinin saflığını korumak için bu yolun meşru olarak kullanıldığı görülmektedir. Sofokles’in Kral Oidipus Tragedtyasında Oidipus’un istemeden babasını öldürdüğü sonra da öz annesi ile evlendiği ve Oidipus’un bu gerçeği öğrendikten sonra gözlerini kör ederek kendisini cezalandırdığı anlatılır.

Ensest geleneksel olarak biyolojik akrabalığı olan aile bireyleri arasındaki cinsel ilişki olarak değerlendirilmektedir. Bu ilişki türü tarihte hep yasaklı bir tabu olarak görülmüştür. Klasik ensest ilişki sadece kan bağına dayanmaktadır. Yakın ilişkilerin, ebeveyn bağının ve güvenin oluşmuş olduğu kişilerle veya ebeveynlerle olan ensest ilişki uzun yıllar boyunca görülmezlikten gelmiştir. Bu nedenle son yıllarda ensestin daha genel bir yaklaşımla çocukta cinsel istismar olarak değerlendirilmesi ve sadece cinsel ilişki dışında daha geniş anlamda cinsel içerikli davranışları da içermesi gerektiği görüşü ağırlık kazanmaktadır.

Ensest konusunda çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bu tanımlamalarda iki temel faktör ön plana çıkmaktadır. Bazı araştırmacılar sadece çekirdek aile içindeki aile bireylerini bu kapsama alırken bazı araştırmacılar ise bakmakla yükümlü olan tüm kişileri biyolojik bağa bakmaksızın bu kapsama almaktadır. İkinci faktör ise hangi tür davranışların bu grupta değerlendirilmesi gerektiğidir. Son yıllarda geniş anlamı ile cinsel içerikli davranışların ensest kavramı kapsamına alınması gerektiği görüşü ağır basmaktadır. Aile içi cinsel istismarın içinde yer alan ensest ilişkilerde istismarcı ve kurban arasında kan bağı vardır ve yasal olarak evlenmeleri yasaktır. Bununla beraber, üvey babalar ve birlikte yaşayan partnerler de aile üyesi sayılırlar ve çocuğun psikolojik açıdan ebeveyni durumundadırlar; bu rollerdeki yetişkinlerin içinde yer aldığı cinsel istismar aile içi olarak kabul edilmektedir.

Tarihsel gelişim süreci içinde ensest birçok kavimde tabu olarak görülmüştür. Anaerkil bir toplumda totem kurallarının en katısı kız ve erkek kardeşler arasındaki cinsel ilişkidir. Ana soylu klan topluluklarında anne-oğul arasındaki ilişki en az kardeşler arasındaki ilişki kadar yasaklı ve tabu olarak karşılanmaktadır. Ancak ataerkil aileye geçişte olaylara yaklaşımda da bir farklılık ortaya çıkmaktadır. Babanın fizyolojik gerekliliğinin anlaşılması ile doğan ataerkil aile yapısının iki temel kavrama dayandığı görülmektedir. Bunlar;

1. İktidar tutkusu
2. Dölün devamıdır.

Soygeliminin baba soyundan takip edilmeye başlanması, tek eşliliğin gelişmesi, mirasta çocukların öncelik kazanması, kız ve kadınların da mirasçı olarak kabul edilmesi ile soylar dikkate alınmadan ancak çok yakın kan akrabaları arasındaki evlenmeyi yasaklayan serbest evliliğe giden aşamaya gelinmiştir.

Ataerkil ailede, çocukların kimden doğduğu değil aynı samanda kimden geldiği de önem kazanmaya başlamış ve bunu sonucunda da baba da anne kadar çocuklar üzerinde söz sahibi konumuna gelmiştir. Bunu sonucunda da anaerkil aileden farklı olarak babanın da çocuklar üzerindeki her türlü cinselliğe yönelik eylemi ensest kavramı içinde değerlendirilmeye başlamıştır.

Ensest vakalarının çoğu annelerin çocuklarındaki davranış sorunları sonucu çocuklarını bir uzmana götürmeleri sırasında araştırmalarla ortaya çıkmaktadır. Olayın kurbanlarının suçluluk, utanma ve dışlanma korkuları olayın bildirilmesini engellemektedir. Bu durum genellikle başka araştırmalar yapılırken rastlantı sonucunda ortaya çıkmaktadır. Günümüzde ise en çok tartışılan olayın sosyo-ekonomik boyutunun olup olmadığı, sosyoekonomik düzeyi düşük ailelerde daha sık yaşanıp yaşanmadığı yönündedir. Ensestin sosyo-ekonomik düzeye bağlı olarak değişip değişmediği konusunda veri bulunamamıştır. Ancak yapılan araştırmalar, aile içi cinsel istismarda kişilik özelliklerinin önem kazandığını göstermektedir. Bunun yanı sıra ensest vakalarının çoğunluğunu baba ensesti oluşturmaktadır. Anne ensesti oldukça nadir görülmektedir.

Erişkin ve çocuk arasındaki en tipik cinsel temas, adolesan öncesi veya adolesan kız çocuk ve babası/üvey babası arasındaki okşamalar, veya ilişkidir. Tüm yaş gruplarındaki çocuklar genital, anal veya oral cinsel temasa maruz bırakılıp istismar edilebilir. Cinsel istismar pek çok yönüyle fiziksel istismara benzer. Öncelikle, erişkinin impuls kontrolünde bir gereksinimi karşılar, yani bir rol değişimi yaşanmıştır ve son olarak da ilişki patolojik bir aile yapısında ortaya çıkar.

Genç bir kız, babasıyla cinsel ilişkiye girdiğinde, anne genelde aktif veya pasif olarak davranışı görmezlikten gelir. Erkekler çoğunlukla eşlerinden göremedikleri seksüel ve duygusal doyum için kızlarına yönelirler. Pek çok durumda, kadın bilinçli olarak veya bilinçsizce, kızının seksüel partner olmasını destekler. Başka tür bir aile yapısında ise anne, kocasının yokluğunu oğlunu baştan çıkararak telafi etmeye çalışabilir. Temasın derecesi aynı yatakta uyumaktan gerçek ensest ilişkiye kadar uzanabilir. Çocuklar, ebeveynleriyle eşcinsel temasa da girebilirler. "Modern cinsel eğitim" adı altında ebeveynlerinin cinsel aktivitesini seyretmek zorunda bırakılabilirler.

Burada olayın en önemli boyutlarından birisi onay kavramıdır. Gerçek onay için belirli koşuların bulunması gerekir. “kişi neyi onayladığını bilmeli ve kişi evet veya hayır demekte hür olmalıdır. Ancak çocuklar sosyal ve biyolojik olarak cinselliğin ne olduğunu bilmedikleri için bu tür davranışları bilinçli olarak onaylama veya onaylamama durumunda değillerdir.

Pek çok doktor, rutin olarak ensest şikayetlerini veya akraba hamileliklerini bile gencin fantezilerine yüklemekte, pedagoglar bile ruhsal çöküntü içindeki çocuğun problemlerini değerlendirmede ensest olayına pek ihtimal bile vermemektedirler. Oysa ensest olgusu pek çok yetişkin arasında çok yaygın olarak bulunmakta, olayın meydana gelmesinden 10-15 yıl sonra bile olayın çöküntüleri psikiyatrlar, akıl hastaları klinikleri, evlilik danışmanları, polis ve mahkemelere ulaştığında olayın bu kadar süre açığa çıkmaması çok şaşırtıcı olmaktadır. Ensest olaylarının açığa çıktığı taktirde kamuoyunda yankı yaratması, işsizlik ve ekonomik felakete sebep olması, hatta ailenin dağılması, kurbanın arkadaşlarını kaybetmesi korkusu, ya da suçlunun hapse atılması, mağdur durumundaki çocuğun diğer aile bireyleri tarafında suçlanması gibi etkenler bu olayların uzun süre ya da bir hayat boyu saklı kalmasına neden olmaktadır. Ensest uzun yıllar gizli kalmakla birlikte, ailede yaşanan dramatik bir olay gençlik dönemi asi davranışları, suçlu davranışlar, hamilelik, aile kavgası veya psikiyatrik rahatsızlıklar gibi olayların sonucunda ortaya çıkabilmektedir.

Bunun yanı sıra ensest ile ilgili yanlış görüşlerin yaygın olması da olaya net tanı koymayı engellemektedir. Genel inanışa göre;

• Ensest çok nadir görülen bir olaydır.

• Olaydan kurban çok az zarar görür.

• Bu tip olaylardan en büyük sorumlu kapasitesiz, isteksiz, rolünü yerine getirmeyen annedir.

• Bu durumdaki erkek doğal olarak evin içindeki diğer dişiye döner yani bu koşulları hazırlayan annedir.

• Cinsel istismarda asıl suçlu olan istismara yol açacak davranışlarda bulunan çocuklardır.

• Çocuklar baştan çıkarıcı olur ve çok zevk alır.

• Çocuklar bunu yetkililere bildirdiğinde genellikle yalan söylemektedirler.

• Bu tür olaylar genellikle çocukların geniş hayal gücünün ürünüdür.

• Olayın aydınlatılması için çocukların üzerine gitmemek gerekir. Çok büyük psikolojik zedelenme oluşur.

• Cinsel istismarda en iyi yapılacak hareket olayın üzerine gitmemek ve kendi haline bırakmaktır.

Ensest genellikle aile içi bir sır olarak görülmektedir ve çok sık olmasına karşın bildirilmemesi yüzünden çok az görülen bir olay olarak değerlendirilmektedir. Ancak çocuk istismarını önleme çalışmaları arttıkça ensestin gizlenmesi de gittikçe zorlaşmaktadır.

 
Toplam blog
: 26
: 5569
Kayıt tarihi
: 05.04.07
 
 

1962 Balıkesir doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi ülkemizin çeşitli illerinde tamamladıktan son..